I'll see you again traducir turco
1,132 traducción paralela
I'll see you again.
Tekrar görüşeceğiz.
Who knows when I'll be able to see you again.
Kim bilir seni ne zaman göreceğim bir daha.
You'll never see him again, I promise you.
Onu bir daha hiç görmeyeceksin, söz veriyorum.
And if they'll be gone again next week I only have to see you listen to you.
Ve cumartesi herkes törene gittiğinde, sadece seni görmek yetecek. Sadece seni dinlemek.
You'll soon see Mac again.
Mac'i yakında görürsün.
I have. I'll bet you'll never see him again.
Bahse girerim ki bir daha da görmezsin.
I'll see you here again after the court session
Kılına bile zarar gelmeyecek!
I'll get into dad's car, and never see you again.
Babamın arabasına bineceğim ve bir daha seni asla göremeyeceğim.
Wait an hour or two until the bank's not so crowded, and I want you to know one thing. If I ever see you again, I'll kill you.
Bir ya da iki saat bekle banka tenhalaşıncaya kadar ve bir şeyi bilmeni istiyorum bir daha karşıma çıkarsan, seni öldürürüm.
I'll see you tomorrow, if you'll act normal again.
Eğer normale dönerseniz, sizinle yarın görüşürüm.
" Oh, I'll see you again
"Seni yine göreceğim " Bahar geri geldiğinde "
Maybe I'll see you again sometime.
Belki bir gün yine görüşürüz.
If I see you round here again I'll fuckin'kill you!
Seni bir daha burada görürsem gebertirim!
Do you think I wanna leave someone I love like a son, knowing we'll never see him again?
Sence ben, oğlum gibi sevdiğim birini, onu bir daha göremeyeceğimizi bile bile kaybetmek mi istiyorum?
I am very happy to see you reasonable again.
Ben de seni böyle akıllı ve uslu görmekten dolayı çok mutluyum.
But if I ever see you again, I'll come and collect them.
Sizi bir daha buralarda görürsem, sizleri birer birer toplarım.
But I'll never see you again.
Ama seni bir daha hiç göremeyeceğim.
Mom, I'll probably never see you again.
Anne, seni bir daha hiç göremeyebilirim.
So lf l see you with a gun again, I'll bash you real good.
Eğer seni tekrar silahla görürsem, gerçekten çarparım.
God knows when I'll see you again.
Tanrı bilir seni ne zaman görürüm.
When I see you again, he'll be dead.
Seni tekrar gördüğümde ölmüş olacak.
That way I'll see you again.
Bu sayede yeniden görüşeceğiz.
And being as we'll probably never see each other again, I'll be glad to have a last quick one with you, even though you're a fugitive.
Bu günden itibaren, bir daha birbirimizi göremeyeceğimizden her ne kadar bir kaçak olsan da son bir defa hızlıca yapsak çok memnun olurdum.
I'm John Rollin, thanks for being with us. We'll see you again tomorrow night.
Yarın akşam tekrar burada olacağız.
Maybe I'll see you again.
Yine görüşeceğiz.
- I'll see you again.
- Tekrar görüşeceğiz.
- You should not do this. In two weeks, if I ever see Julie again, it'll be as Michael and she'll probably throw a drink in my face.
Iki hafta Julie'yi göremeyecegim ve Michael olarak gördügümde muhtemelen yüzüme içkisini firlatacak.
I don't know when I'll ever see you again.
Seni, bir daha ne zaman göreceğim bilmiyorum.
On that day, you'll hide under the bridge again and follow Fang Chungsheng... to see where their hiding place is
Zamanı gelince, sakladığınız köprünün altından çıkıp Fang Chungsheng'i takip edip... saklanma yerlerini tespit edin
I'm always around. I'll pop up and see you again soon.
Merak etme, yakında birden ortaya çıkarım yine.
I know you'll be delighted to see him again.
Onu tekrar görmekten mutlu olacağınızı biliyorum.
Don't let them take her away from me. I'll never see her again. - Wait, think of you then.
Onu uzağa götürürlerse, Onu bir daha asla göremem.
I'll see you again sometime.
- Daha sonra bir ara görüşmek üzere Eva...
I'd go, and you'll never see me again!
Giderim beni bir daha hiç göremezsiniz.
If I see you fighting again, I'll kill you all.
Bir daha kavga ettiğinizi görürsem, vallaha hepinizi gebertirim.
I'll see you again, huh?
Seni, Tekrar Göreceğim Değil mi ha?
You know, I just figured it's not working out between us and, hell, I'll never see you again.
Sadece anladım ki aramızda bir şeyler olmayacak ve seni bir daha görmeyeceğim.
Fine, I'll leave, I'll never see you again
Tamam, gidiyorum! Seni bir daha görmek istemiyorum.
- I'll probably never see you again.
- Seni bir daha göremeyebilirim.
- I'll never see you again.
- Seni bir daha asla göremeyeceğim.
If I see you again, I'll cut your hands off.
Eğer seni bir daha görürsem ellerini keseceğim.
I know we'll see you again soon, Mr. Manero.
Yakında yine görüşeceğimize eminim, Bay Manero.
I'll never see you again?
Seninle tekrar hiç görüşemeyecekmiyim?
I hope we'll see you blow out a candle again next year!
Gelecek yıl yeniden bir mum söndürmek için umarım görüşürüz!
Maybe I'll see you again.
Belki ben seni bulurum.
If I see you around here again, I'll call the police.
Seni bir daha buralarda görürsem, polisi çağırırım.
Pelle, I promise you'll never again see me... the way I was yesterday.
Pelle, sana söz veriyorum... Beni bir daha asla dün olduğum gibi görmeyeceksin.
I fear I'll never see you again.
Seni bir daha görememekten korkuyorum.
When you leave here, I'll never see you again.
... buradan gittiğin zaman seni bir daha göremeyeceğim.
- your never going to see her again you even try and I'll make sure your thrown back in juvi
Bu ne sürpriz. - Umarım hoş bir sürpriz olmuştur. Biliyorum, gelmemeliydim.
I'll most likely see you again when you pick him up if you put the time of day to expect you.
Eğer onu almak için gündüz saatlerini seçerseniz büyük ihtimalle tekrar görüşeceğiz.
i'll see you at the office 23
i'll see you tomorrow 755
i'll see you in a bit 84
i'll see you on the other side 38
i'll see you later 1586
i'll see you then 326
i'll see you soon 561
i'll see you in hell 38
i'll see what i can do 667
i'll see you there 345
i'll see you tomorrow 755
i'll see you in a bit 84
i'll see you on the other side 38
i'll see you later 1586
i'll see you then 326
i'll see you soon 561
i'll see you in hell 38
i'll see what i can do 667
i'll see you there 345