Hypno traducir turco
33 traducción paralela
Hypno rays?
Hipnoz ışınları mı?
[Reed] My hypno-suggestion ray transmits orders that can't be resisted.
Benim daha iyi bir fikrim var ; x-ray ışınına karşı direnemezler.
The hypno-ray told them they like being goats.
Hipnoz ışınıyla onlara keçi gibi davranmalarını söyledim.
Let's just say that, by some small miracle, you manage to convince Michelle's mother and the next hypno-regression provides you with everything you could possibly hope for.
Diyelim ki Michelle'nin annesini bir takım küçük mucizelerle ikna ettin ve geçmiş hayata döndürme hipnozu bulmayı umduğun her şeyi sana sağladı.
- Hypno-what-gic?
- Hypno-ne?
You think you can just waft in here with your music-video wind and your hypno eyes...
Buraya müzik klibi rüzgarı ile gelip, hipnotize eden gözlerinle beni...
Now, my little hypno-assassin... your cue to attack will be when Krusty says... "I've never had such a great audience."
Şimdi benim küçük hipnoz olmuş suikastçim Krusty, "Hiç böyle harika seyircim olmamıştı." dediğinde atağını yapacaksın.
But our real competition is the Hypno-Toad.
Köpek iyi ama asıl rakibimiz Hipnozcu-Kurbağa.
The Hypno-Toad!
Hipnozcu-Kurbağa!
All glory to the Hypno-Toad!
Zafer Hipnozcu-Kurbağa'nın!
Hey, hey. We'd like to thank our sponsor, Hanson's Hypno-Coins.
Sponsorumuz, Hanson Hipno-Paraları'na teşekkür ediyoruz.
If you can find a sturdier hypno-coin, you buy it.
Bundan daha iyi bir hipno-para bulursanız, sakın kaçırmayın.
A bottle of Hypno, quick!
Bir şişe Hypno, çabuk!
Some hypno-beam?
Hipnoz seansı mı?
Everybody Loves Hypno-Toad!
Everybody Loves HypnoToad!
Can I get a glass of Hypno with some ice, please? - Coming right up.
Buzlu bir Hypno alayım.
If it meant getting daddy's hyper-hypno powers, maybe.
Eğer babacığın hipnoz gücünü ele geçirmiş anlamına geliyorsa, belkide.
Are you still hypno'd?
Bir dakika. Hala hipnoz altında mısın?
A hypno was it hypnotherapist can help you get your memories back?
Bu hipnoterapist hafızamı geri getirebilir mi?
Past-life regression is just a kind of hypno-therapy.
Geçmiş yaşama dönüş bir çeşit hipnoz tedavisidir.
Course, I wouldn't expect anything less from the girl that used a cross-dresser and a hypno-therapist to find us.
Elbette, bizi bulmak için erkek kılığına girmiş biriyle bir hipnoterapisti kullanan bir kadından daha azını beklemiyordum.
No, wait, you're the hypno-hustler.
Hayır, dur biraz, sen hipno sahtekarsın.
You're getting hypno-thigh-zed.
"Uyu" şuyorsun.
If your hypno-herbs work, we should be singing "Kumbaya" around the fire by dinner.
Eger hipnotize edici otlarin ise yararsa yemege kadar atesin etrafinda "Kumbaya" söylüyor olmaliyiz.
'Cause I think I kind of got your hypno-eyes down.
Çünkü bence senin o hipnoz gözlerini almışım.
We're doing a hypno-birth.
Hipnozla doğum yapacağız.
Do not hypno-talk me.
Bana hipnoz konuşmaları yapma.
I'm not hypno-talking you.
Yapmıyorum.
Is that a handheld hypno-beam?
Bu elle kullanılan hipnotize ışını mı?
If it'll make you feel better, I'm glad you spent the extra eight bucks at the Tux Wearhouse so you could get the hypno vest, you dirty old hillbilly.
Eğer iyi hissetmeni sağlayacaksa Hypno yeleğini almak için ekstra 8 dolar verdiğin için mutluyum, yaşlı görmemiş.
Hypno hat!
Hipnoz şapkası!
Bats knew you'd try that, so he had me snatch your hypno-helmet.
Batman bunu deneyeceğini biliyordu, o da hipno-kaskını almak için beni tuttu.
He was hypno...
O hipnoz...