I'll be back tomorrow traducir turco
336 traducción paralela
Masters, I'll be back tomorrow night to pick up that check.
Masters, yarın akşam gelip o çeki alacağım.
And tomorrow, I'll take you back safe and sound to your father and mother... and I won't be a bit surprised if I just hate to give you up.
Yarın seni sağ salim anne babana teslim edeceğim. Seni geri vermek benim için çok zor olursa hiç şaşırmam.
I suppose we'll be starting back tomorrow.
Sanırım yarın dönüşe geçebiliriz.
I'll be back tomorrow.
Yarın yine geleceğim.
I can promise you I'll be back in the shop tomorrow, and I'll be on my toes!
Yarın mağazada olacağıma söz veriyorum. Her şekilde hazır ve nazır!
Carol... I'll try to be back by tomorrow afternoon.
Carol yarın akşam üzerine kadar dönmeye çalışacağım.
And I'll be back here tomorrow night at 8 : 30 for the dough.
Yarın akşam 8 : 30'da parayı almak için gelirim.
I'll be back tomorrow for them.
Yarın alacağım.
I'll be back sometime tomorrow.
Yarın geri döneceğim.
- I'll be back tomorrow with the rest.
- Ona geri kalan şeylerle yarın geleceğimi söyleyin.
If you're not back tomorrow I'll be out looking for you.
Eğer yarın dönmezsen Yarın seni bulmaya gelirim.
I'll be back tomorrow for the money.
Yarın tekrar geleceğim.
- I'll be back tomorrow.
- Yarın tekrar gideceğim.
I'll be back sometime tomorrow afternoon.
Yarın öğleden sonra dönmüş olurum.
I'll be back tomorrow evening.
Yarın akşam dönerim.
I'll be back tomorrow.
Yarın geri geleceğim.
But I'll be back tomorrow morning, bright and early to fix that leak.
Fakat yarın sabah döneceğim, dinç ve erken o sızıntıyı onarmak için.
I'll be back tomorrow, when no one is in.
Ben yarın, hiç kimse yokken gelirim.
I'll be back from Paris tomorrow afternoon.
Paris'ten yarın öğleden sonra döneceğim.
I'll be back tomorrow at 4 : 00.
Yarın 4'te tekrar geleceğim.
Yes, I'll be back tomorrow night, probably late.
Evet, yarın gece döneceğim. Muhtemelen geç saatte.
I'll be back tomorrow night.
Yarın gece geri döneceğim.
Tomorrow at this time, they think I'll be able to back to being Private Ernie Williams again.
Yarın bu saatte, tekrar Er Ernie Williams olmaya devam edebileceğimi düşünüyorlar.
I'll be back tomorrow night.
Yarın gece yine geleceğim.
I'll be back tomorrow.
Yarın döneceğim.
I'll be back tomorrow, maybe.
Yarın bir ihtimal dönmüş olurum.
If everything goes well, I'll be back tomorrow.
Her şey yolunda giderse, yarın dönmüş olurum.
I'll be back tomorrow.
Yarın dönerim.
I'll be back here 2 hours after dawn tomorrow.
Yarın şafaktan 2 saat sonra burada olacağım.
I'll be back tomorrow.
Yarın dönmüş olacağım.
Tranquilo! I'll be back with the machine gun tomorrow!
- Merak etme, yarın makineliyle dönerim.
Well, I don't know if I'll be back tomorrow.
Yarın gelebilir miyim bilmiyorum.
- I'll be back tomorrow.
- Yarın geri gelirim.
Listen. Calm them down and tell them I'll be back tomorrow with the signed contract.
Onları sakinleştir ve yarın imzasıyla döneceğimi söyle.
Tell her I'll be back sometime tomorrow probably, will you?
Ona yarın döneceğimi söyler misin?
He'll be back late, and since he's coming by tomorrow, I wanted to leave him word this evening.
Geç dönecek ve döndüğünde görmesi için bir not bırakmak istemiştim.
I'll be back tomorrow.
Yarın gene geleceğim.
This time tomorrow, I'll be back at that camp.
Yarın bu saatlerde, o kampa geri dönmüş olacağım.
I'll be back tomorrow by sundown.
Yarın günbatımında dönerim.
I'll go down to Rome, pick up some equipment... and be back tomorrow night.
Ben Roma'ya gidip, bazı teçhizatlar alıp yarın gece gelirim.
I'll take her to my spiritualist, and we'll be back in time for rehearsal tomorrow.
Onu benim medyuma götürürüm, yarınki provaya zamanında yetişiriz.
I'll be back tomorrow morning.
Yarın sabah döneceğim.
Try anything, and I'll be back tomorrow.
Numaraya kalkışırsan yarın yine gelirim.
But I heard that he'll be back tomorrow
Ama yarın döneceğini duymuştum.
I'll be back tomorrow. Are they alright?
Ne olursa olsun, yarın akşam döneceğim.
But I'll be back tomorrow night.
Ama yarın akşam gelirim.
I'll be back in the office tomorrow. If I live.
Hayatta kalırsam yarın Bakanlıkta olacağım.
Sure, I'll be back tomorrow.
Peki, Yarın yine geleceğim.
I have to be in Paris this afternoon, I'll come back by train tomorrow.
Bu öğleden sonra Paris'te olmak zorundayım. Yarın trenle döneceğim.
I'll be back tomorrow.
Yarın geri döneceğim.
I have some things to do tomorrow at Tsavo, but I'll be back on Friday.
Yarın Tsavo'da bir işim var, ama Cuma günü döneceğim.
i'll be back soon 284
i'll be back 1339
i'll be in touch 401
i'll be there soon 97
i'll be there 1011
i'll be there in ten minutes 21
i'll be right there 1448
i'll be fine 1438
i'll be right back 3576
i'll be back in the morning 18
i'll be back 1339
i'll be in touch 401
i'll be there soon 97
i'll be there 1011
i'll be there in ten minutes 21
i'll be right there 1448
i'll be fine 1438
i'll be right back 3576
i'll be back in the morning 18