I'd like traducir turco
58,846 traducción paralela
Dr. Gresham, I'd like to show you something.
Dr.Gresham, size birşey göstermek istiyorum.
- I'd like to volunteer my services.
- Gönüllü olarak hizmet vermek istiyorum.
I'm afraid there was a problem with the supplies, but I'd like to stay...
Korkarım ki, desteklerle ilgili bir problem çıktı fakat kalmak isterim....
I'd like a word with Lieutenant Veli, if I may.
Sizinle birkaç kelam etmek isterim Yüzbaşı Veli, mümkünse.
There's someone here I'd like you to meet.
Şimdi tanışmak istediğim insanlar var da.
Never thought I'd see the day when I'd have to start an evening like this with a pack of used cards.
Bir deste eski kartla böyle bir akşam geçireceğim günü göreceğimi sanmıyordum.
I think that's the way he'd like to be seen.
Öyle görülmek istediğini düşünüyorum.
Well, i'd like to invite him after all
O da gelsin.
There's more than one person I'd like to shoot in this town.
Vurmak istediğim bir sürü insan var bu şehirde.
I'd rather know what a Bundt cake tastes like.
Kekin tadını bilmeyi daha çok isterim.
Um, my mom built it so that I could feel like I was outside.
Annem dışarıdaymışım gibi hissetmem için yaptırdı.
But I'd like to try.
Ama denemeyi isterdim.
When I talk to him, I feel like I'm outside.
Onunla konuştuğum zaman, dışardaymışım gibi hissediyorum.
I'll even throw in a pension if you'd like, and I can tell you what the fuck a pension is.
İstersen emekli aylığı bile ayarlarım ve boktan emekli aylığı nedir sana açıklayabilirim.
You're a little creepy, and you're forward and familiar, and I don't like it.
Birazcık ürkütücüsün fazla isteklisin ve tanıdık geliyorsun ve ben bundan hoşlanmadım.
I'd like to have a word with my husband.
Kocamla bir konuşmak isterim.
I'd like to talk to you about Harriet Lauler.
Seninle Harriet Lauler hakkında konuşmak isterim.
Then they'd play something really bad, like, almost violent, and I would take a look at what I thought.
Sonra gerçekten kötü bir şeyler oynarlardı. Neredeyse şiddet uygulayan biri gibi Ve düşündüğüme bir göz atardım.
Yes, I'd like a job as a disc jockey.
Evet, bir disk jokeyi gibi bir iş istiyorum.
I'd like to talk to him please?
- Onunla konusmak istiyorum lutfen.
- Hang on. I'd like to get to this other part.
Bir sonraki kısma geçeceğim.
But before we do that, I'd like to take a moment and have you join me in... bowing our heads...
Ama öncesinde bir saniye durup benimle birlikte başınızı eğmenizi istiyorum.
I'd like to point out you're reading off a laundry list of corpse requirements.
Bir ceset ihtiyaçları listesi okuduğunun farkında mısın?
MILF is supposed to be a "mom that I'd like to fuck."
MILF, "becermek istediğim anne" demek.
Then, when you get on the outside, it's like, "Wait a minute." "This was reality. I need a job."
Ordudan sonra dışarısı gerçek hayattı, işe ihtiyacım vardı.
I still had that memory, like, all these Navy SEALs that I met or military guys that I met that did martial arts. They groomed me.
Hâlâ gözümün önünde, donanmada tanıdığım, orduda tanıdığım insanlar dövüş sporları yaptığım insanlar.
And if I worked at McDonald's and didn't like it, I'd be a whore.
McDonalds'ta çalışsaydım ve sevmeseydim, o zaman bir fahişe olurdum.
Later on, when I used to go to the erotic film awards, all the brothers would see me, they'd go like this.
Sonraları, erotik film ödül törenlerine katıldığımda beni gören siyahi dostlarım şöyle yapardı.
I'm like, "No, there's really something, like, " like, I think my ass flipped inside out or - Yeah. "
"Kıçım diyorum, sanırım içi dışına çıktı."
I mean, yeah, of course I'd like to have a script, something to actually do, work on.
Tabii ki bir senaryo isterim, elimde çalışacak gerçek bir şey olur.
So, what I'd like to do is go and kind of see the colleges and see the different like paths that I can take'cause I don't even know really what I want to do after porn.
Okulları bir görmek, farklı neler yapabilirim görmek istiyorum çünkü pornodan sonra ne yapacağımı bilmiyorum.
I can't force you to visit them, but if you'd like a little more insight, head for the stars.
Seni oralara gitmeye zorlayamam ama biraz daha fikir edinmek istersen her şey elinin altında.
I'd like it to be.
Öyle olmasını isterim.
Gary, I'd like to start with a conversation, nothing more.
Gary, sadece bir konuşmayla başlamak istiyorum, hepsi bu.
I'd like to talk to Zach for a minute, if I could.
Mümkünse bir dakika Zach'le konuşmak istiyorum.
I didn't think that she'd react like that.
Böyle tepki vereceğini düşünmemiştim.
I mean, I like her poem, I think, but I'm not sure I'd want to hang out with her.
Şiirini beğendim ama onunla takılmak istemezdim herhâlde.
Actually I'd like it if you never spoke to me again.
Aslında benimle bir daha konuşmasan daha iyi.
I'd like to stay, actually.
Aslına bakarsanız kalmak istiyorum.
I'd like to think that I do.
Ben de çözmüşümdür umarım.
And if I had done it, like I'd planned to, Negan would be dead right now.
Planladığım gibi yapmış olsaydım Negan şimdiye ölmüş olacaktı.
I gotta tell you, Rick, if I had a kid, I'd want him to be just like your kid, which makes this so much harder.
Şu kadarını söyleyeyim Rick bir çocuğum olsa aynen senin oğlun gibi olmasını isterdim.
Yes, I'd like very much to visit the memory of you inventing your portal gun.
Evet, portal tabancayi icat ettigin aniya gitmeyi çok isterim.
Yeah, I'd like to get a 10-piece McNugget and a bunch of the Szechuan sauce.
10 parçali McNugget istiyorum ben ve bir sürü Siçuan sos.
But part of me could not help but note in that moment she sounded an awful lot like someone else I once knew, someone you and I both once knew who shared Anne's mistrust of sentimentality.
ama bir parçam yardım edemedi ama fark ettim ki.. .. sesi çok kötü geldi sanki bir zamanlar tanıdığım bir başkası.. .. ikimizin de önceden tanıdığı..
I'd like that even less, Brother Monkey.
Bunu daha az istiyorum, Kardeşim Maymun.
- I'd like to experience my master's holy Buddha's Palm.
- Yaşamak istiyorum efendimin kutsal Buddha'nın Palm'ı.
Well, whatever she calls it, I'd like to butter that bread.
Her ne diyorsa, o ekmeğe yağ sürmek isterdim.
In fact, I brought those contracts you asked me to draw up, if you'd like to review them.
Aslında hazırlamamı istediği kontratları da yanımda getirdim onları gözden geçirmek istersin.
I'd like to thank you for bringing all this to our attention.
Bu konuyu gelip bize açtığınız için size teşekkür etmek istiyorum.
I'd like to take a look at a case file.
Dava dosyasına bir göz atmak istiyorum.
i'd like a room 23
i'd like to go 40
i'd like to see you try 68
i'd like to know 101
i'd like to see you 19
i'd like to say 28
i'd like to 367
i'd like to see you again 35
i'd like you to meet 29
i'd like to talk to you 90
i'd like to go 40
i'd like to see you try 68
i'd like to know 101
i'd like to see you 19
i'd like to say 28
i'd like to 367
i'd like to see you again 35
i'd like you to meet 29
i'd like to talk to you 90