English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'd better be going

I'd better be going traducir turco

185 traducción paralela
I guess we'd better be going.
Sanırım gitsek iyi olacak.
I think I'd better be going.
Gitsem iyi olur.
- I think I'd better be going.
- Gitsem iyi olacak.
Well, I'd better be going.
Gitsem iyi olacak.
I think I'd better be going.
Ben gitsem iyi olacak.
I'd better be going.
Gitsem iyi olacak.
I guess we'd better be going, Tony.
Gitsek iyi olacak Tony.
If we're gonna get started this afternoon, I'd better be going.
Bu öğlen yola çıkacaksak hazırlansam iyi olur.
Well, I reckon I'd better be going along, too.
Pekala, yola koyulsam iyi olacak
I guess I'd better be going now.
Sanırım artık gitsem iyi olur.
- I'd better be going.
- Gitsem iyi olacak.
- No, I think I'd better be going.
- Yok, sanırım gitsem iyi olacak.
- I think I'd better be going.
- Sanırım gitsem iyi olur.
I'm going to tell everything I know. - You'd better be careful, saying things like...
- Bu konuda daha dikkatli konuşmalısınız.
I'd better be going.
Gitsem iyi olur.
I'm going to be perfectly honest with you - l don't row at all... and unless you want to go round and round in ever-narrowing circles... you'd better start steering.
Sana karşı dürüst olacağım. Kürek çekmeyi hiç bilmiyorum ve daralan halkalar şeklinde turlamak istemiyorsan dümeni idare etsen iyi olur.
I believe I'd better be going in now.
Artık gitsem iyi olacak.
- Think I'd better be going.
- Gitsem iyi olacak.
I'd better be going.
Artık gideyim.
I'm going to buy an evening paper, and there'd better be something in it about money or I'll be around again.
Gidip bir akşam gazetesi alacağım. Parayla ilgili bir şeyler yazsa iyi olur. Yoksa yine kapınıza dayanırım.
I'd like to tell you that I honestly think things are going to be better for you.
Doğruyu söylemek gerekirse, senin açından işlerin yoluna gireceğini düşünüyorum.
Well, we'd better get going, or the war'll be over and we'll be old men before we even see Quantrill.
Gitsek iyi olacak yoksa savaş bitmiş olacak ve biz Quantrill'i görmeden önce ihtiyarlayacağız.
I'd better be going so he can get to bed.
- Ben de gideyim artık, baban rahat etsin.
I was going to ring the bell... but then I had a hunch I'd better be careful.
Tam zili çalacaktım ki dikkatli olmam gerektiğini düşündüm.
I think you'd better be going.
Sanırım gitsen iyi olur.
Well, I'd better be going.
Gitsem iyi olur.
Look, Ralph, I can make it, but if you're going to be such an old grouch... you'd better stay home.
Bak, Ralph, gidebilirim ama eğer böyle yapmaya devam edersen evde kalman daha iyi olur.
- I'd better be going, ma'am.
Gitsem iyi olacak, madam.
I think I'd better be going.
Sanırım gitsem iyi olacak.
Come on Susan, I think we'd better be going now.
Hadi Susan, sanırım gitmemiz lazım.
Well, I think I'd better be going.
Şey, sanırım ben gitsem iyi olacak.
WELL, I GU ESS I'D BETTER BE GOING.
Nasıl yaptığını sormak zorundayım. Kakaosunu içip dolu fincan bırakmış.
Yeah, well, uh, I'd better be going, hmm?
Ben gitsem iyi olacak.
I'd better be going.
Gitsem daha iyi olacak.
Mike, I think I'd better be going.
Mike, galiba gitsem iyi olacak.
- I'd better be going...
- Gitsem iyi olacak...
Well, I think we'd better be going.
Artık gitsek iyi olur.
I'd better be going now, Burt Give our love to Cynthia, will you?
Şimdi kapatsam iyi olur. Cynthia'ya sevgilerimizi ilet, olur mu?
I'm not trying to tell you anything, Doctor I was just thinking that you're going to be a terribly lonely man from here on in and maybe you'd feel better if you got a few things off your chest
Sana bir şey söylemeğe çalışmıyorum, Doktor. Sadece düşünüyordum ki, er... bundan böyle sen yapayalnız bir adam olacaksın ve belki de içindeki şeyleri dışarı atarsan, daha iyi hissedeceksin.
Ah yes, I'd better be going back.
Ah evet, dönsem daha iyi olacak.
Look, Clay. I don't like to say anything... but if it's about your arm,... you'd be better off going to a doctor than that priest.
Bak, Clay. Bir şey söylemek istemiyorum ama bu kolunla ilgiliyse bir rahibe gitmek yerine, bir doktora gitmek daha iyi olur.
I'd better be going, too.
En iyisi ben de gideyim.
I think we'd better be going.
- Tekrar gelin, olur mu?
Oh, jeez, I think we'd better be going.
Tanrım, bence de gitsek iyi olur.
I'd better be going. Please don't, Andrew.
- Lütfen kal Andrew.
I'd better be going along now.
Ben artık gitsem iyi olacak.
- I think I'd better be going.
- Ben de gitsem iyi olacak. - Hayır.
I'd better be going now.
Ben gideyim artık.
Well, I guess I'd better be going.
Herhalde gitsem iyi olacak.
Yes, I'd better be going.
Evet, sanırım gitsem iyi olur.
Well, I'd better be going.
Neyse, ben gitsem iyi olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]