I'll call her back traducir turco
172 traducción paralela
- How can I tell her I'll call her back?
- Onu sonra arayacağımı nasıl söylerim?
When I come back, the first thing I'll do is climb off the train go through the gate and call up Admiral Bowen's daughter and ask her to marry me.
Döndüğüm zaman yapacağım ilk şey trenden inip kapıdan geçmek en yakın telefona gitmek ve Amiral Bowen'ın kızını arayıp evlenme teklif etmek.
I'll have her call back.
Ona sizi aratacağım.
Tell her I'll call back later. ELLEN :
Bayan Buckley, Bay Warren sizi sonra arayacakmış.
Call her back. Tell her I'll stop by on my way home.
Onu arayıp, eve dönüş yolunda uğrayacağımı söyle.
I guess I'll call Mrs. Drayton. Tell her we're back. She can bring up Hank.
Bayan Drayton'u arayıp, Hank'i geri getirmesini söyleyeceğim.
Tell her I'll call her back as soon as I surface.
Biraz sonra arayacağımı söyleyin yüzeye çıkar çıkmaz.
She has your memo and she can see you now. Good. Call her back and tell her I'll be right there.
Böyle bir şey belirttiğimi hatırlamıyorum.
No, I'll go with her, you hang back until I call you in.
Ben onunla gideyim, sen çağırana kadar bekle.
Just let me get rid of her and I'll call you back.
Ondan kurtulur kurtulmaz seni tekrar arayacağım.
- I'll call her back and explain.
- Geri çağırıp, açıklayacağım ona.
And I hope you'd call me when it's over and you'll be back in Rome!
Lütfen her şey sona erdiğinde ve tabii Roma'ya döndüğünüzde haber verin. - Sizle aşağıya kadar geçireyim.
I'll call back and keep her talking.
Onu yeniden arayıp daha uzun süre konuşturmayı deneyeceğim.
Tell her I'll call her back after Junior Bible.
İncil dersinden sonra onu ararım.
I'll call her back.
Ben ararım onu.
- Get her number. I'll call her back.
- Numarasını al, daha sonra ona dönerim.
Tell her I'll call her back.
Ona sonra arayacağımı söyle.
I'll call you back after I talk to her.
Konuştuktan sonra seni ararım.
Tell her I'll call her back.
Söyle, sonra ararım.
If she has any questions, I'll call her back.
Temiz çıktı. Bir sorusu olursa, onu sonra ararım. Peki doktor.
Tell her I'll call her as soon as I get back.
Ona geri döner dönmez onu arayacağımı söyle.
- I'll have to call her back.
Ben onu ararım.
Tell the mayor I'll call her right back.
Belediye Başkanı'na söyleyin onu hemen geri arayacağım.
If I have this much influence, I'll call her and tell her to get back together with him.
Eğer onun üzerinde bu kadar etkim varsa onu arar ve yeniden birleşmelerini söylerim.
Tell Noreen I'll just call her back later.
Noreen'e sonra arayacağımı söylersin.
- Tell her I'll call her back.
- Ben onu ararım.
I'll have to call her back.
Geri arayacağımı söyle.
I'll just call her back.
Tekrar aramam lazım.
You tell her that, and I'll call you back.
Bunu ona ilet. Seni tekrar arayacağım.
- I'll call her back!
- O'nu tekrar ararım!
- I'll call her back, it'll be fine!
- Tekrar ararım, her şey düzelir! - Nasıl bir salaklık!
Ok. I'll have her call you back. Thank you.
Tamam, sizi aramasını söylerim.
You will call your head office and get an official word on me... or I'll be back here every day until I know why I cannot have a job. I am calling the police.
Ben de size dedim ki, ana ofisinizi arayın ve beni yetkili biriyle görüştürün aksi halde, neden işe alınmadığımı öğrenene dek her gün buraya geleceğim.
I need her advice. She'll call you back.
Şimdi onun öğüdüne ihtiyacım var da, sonra size geri dönecek.
Unless, eventually, I call her to see what's going on and she says she'll call me back, but then she doesn't.
Ama tabii, nihayetinde ben nasıl olduğunu öğrenmek için ararsam ve beni sonra arayacağını söyler ama aramazsa.
- Tell her I'll call her back.
Benim onu arayacağımı söyle.
I won't see you until tomorrow night, and I probably won't come back here afterwards... but I'll call you as soon as it's over.
Yarın geceye kadar seni görmeyeceğim, muhtemelen de, sonra buraya dönmeyeceğim de... ama her şey biter bitmez seni ararım.
- Tell her I'll call her back in ten.
- On dakika sonra onu arayacağımı söyle.
- I'll call her. Get back fast.
- Ben telefon edeceğim.
I'll call her back.
Onu sonra ararım.
- Tell her that I'll call her back.
- Onu sonra arayacağımı söyle.
Just tell her I'll call her back, it's okay.
Sadece onu sonra arayacağımı söyle, tamam.
If she's not here when I get back, we'll call all her friends, everyone we know, until we find out where she's gone, OK?
Döndüğümde burada olmazsa gittiği yeri bulana kadar bütün arkadaşlarını, bütün tanıdıklarımızı arayacağız. Tamam mı?
Okay, I'll just call back and check in on her.
Tamam, tekrar arayıp onu kontrol edeceğim.
I'll call her back.
- Onu arayacağım.
If you're okay going with her, say,'Sorry, Leonard, I'll call you back.'
Eğer onunla dışarı çıkmanda sorun yoksa'Üzgünüm, Leonard, ben seni sonra ararım.'de.
Uh, tell her I'll call her back.
Onu sonra arayacağımı söyleyin.
All right, I'll tell her if she needs to talk to me to let the phone ring once, that'll be her signal, then hang up and call back.
Peki, beni aramak istediği zaman telefonu bir kez çaldırmasını söyleyeceğim. Böylece işaret verir, sonra kapatıp tekrar arar. Tamam.
Uh, well, I'll make your reservations... and call you back to confirm everything.
Rezervasyonunuzu yapacağım ve her şeyi onaylamak için sizi tekrar arayacağım.
- I'll call her back.
- Onu ararım.
I'll see if I call her back.
Bakalım onu tekrar arayabilecek miyim.
i'll call you later 682
i'll call you right back 72
i'll call you back 819
i'll call you back later 62
i'll call you tomorrow 225
i'll call you in the morning 38
i'll call you when i'm done 21
i'll call you soon 26
i'll call you when i get back 22
i'll call you after 17
i'll call you right back 72
i'll call you back 819
i'll call you back later 62
i'll call you tomorrow 225
i'll call you in the morning 38
i'll call you when i'm done 21
i'll call you soon 26
i'll call you when i get back 22
i'll call you after 17