English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'd be surprised

I'd be surprised traducir turco

403 traducción paralela
I guess you'd be surprised.
Şaşırdın tabii ki.
You'd be surprised what I'd give to get an earful of that.
Birazcık olsun nasiplenebilmek için neler vermezdim.
I'd be surprised if he did it.
O yapmış olamaz.
I'd be surprised if any woman would look twice at you.
- Herhangi bir kadın sana ikinci kez bakarsa şaşırırım.
You'd be surprised at all the things I know.
Bildiğim her şeyi bilseydiniz şaşırırdınız.
But knowing Laura as I've known her... I've learned to be surprised at nothing.
Ama Laura'yı tanıdığım kadarıyla hiç bir şeye şaşırmamam gerektiğini öğrenmiştim.
You'd be surprised how many diagnoses I've formed up here.
Buradan kaç tane teşhis koyduğumu duysan şaşarsın.
I can't make any promises, but I'd be surprised if I can't manage it.
Herhangi bir söz vermiyorum ama olur da elimden gelmezse hayrete düşerim.
You'd be surprised how much I know about you both.
Hakkınızda neler bildiğimi bilseniz şaşırırsınız.
You'd be surprised. I work for them.
Şaşıracaksın, ben orada çalışıyorum.
I really wouldn't be in the least surprised if you'd murdered them all.
Onları sen öldürmüşsen buna hiç mi hiç şaşırmam.
I couldn't be more surprised if she'd said Grant's tomb.
Grant'in mezarı deseydi daha fazla şaşıramazdım.
You'd be surprised. I went to bed.
Belki şaşıracaksınız ama yatıp uyudum.
I'd be surprised if anyone noticed her absence.
Herhangi birinin onun yokluğunu fark etmesi benim için sürpriz olur.
And if he's got more than 40 tanks left, I'd be greatly surprised.
Ve eğer 40'tan fazla tankı kalmışsa çok şaşıracağım.
I knew you'd be surprised.
Şaşıracağını biliyordum.
If someone told me I'd fall so in love with a little laundress that I'd feel like a king when I ought to feel most desperate, I'd be pretty surprised too.
Eğer birisi bana, kendimi kral gibi hissetmeme neden olacak bir çamaşırcı kıza aşık olacağımı söyleseydi, umutsuzluğa düşer ve çok şaşırırdım.
You'd be surprised how many rich relatives I have in Boston.
Boston'da bir sürü zengin akrabam olduğunu görsen şaşırırdın.
I've been told he threatened those who continued working, but I didn't hear him and I'd be surprised if he had.
Bana, çalışmaya devam edenleri tehdit ettiği söylendi. ama bunu ondan duymadım ve eğer öyleyse çok şaşırırım.
I'd be surprised.
Şaşırmadım.
If you were surprised, I'd be surprised.
Şaşırsaydın, şaşardım zaten.
You'd be surprised at some of the things I see.
Gördüğüm bazı şeylere şaşırırsınız.
You'd be surprised. I know all about their habits.
Tüm huylarını bilirim, şaşarsın.
You'd be surprised at all the happy endings I had figured out.
Düşündüğüm mutlu sonları bilsen şaşırırdın.
What's more, I'd be surprised if you had none.
Asıl, hiç kuşkun olmamasına şaşardım.
I wouldn't be surprised if in a fair fight that cat'd whip this dog.
Âdil bir dövüş ile, kedinin bu köpeği yeneceğine şaşırmazdım.
You won't be surprised then, if I have to post men out of town.
Kasabanın dışında bir postacı görünce, artık şaşırmıyacaksınız.
I wouldn't be surprised if Rad Leland wanted you out of town for fear you'd get his job.
İşini elinden alırsın diye Rad Leland'ın seni şehirden sürmek istemesine hiç şaşırmadım.
Well, I'd be surprised if you reacted any other way.
Başka bir şekilde tepki gösterseniz buna şaşırırdım zaten.
He's a really normal, nice sort of guy and I've only got to have a normal word in his ear and you'd be surprised what things could happen.
Sahiden normal, tatlı biridir... ve kulağına normal bir şey fısıldarsam... neler olacağını görseniz şaşarsınız.
I meant you'd be surprised at the different openings that come up for...
Ne kadar çok iş olanağı çıktığını bilseniz şaşardınız...
well, I bet her old man will be plenty surprised.
İkiniz de dışarı.
I'd be surprised if it weren't.
Olmasaydı şaşardım.
- I'd be surprised.
- Neden şaşırırsınız?
I'd be more surprised if I could have stopped her.
Onu durdurabilseydim, ben daha çok şaşardım.
You'd be surprised what I've imagined I've seen here sometimes.
Bazen burada neler gördüğümü sandığımı söylesem şaşırırsınız.
I'd be very much surprised.
Buna çok şaşırırım işte.
I'd be most surprised if you tell me what he looks like.
Onun neye benzediğini söylersen daha da şaşıracağım.
I'd be surprised.
Çok şaşırırdım.
- I'd be surprised.
- Haydi canım.
Dog ain't bad, neither. Greasy, I'll admit, but you'd be surprised how delicate the flavour is, especially when you're starving.
Köpek eti iyidir, Itiraf edeyim, biraz yaglidir, ama ne kadar lezzetli olduguna inanamazsiniz, özellikle de açsaniz,
I wouldn't be surprised if I'd been followed.
Takip edildiysem şaşmam.
But from a man like you, I thought she'd be surprised to get a collect call.
Fakat sizin gibi bir adamdan, sanırım, ödemeli telefon alması onu şaşırtmıştır.
I'd be surprised if it weren't.
Olmasa sürpriz olurdu.
I'd be surprised if he had one, he was so self absorbed.
Sevgilisi varsa çok şaşırırım. Çok dalgın ve bencil bir tipti.
- No idea. I'd be surprised.
Hiç zannetmiyorum.
I'd be surprised if he'd change.
- Değişirse çok şaşırırım.
When I'd called André, and he'd suggested that we meet in this particular restaurant... I'd been rather surprised, because André's taste used to be very ascetic... even though people have always known that he had some money somewhere.
André'yle telefonda konuştuğumuzda ve bilhassa bu restoranda buluşmak istediğinde işin aslı şaşırmıştım, çünkü André'nin zevkleri her zaman çok estetikti ve bununla beraber bir yerlerde parası olduğunu herkesçe malumdu.
You'd be surprised by what I can do with a bar of soap.
Bir sabunla neler yapabildiğimi görünce şaşıracaksın.
I'd be surprised if they let us go after all this.
Bu bilezik hikayesi çok tuhaf. - Bizi bırakmaları sürpriz olur.
You'd be surprised what a rotten mood I am in after surgery.
Ameliyat sonrası ne kadar kötü bir havada olduğuma inanamazsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]