English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'll be waiting

I'll be waiting traducir turco

1,471 traducción paralela
I'll be here, or wherever you want, waiting for you.
Nereyi arzu edersen, orada seni bekliyor olacağım.
I'll be waiting.
Bekleyeceğim.
I'll be waiting.
Seni bekleyeceğim.
I'll be waiting outside.
Dışarıda bekleyeceğim.
And I'll be there, waiting for them.
Ve o gün ben orada onları bekliyor olacağım.
I'll be waiting until you come.
Sen gelene kadar burada bekleyeceğim
Hopefully I'll have better luck getting it in. Instead of having, uh, sending e-mails, or writing to news groups on the Internet and waiting several days for the answers sometimes it's easy to come here and find other people who might know about your problem and may be able to help you
İnşallah, şansım olacağını umuyorum alırken bunun yerine, aah, emailler göndermek ya da netteki haber gruplarına yazmak ve cevap için bilmem kaç gün beklemek bazen... buraya gelmek ve diğer kişileri bulmak çok basit bu adamlar sorununuzu biliyorlardır ve yardım edebileceklerdir
I'll be waiting at the usual place.
Her zamanki yerde bekleyeceğim.
I'll be waiting.
Bekliyor olacağım.
I'll be waiting for your call And your partner, I hope
- Çağrını bekleyeceğim. - Umarım ortağınla birlikte.
I'll be waiting in the car. I'll wait for you.
Arabada bekliyor olacağım. Sizi bekleyeceğim.
- I'll be waiting.
- Seni bekleyeceğim.
I'll be the lady-in-waiting... the one with that low-cut, blue-velvet Renaissance dress.
Kraliçe sensin Tristin de kral. Ben de kraliçenin nedimesi olurum. Göğüs dekolteli, mavi, kadife..... bir rönesans elbisesi giyeceğim?
I've got no idea, but I've got a feeling it'll be worth waiting for.
- Hiçbir fikrim yok ama içimden bir ses beklemeye değeceğini söylüyor.
I'll be waiting... right here.
Burda bekliyor olacağım.
I'll be waiting for you.
Seni bekliyor olacağım.
I'll be waiting out back.
Ben arkada bekleyeceğim.
- I'll be waiting.
Bekliyor olacağım.
- I'll be waiting up for you.
- Seni bekleyeceğim. - Hayır, beklemeyeceksin.
I'm scared I'll wake up and still be buttering garlic bread... waiting for my life to start. But it did happen. It did!
uyanıyorum ve sarımsaklı ekmek derdine düşüyorum ve başlayacak yeni hayatımı bekliyorum ama oldu, oldu işte ben de iz bıraktım ailem büyük ve gürültücüdür ama onlar benim ailem,
I'll be waiting.
Seni bekliyorum.
I'll be waiting over there.
Ben orada bekleyeceğim.
I'll be waiting for you. lt's OK.
Seni beklerim, sorun yok.
I'll be waiting out here...
Burada bekliyor olacağım...
I'll be waiting by the pool.
Havuz başında bekleyeceğim.
- I'll be waiting to open the door.
- Kapıyı açmak için bekleyeceğim.
I'm desperately waiting for the moment.. .. when I'll be harsh for you.
Umutsuz bir şekilde sana karşı sert davranacağım o ânı bekliyorum.
I'll be waiting for you at the Excelsior.
Seni Excelsice'de bekliyor olacağım.
At the end of the corridors, I'll be waiting for you.
Koridor sonunda, seni bekliyor olacağım.
I'll be here waiting.
Bekliyor olacağım.
I'll be waiting for you, whatever you decide.
Ben seni umutla bekleyeceğim. Neyi tercih ettiğinin önemi yok.
I'll be waiting.
Bekliyorum.
I'll be waiting for your call.
Sağ olun, Ahmet Bey. Bekliyorum telefonunuzu oldu mu?
I mean, she'll always be where she is... waiting for me to marry her when it's convenient for me
Demek istediğim, o hep... neredeyse benim evlenmemi bekledi, bana uygun kişi.
I'll be waiting.
O haklı.
I'll be waiting! What a fiance!
Bekleyeceğim!
Henn, I'll be waiting for you in the hospital car!
Henn, seni hastane arabasında bekleyeceğim!
I'll be outside waiting in case you need backup
Arkanı kollamam gerekebilir diye dışarıda bekliyor olacağım.
If you need anything, I'll be in the waiting room.
Bir sey gerekirse bekleme odasindayim.
I'll be in the waiting room.
Bekleme odasında olacağım.
I do know Instanbul is Constantinople, so if you've got a date in Constantinople, she'll be waiting in Instanbul.
İstanbul'un Konstantinopolis olduğunu biliyorum. Eğer birisiyle Konstantinopolis'te buluşacaksanız, sizi İstanbul'da bekliyor olacaktır.
I APPRECIATE THE SELFLESS SACRIFICE. I'LL BE SITTING AT HOME, KNITTING, WAITING FOR YOUR RETURN...
Evde oturup, örgü örüp dönüşünü bekleyeceğim.
But the minute you screw this thing up, and you will screw it up, I'll be waiting.
Ama bu şeyin içine ettiğin dakika. ki edeceksin, bekliyor olacağım.
I'll be waiting, gorgeous.
Bekleyeceğim güzelim.
- I'm not waiting around here all day. - He'll be here.
- Bütün gün burada bekleyemem.
Okay, I just have this horrible nightmare that you'll rush to the bus station after Whitney leaves and profess your undying love for Lana, and I'll be waiting at the gym alone.
Tamam, daha yeni korkunç bir kabus gördüm rüyamda Whitney ayrılınca, otobüs durağına geliyordun ve Lana'ya olan ölümsüz aşkını itiraf ediyordun, ve de ben tek başıma statta bekliyordum.
I'll be waiting with bells on, You old horse-Banging skank.
Üzerine çan bağlamak için bekliyor olacağım seni yaşlı katır.
Okay, I'll be waiting.
Teşekkürler...
I'm so sorry to have kept you waiting, She'll just be a few seconds,
Sizi beklettiğim için çok üzgünüm... Bu bir kaç saniye sürecek.
I'll be waiting for you,
Seni bekliyor olacağım.
When you grow up.,. ... if you still feel raw about it I'll be waiting.
Büyüdüğünde hâlâ bu konuda acı duyuyor olursan bekliyor olacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]