English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'd like a word with you

I'd like a word with you traducir turco

139 traducción paralela
Now Watson, if you don't mind I'd like to have a word with your extraordinary patients.
Şimdi Watson, eğer sakıncası yoksa sıradışı hastalarınla bir kaç söz etmek isterim.
If you don't mind, I'd like a word with Miss Hunt.
İtirazın yoksa, Bayan Hunt ile biraz konuşmak istiyorum. İtirazım yok.
Dr. MacFarlane, I'd like a word with you, if I may.
Dr. MacFarlane, izniniz olursa bir şey söyleyebilir miyim?
After you're through with her, I'd like to have a word or two with Kitty myself.
Onunla işin bittiğinde... ben de Kitty ile bir-iki şey konuşmak istiyorum.
I'd like a word with you, Ben.
Seninle biraz konuşmak istiyorum, Ben.
Step lively. And now, sir, I'd like to have a word with you in the cabin, if I may.
Şimdi de efendim, sizinle kamaranızda görüşmek istiyorum.
Mr. Brown, I'd like a word with you.
Bay Brown, sizinle bir çift laf etmek istiyordum.
Mr. Rassendyll, forgive me if I interrupt you at an inopportune moment but I'd like a friendly word with you.
Bay Rassendyll, böldüysem bağışlayın ama sizinle dostça bir anlaşma yapmak istiyorum.
I'd like a word with you.
Biraz konuşmak istiyorum.
I'd like a word with you.
Sizinle konuşmam gerek.
I'd like to have a word with you, Mr Starrett.
Sizinle biraz konuşmak istiyorum Bay Starrett.
I'd like a word with you, sir.
Sizinle konuşmak istiyorum.
- I'd like to have a word with you.
- Sizinle konuşmak istiyorum.
I'd like a word with you.
Sizinle iki kelam etmek isterdim.
I'd like to have a word with you.
Sana bir şey söylemek istiyorum.
I'd like a word with you.
Seninle bir çift laf etmek istiyorum.
Courtney, I'd like a word with you.
Courtney, seninle bir şey konuşacağım.
I'd like a word with you, sir.
Sizinle bir şey konuşacaktım, efendim.
Oh, Nero, I'd like a word with you!
Neron, sizinle konuşmak istiyorum!
I'd like to have a word with you.
Sana söyleyecek bir çift lafım var.
I'd like a word with you If you don't mind.
Rahatsız olmazsan seninle konuşmak istiyorum.
- Breen, I'd like a word with you.
- Breen, sana bir şey demem gerek.
- Thanks. If you don't mind, I'd like a word with Miss Hunt.
İtirazın yoksa, Bayan Hunt ile biraz konuşmak istiyorum.
General, I should like a word with you outside.
General, dışarda size bir kelime söylemek isterim.
I'd like a word with you, Jack.
Seninle konuşmak istiyorum Jack.
I'd like to have a word with you.
Sizinle konuşmak istiyorum.
If you'll excuse me, gentlemen, I'd like a word with her before she leaves.
Bana müsaade ederseniz, onunla konuşmam gerekiyor.
I'd like a word with you.
Bir şey diyeceğim sana. Gelsene.
I'd like a word with you, please.
Sizinle iki kelime konuşmak istiyorum, lütfen.
I'd like a word with you.
Birşey söylemem gerek.
I'd like a word with you, Monsieur Horn.
Sizinle konuşmalıyım, Bay Horn.
I'd like a word with you.
Seninle konuşmak istiyorum.
- I'd like to have a word with him, do you mind?
Onunla biraz konuşacağım, sakıncası var mı?
Haynes, if you'll excuse us, I'd like a word with the doctor.
Haynes, bize izin verirsen, doktorla biraz konuşmak istiyorum.
I'd like a word with you, ma'am.
Sizinle bir iki laf etmek istiyorum, madam.
I'd like to have a word with you, monsieur.
Sizinle bir konuda görüşmek istiyorum, mösyö.
- I, I'd like to have a word with you if I could.
- Sizinle konuşmak istediğim bir konu var.
I'd like very much to have a word with you.
Sizinle konuşmayı çok istiyorum.
I'd like a word with you, son.
Sana bir lafım var evlat.
Chief, I'd like to have a word with you.
Şef, size bir şey söylemek isterim! Söyle! Umarım kazanırsınız!
- Sir, I'd like a word with you, please. - About what?
- Efendim, sizinle biraz konuşmamız lazım.
I ´ d like a word with you about your Christmas spirit, Horace.
Seninle Noel ruhu hakkında biraz konuşmak isterim Horace.
I ´ d like to have a word with Byron, if you don ´ t mind.
Kusura bakmazsanız, Byron ile konuşacaklarım var.
Mr. Hirsch, if you'll excuse us, I'd like to have a word with Mr. Addison and Miss Hayes out in the hall.
Bay Hirsch izin verirseniz Bay Addison ve Bayan Hayes'le koridorda biraz konuşalım.
I'd like a word with you.
Sizinle biraz konuşmak istiyorum.
It's Ed Rooney, Ferris I'd like to have a word with you
Ben, Ed Rooney, Ferris. Seninle konuşmak istiyorum.
Excuse me. I'd like to have a word with you.
Kusura bakma. Seninle biraz konuşmak istiyorum.
Mr. Manfield, I'd like a word with you.
Bay Manfield, sizinle biraz konuşmak istiyorum.
Lieutenant, I'd like a word with you in private, please.
Teğmen, sizinle özel olarak konuşabilir miyim?
I'd like to have a word with you about your son.
Sizinle oğlunuz hakkında biraz konuşmak istiyorum.
I'd like a word with you.
Sizinle biraz konuşmalıyız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]