I'd like to say something traducir turco
248 traducción paralela
I'd like to say something...
Size bir şey söylemek istiyorum.
Well, there's something I'd like to say to you first.
Önce benim sana söylemek istediğim bir şey var.
I'd like to say something about my wife.
Karım için de bir şey söylemek istiyorum.
There's something I'd like to say to you.
Söylemek istediğim bir şey var.
I came here to say something to you, and I'd like to say it.
Sana bir şey söylemeye geldim ve söylemek istiyorum.
I'd like to say something to the innkeeper first.
Önce hancıya bir şeyler söylemek istiyorum.
Now when two big shots like that get together... and hole up in the desert, 20 miles from civilization... I'd say they might be working on something... they're not too anxious to talk about.
Böyle iki önemli kişinin bir araya gelip çölde köşelerine çekilmiş, medeniyetten 35 km uzakta olmalarına kimsenin hakkında konuşmasını istemedikleri bir şey üstünde çalıştıkları cevabını verirdim.
There's something else I'd like to say.
Söylemek istediğim bir şey daha var.
While we're on the subject, Colonel... There's something that I'd like to say.
Hazır konu açılmışken, Albay söylemek istediğim bir şeyler var, efendim.
Well, I'd like to say something where nobody could hear us.
Bizi hiç kimsenin duymadığı bir yerde bir şeyler söylemek isterdim.
There's something I'd like to say.
Söylemek istediğim bir şey var.
Ma'am, there's something I'd like to say to you.
Hanımefendi, size birşey söylemek istiyorum.
There are lots of things I'd like to say to you if I was younger, if I was richer and if there wasn't something I have to do tonight.
Daha genç ve daha zengin olsaydım, ve bu gece... yapmam gereken bir iş olmasaydı... sana söyleyecek... çok şeyim vardı.
I'd like to say something.
Bri şey söylemek istiyorum.
Please, I'd like to say something, Doctor.
Lütfen, bir şey söylemek istiyorum, Doktor.
I'd like to say something.
- Sayın başkan, söz almak istiyorum.
I'd like to say something, please.
İzninizle, bir şey söylemek istiyorum.
Before I say good-bye to you, Shelby... there is something I'd like to tell you.
Seninle vedalaşmadan Shelby... bir şey söylemek isterim.
Warden, I'd like to say a little something on behalf of the men.
Müdür bey, adamlar adına birkaç şey söylemek istiyorum.
I ain't no preacher but I'd like to say something.
Ben vaiz değilim ama bir şey söylemek istiyorum.
Sir, I'd like to say something.
Efendim, birşey söylemek istiyorum.
Except... I'd like to tell you something once, and then I ain't gonna say it again.
Sadece sana bir tek şey söylemek istiyorum, bir daha tekrar etmeyeceğim.
I'd like to say something
Bir şey söylemek istiyorum.
Striker, first I'd like to say something.
Striker, bir şey söylemek istiyorum.
I'd like to say something though it may be useless, sisters
Bir şeyler söylemek istiyorum. Ama belki de yararı yoktur.
There's something I'd like to say.
Size bir şey söylemek istiyorum.
- Yes, I'd like to say something.
- Evet, bir şey söylemek isterim.
Frank, what we're looking for is an emotional impact so the average guy will look at these images and say, " Yeah, that's something I'd like to protect, like to preserve.
Frank, aradığımız şey duygusal bir etki yaratmak yani sokaktaki adam bu resimlere bakmalı ve " Evet, bu korumak istediğim bir şey.
HE'LL SAY, "I'D LIKE A LITTLE SOMETHING TO DRINK IF YOU DON'T MIND."
"Sakıncası yoksa içmek için birşeyler istiyorum."
I'd like to say something, please.
Bir şey söylemek istiyorum, lütfen.
I'd like to say something, please.
Bir şey söylemek istiyorum.
I'D LIKE TO SAY SOMETHING.
Pekala. Ben de birkaç şey söylemek istiyorum.
dorothy, i'd like to say something about this, and i don't mean to be too critical, but you're saving yourself for a corpse.
Dorothy, bu konuda birşeyler söylemek istiyorum ama fazla eleştirici olmak istemiyorum. Bence sen bir ceset için kendini kısıtlıyorsun.
- I'd like to say something, sir.
- Bir şey söylemek istiyorum efendim.
And I'd like to say something I've never told you.
Sana hiç söylemediğim bir şeyi söylemek istiyorum.
Oh, then while that dust settles, I'd like to say something, Kate.
Bir şey söylemek istiyorum, Kate.
Say I'd like to buy something in your shop...
Pekâlâ, sanırım sizden, satın almalıyım.
If you have something to say, I'd like to hear it.
Eğer söyleyecek bir şeyin varsa, bunu duymak isterim.
There's something I'd like to ask you, and please, feel free to say no.
Sana sormak istediğim bir şey var, ve lütfen hayır demekte özgür hisset.
I have something, I'd like to say.
Bir şey demek istiyorum.
While we're still in childhood I'd like to show something absolutely extraordinary.
Sayın Yargıç, çocukluğuna ait tamamen olağandışı bir şey göstermeyi çok isterim.
I'd like to say something about this disease.
Şu hastalık konusunda birkaç şey söylemek istiyorum.
Beethoven, I'd like you to meet Charlie Parker. Say something to him, Charlie.
Sevgili Beethoven, seni Charlie Parker'la tanıştırayım.
Now, Sandy, before you go any further, I'd like to say something :
Daha ileri gitmeden önce bir şey söylemek istiyorum, Sandy :
Excuse me. I'd like to say something.
Ben bir şeyler söylemek istiyorum.
- There is something I'd like to say.
- Söylemek istediğim bir şey var.
Gentlemen, but I have something I'd like to say here.
Beyler, benim de söylemek istediğim bir şey var.
I'd like to say something.
Bir şey söylemek istiyorum.
Everybody, I'd like to say something!
Millet, birşey söylemek istiyorum!
I'd like to say something.
Birşey söylemek istiyorum.
I'd like to say something that is on her heart too.
Onun kalbine hitap etmek istiyorum.