I'll see you in an hour traducir turco
113 traducción paralela
Alert the crews. I'll see you in Ops in an hour.
Bir saat sonra operasyon odasında görüşelim.
- I'll see you at the bar in about an hour.
- Yaklaşık bir saat sonra seni barda bekliyorum.
I'll see you in an hour.
Bir saate görüşürüz.
I'll be back in an hour, see you then
Bir saat içinde dönerim, o zaman görüşürüz.
I'll see you there in an hour Why can't I just throw them away?
Bir saate orada görüşürüz. Onları niçin atıp kurtulamıyorum?
Hey, Roper, I'll see you in half an hour.
Hey Roper, yarım saat sonra görüşürüz.
Then I'll see you in an hour.
O halde bir saat sonra görüşürüz.
- I'll see you in about an hour.
- Bir saat sonra görüşürüz.
I'll see the apartment and meet you at the car in an hour.
- Tamam. Daireye bakacağım, bir saat sonra görüşürüz.
- Ok, I'll see you in half an hour.
Tamam, yarım saat içinde.
I'll see you in an hour.
Bir saat içinde görüşeceğiz.
I'll see you in an hour.
Bir saate görüşeceğiz.
I'll see you over there in half an hour.
Yarım saat içinde şurada buluşalım.
I'll see you in about half an hour, honey.
Yarım saate kadar görüşürüz, tatlım.
We'll talk about it at dinner. I'll see you in an hour.
Akşam yemeğinde konuşuruz.
Better yet, why don't you get up on the rack and I'll see you in an hour.
Ya da seni yüklesinler ve bir saat sonra seni götüreyim.
Could you see if they need anything and tell them I'll be back in an hour?
Onlara bir saat içinde geleceğimi söyler misin?
I'll see you back in half an hour.
Yarım saat sonra görüşürüz.
Well, I'll see you there in, what, half an hour.
Yarım saat sonra görüşürüz.
I'll see you in about an hour.
Bir saat sonra görüşürüz.
I'll see you in an hour.
Bir saat sonra görüşürüz.
OK. I'll see you in an hour. OK.
Tamam, bir saate görüşürüz, tamam, hadi.
Okay, I'll see you in an hour.
Neyse, 1 saat sonra görüşürüz.
I'll see you in an hour, maybe two.
Bir iki saat sonra görüşürüz.
I'll see you in half an hour.
yarım saat sonra ofisteyim!
- Fine. I'll see you in a half an hour.
Yarım saat sonra görüşürüz
I'll get my people ready, - and see you at headquarters in half an hour, okay?
Adamlarımı hazır hale getireceğim ve yarım saat içinde seninle karargahta buluşacağız tamam mı?
You'll see in an hour what people I'm talking about.
Bir saate kadar hangi insanlardan bahsettiğimi anlarsın.
Michael, I'll see you in an hour.
Micheal, bir saat sonra görüşürüz.
Yeah I am. I'll see you in an hour.
Evet, biliyorum. 1 saat sonra görüşürüz.
Yes I am, I'll see you in an hour.
Evet, biliyorum. 1 saat sonra görüşürüz.
Look Eli, I don't know about reputations, nor if I'm good in the sack, but with you I swear I'll be the best there is! Let me have an hour, I need an hour tonight, let's see each other tonight.
Bak Eli, ünümü bilemem ama iyi olduğumu biliyorum ve seninle en iyisi olacak sadece bir saat istiyorum bu gece buluşalım?
- Yes. I'll see you in an hour.
Bir saat sonra burada buluşuruz.
So you're a smart girl, I want to see an intro in half an hour.
Akıllı bir kızsın. Yarım saat içinde bir giriş paragrafı göreceğim.
There's a lot I want to talk to you about, I'll see you in an hour.
Konuşmak istediğim çok şey var. Bir saate görüşürüz.
I'll see you there in an hour.
Yarım saat sonra orada buluşalım mı?
I'll see you back here in an hour. Pratt, with us.
Bir saat sonra burda görüşürüz.
I'll see you in an hour. Bye.
Bir saate kadar görüşürüz
I'll see you back here in half an hour.
Yarım saat sonra burada görüşürüz.
Okay, I'll see you at home in half an hour.
Tamam, yarım saat içerisinde evde görüşürüz.
I'll see you in an hour for dinner.
Bir saat sonra yemekte görüşürüz.
- I'll see you in half an hour.
- Yarım saate görüşürüz.
I'll see you at the airstrip in an hour.
Bir saat içinde uçak pistinde görüşürüz.
You see, the deadline for the ransom's in about an hour and I'm guarding the entrance to Aladdin's cave in case someone's smart enough to figure it out.
Bakın, fidyenin teslimine bir saat kaldı. Ben de bulacak kadar akıllı biri çıkarsa diye Alaaddin'in mağarasının girişini kolluyorum.
I'll see you in an hour.
Bir saat içinde görüşürüz.
OK, great, I'll see you in an hour.
Harika, bir saat sonra görüşürüz.
And I'll see you in an hour.
Bir saat sonra görüşürüz.
I'll see you in half an hour.
Yarım saat sonra görüşürüz. Teşekkürler.
I'll see you in Vice in an hour.
Bir saat içinde Vice'da görüşelim.
I'll see you in an hour, okay?
Bir saat sonra görüşürüz, tamam mı?
I'll see you in half an hour. All right.
Yarım saate görüşürüz.