English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'll tell him

I'll tell him traducir turco

3,821 traducción paralela
Just tell him what props you need. I'll help him set them up later. And yeah.
Ne lazımsa ona söyleyin, aksesuarları hazırlar.
Don't worry about it, I'll just tell him...
Endişe etme, Ben söyleyeceğim...
I'll tell him what happened.
Ne olduğunu anlatcam.
Yes, I'll tell him.
Tamam. Ona söylerim.
Sure, I'll tell him to call you.
Tamam, uyanınca aratırım.
Tell him I'll wait.
O'na bekleyeceğimi söyle.
I'll just tell him the truth.
O'na gerçeği anlatacağım tabii ki.
Fine, I'll tell him and I still won't help you.
- Pekâlâ, ben söylerim. - Yine de sana yardım etmem.
And you can tell him that if he doesn't give me what I want, I'll let everybody know what he liked to do with a whip.
Bana istediklerimi vermezse kırbaçla yapmaktan hoşlandığını herkese anlatacağımı söyle ona.
I'll tell him when I'm ready.
- Hazır olduğum zaman söyleyeceğim.
All right, tell him I'll be right there and do not speak to anybody.
Pekala, ona oraya gideceğimi ve hiç kimseyle konuşmamasını söyle.
i'll--i'll tell him. yeah.
- Teşekkürler. Babama söylerim. Evet.
Okay, I'll tell him.
Tamam, söylerim.
When the King returns from his hunt, I'll tell him the truth.
Kral avindan döndügü zaman ona gerçegi anlatacagim.
Oh Rita, when Doctor Lage arrives tell him I'll call him.
Rita, Doktor Lage geldiğinde onu arayacağımı söyle.
- I'll tell him.
Söylerim.
Don't bother, I'll tell him myself.
- Zahmet etme. Kendim söylerim.
HEWES : Well, tell him I'll have to call him back this evening.
Onu akşam arayacağımı söyle.
HEWES : Tell him I'll have to call him back this evening.
Ona bu akşam arayacağımı söyle.
I'll tell him to stop bothering the girl.
O kızı rahatsız etmeyi bırakmasını söyleyeceğim.
If Coulson squawks, I'll just tell him I accidentally entered the wrong coordinates.
Eğer Coulson dırdır ederse, ona derim ki kazara yanlış yerlere girmişim.
But ask him. I'm sure he'll tell you.
Kendisine sorun, söyleyecektir.
Yeah, I'll tell him.
Tabii, söylerim.
Did you tell him I'll get a lawyer?
Bir avukat tutabileceğimi söyledin mi?
Hey, mister, tell your friend I'll trade him a joint for a cigarette.
Bayım, arkadaşınıza söyler misiniz, o sigarayla bu joint i değişelim.
If I write him back, tell him what a great job I think he's doing, maybe he'll talk to me.
Eğer ona yaptığının harika olduğunu yazarsam, belki benimle konuşur.
I'll tell to him to remove it right away.
Onu hemen kaldırmasını söylerim.
Oh, I'll tell him.
- Tabii ki söylerim.
I'll never get to tell him thank you.
Sana bunun için hiç teşekkür edemeyeceğim.
I'll tell him.
Ben ona söylerim.
I'll tell you the same thing I told him when he called :
Ona söylediğimin aynısını size de söyleyeceğim :
.. The U.N. summit on Africa last month, and I'll tell you what I told him..
Ona söylediğimi sana da söyleyeyim.
- I'll tell him I'm sorry.
- Ondan özür dileyeceğim.
Just tell that asshole Mr. Dough I'll pay him back when I find Mila and put her back to work.
Sadece Bay Dough dingiline Mila'yı bulup işine döndürdüğümde geri ödeyeceğimi söyle.
I'll tell Cook to sail it around the Cape until he hits deeper water, and we can carry it until we meet him.
Aşçıya, gemiyi derin su bulana kadar adanın etrafında dolaştırmasını söylerim biz de bunu oraya taşırız.
I'll tell him.
Ona söylerim.
Give me the pieces and I'll tell him it was me.
Kırıkları bana ver, ben yaptım derim.
Aaron, you tell him I'll surrender!
Aaron, sen söyle ona teslim oluyorum.
I'll tell him...
Ona anlatacağım...
Tell him I'll call him later.
Onu sonra tekrar arayacağımı söyle.
And when I tell him I'll take care of something, I do.
Ve ona bu işin çaresine bakacağımı söyledim ve bakacağım.
When I know the gentleman, I'll tell him what you say.
Kendisiyle tanışırsam sözlerinizi iletirim.
I'll tell you what I'm going to do. I'm gonna tell him if he doesn't stop following us, I'm gonna pull him out of the car and beat the shit out of him.
Şöyle yapacağım, peşimizi bırakmasını söyleyeceğim, yapmazsa çıkaracak ve öldüresiye döveceğim.
You know what, just tell me the prison Jack's at, and I'll go talk to him.
Jack'in hangi hapishaneye gönderildiğini söyle ben gider konuşurum.
You know, I'll tell you, Chief y, you catch up with this guy, you ought to give me a call before you bring him in, you know?
Şef, Nichols'a bunu yapan adamı yakaladığınızda onu içeri atmadan bana haber vermelisiniz.
Tomorrow I'll tell MacArthur I couldn't give him his miracle.
Yarın MacArthur'a mucizesini yaratamadığımı söyleyeceğim.
So you're just gonna tell me if he's there and if he's paying attention to me, and then I'll talk to him.
Yani sen onu gördüğünde bana söyleyeceksin ve o bana bakıyor olursa bende onunla konuşacağım.
Trust me, I'll tell you now- - You are dead to him.
Sen onun için yoksun.
I'll just tell him.
Ona söyleyeceğim.
I'll be sure to tell him that if I ever see him again.
Tekrar görürsem bunu ona söyleyeceğime eminim.
I think I'll survive the terrifying train experience. 'Got to tell him I love Dobby.
Sanırım korkutucu tren deneyimiyle baş edebilirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]