English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'll see ya

I'll see ya traducir turco

841 traducción paralela
Now you protect me or I'll see to it that you go to jail for the rest of your life.
Şimdi sen beni koruyacaksın ya da yaşamının sonuna değin hapiste yatmanı sağlarım.
I'll see you in two or three years.
İki ya da üç yıl içinde görüşürüz.
It's the first chance I ever got with decent society people... to see my name in the paper with somebody that ain't mixed... in your dirty politics, and if I miss it, you'll pay for it with everything you got.
Senin kirli politikana bulaşmamış iyi ve kibar insanlarla... adımın gazetede çıkması için elime ilk kez fırsat geçti. Bu fırsatı kaçırırsam sana pahalıya patlar. Her şeyini kaybedersin.
- I'll see you to the door.
- Kapıya kadar eşlik edeyim sana.
I know my fiancée is indebted to you and even to France and if you can see your way to help us to release mademoiselle from her obligation, it'll be swell.
Nişanlımın size ve hatta Fransa'ya müteşekkir olduğunu biliyorum onun için bize yardım etmenin bir yolunu bulursanız ve sorumluluğundan kurtarırsanız çok iyi olurdu.
Sure. Sure, I'll see ya again.
Eminim, eminim seni tekrar göreceğim.
I'll see ya in Deadwood.
Deadwood'da görüşürüz.
I think if you don't mind we'll go down and see what's happened to the furnace.
Çok sıcak oldu, aşağıya inip kalorifer kazanını bir kontrol edelim.
I'll see you for lunch tomorrow. Bye.
Onu tehdit etmesini ya da zarar vermesini söylemedin değil mi?
Well, I suppose if we're ever to see each other again, you'll have to come to Toronto.
Pekala, sanırım birbirimizi tekrar görmek istersek Toronto ya gelirsin.
I hope you'll forgive my calling at this hour... but I happened to be in London, and I'd hoped to see Bella.
Bu saatte geldiğim için beni affedin. Londra'ya gelmişken Bella'yı görmek istedim.
Tomorrow I'll go to Philadelphia, to Thatcher Library, to see his diary. They're expecting me.
Yarın Philadelphia'ya gidiyorum, Thatcher Kütüphanesi'ne, günlüğünü okumaya.
If I follow my orders and go to Marseille, you'll see what will happen.
Emirlere uyup Marsilya'ya gidersem neler olacağını biliyorsun.
- l know it's a good life... and I know it's a healthy life... and I know he'll be able to see the world and have a wife in every port... and keep on calling everybody "sir," but what about us?
- İyi bir yaşam olduğunu biliyorum dünyayı göreceğini, her limanda bir sevgilisi olacağını ve herkese "efendim" diyeceğini de biliyorum, ama ya biz?
When I see her I'll hit the first note, then I'll nod my head and then we'll sing, huh?
Onu gördüğümde ilk notayı çalacağım sonra kafamla işaret vereceğim ve şarkıya başlayacağız, tamam mı?
One day I'll come and see you in London, Pip, and then what larks, eh? - Goodbye!
Bir gün Londra'ya seni görmeye geleceğim Pip... işte o zaman cümbüşü gör sen?
I'll see ya again.
Sonra görüşürüz.
For instance, I can see that you have carried a pocket piece... or a curio of some kind for nearly 20 years.
Örneğin bir uğurlu para taşıdığınızı görüyorum ya da yaklaşık 20 yıllık değerli bir eşya.
Look, tell Hannah I'll see her tomorrow.
Bak, Hannah'ya söyle yarın görüşürüz.
I'll see you to the door.
Seni kapıya kadar geçireyim.
- Yes, I'll see..
- Tabii ya, görürüm...
Well, I'll see ya later.
Tamam, sonra görüşürüz.
But I can see this board, I'll bet ya, just about as good as anybody.
Fakat bu tahtayı görebiliyorum, bahse girerim, herkesden iyidirler.
We're gonna bowl at the West Side or at the Gate, and I'll see you.
Gala'ya gideceğiz! Görüşürüz!
I'll see Madero and the men around him.
Madero'ya ve etrafındaki adamlara bakıyorum.
Never mind, I'll see you out myself.
Neyse, sizi kapıya kadar geçireyim.
I'll see about getting Anna something hot to drink.
Ben de Anna'ya içecek sıcak bir şey getireyim.
One of these days I'll come and see you.
Bugünlerde gelip seni göreceğim ya da telefon edeceğim.
I'll see you out.
Sizi kapıya kadar geçireyim.
I'll see you tomorrow. And take care of yourself, will ya?
Yarın görüşürüz Kendine dikkat et, tamam mı?
NOW, IF YOU'LL ALLOW ME, I'LL SEE YOU TO THE DOOR.
Şimdi izin verirseniz sizi kapıya kadar geçireyim.
- Yeah, I'll see ya.
- Evet, görüşelim.
- I'll see ya, Leo.
- Görüşürüz, Leo.
I'll see ya.
Görüşürüz.
Hey, I'll see ya tomorrow after mass, huh?
Hey, yarın ayinden sonra görüşürüz, ha?
I'll see ya later, Ma.
Görüşürüz, anne.
Oh, look, I'll get the nurse in so she can see you, and you take the elevator down.
Oh, bak, seni görsün diye hemşireyi içeri alacağım, sen de asansöre bin ve aşağıya in.
- Tell Sylvia that I'll see her later. - Mm-hmm.
Söyle Sylvia'ya görüşürüz.
Look, maybe if I see you home safely, you'll give me a nightcap for a reward, huh?
Bak, sizi evinize emniyetle götürürsem, armağan olarak yatıya kalırım, ha?
Okay, I'll see ya later.
Tamam, sonra görüşürüz.
I'll tell Ferribotte. see ya!
Ben de Ferribotte'ye söyliycem!
# I'll see red till my blood turns blue Look out
Kanım mavi oluncaya kadar kırmızıya bakacağım
I'll see what Doña Eulalia says.
Bayan Eulalia'ya iletirim.
And then on Sunday I'll come and see you, and then if you're very good at Christmas I'll give you a very nice present, you know that doll...
Sonra Pazar günü gelip seni göreceğim ve eğer iyi olursan Noel'de sana çok hoş bir hediye vereceğim. Şu bebek var ya...
In Rome I'll introduce you to my mother and we'll see each other every night.
Roma'ya gidince seni annemle tanıştıracağım. Her akşam birbirimizle görüşürüz.
Please, take me back to Florence, I'll be better and I'll be with my wife, ... I'll see again my daughter...
Lütfen beni Floransa'ya yolla, orada daha iyi olurum eşimle birlikte olacağım ve kızımı tekrar görebileceğim...
I'll see ya.
Sonra görüşürüz.
Sooner or later, I'll be there, see?
Er ya da geç, orada olurum.
Look... if you'll excuse me, I've got to go downstairs and see Danny.
Bak... Kusuruma bakmazsan aşağıya inip Danny ile görüşmem gerekiyor.
I'll just see them out...
Onları kapıya kadar geçireceğim.
I'll go check Perico ; he may be up and needs to see me.
Perico'ya bir bakayım. Belki uyanmıştır ve beni yanında ister.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]