English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'll tell them

I'll tell them traducir turco

1,853 traducción paralela
I'll tell them that.
Onlara anlatırım.
I'll tell you exactly, he had a lot of friends in the city, there was poker, and tennis, drinks at the river club, turned out none of them were men.
Anlatayım. Şehirde bir sürü arkadaşı vardı. Poker ve tenis oynarlardı,
I'll tell you, if you can get one of them to fuck you on national television, you have my blessing.
Eğer onlardan birini, seni ulusal kanalda becermesini sağlayabilirsen iznimi alabilirsin.
If anyone survives, I'll tell them I couldn't have done it without you.
Hayatta kalan olursa, onlara sen olmasan, bunu başaramazdım diyeceğim.
Or I'll call the reception and tell them that you are disturbing me.
Yoksa resepsiyonu arayıp beni rahatsız ettiğini söyleyeceğim.
And tell them I'll be there on time for the photo shoot!
Fotoğraf çekimine de gecikmeyeceğimi söyle.
Okay, I'll tell them myself.
Tamam, ben söylerim o zaman.
If I see golden eagles, I'll tell them to come here.
Eğer altın kartalları görürsem buraya gelmelerini söyleyeceğim.
And I'll tell them whatever you want.
O zaman, onlara ne istersen anlatırım.
Take me to D.C. I'll tell them whatever you want.
Beni DC'ye götür. Onlara ne istersen anlatırım.
I'll tell them you're a good guy.
Onlara iyi birisi olduğunu da söylerim.
If anybody looks for me, tell them I'll be back by the evening.
Beni soran olursa akşama geleceğimi söylersin.
I'll tell them.
Selamlarını iletirim.
But maybe now I'll just tell them everything.
Ama belki de artık onlara her şeyi anlatırım.
Tell them I'll pay.
Onlara ödeyeceğimi söyleyin.
If I tell them you're smart, hard-working, and flexible... They'll like you.
Eğer akıllı, çok çalışkan ve eğilimli olduğunu söylersem senden hoşlanırlar.
I'll tell Pappy I told everybody it was a car accident because I didn't want them to know I had work done, and that I had to get a new car to be convincing!
Dur bir dakika. Suratımla burnumu yaptıracağım, herkese kaza geçirdim diyeceğim.
- Oh, Sir. I'll tell them to stop.
- Oh, Beyefendi, durmalarını söyleyeyim.
Now, I'm stuck in this old dead-end job. I'll tell you about them kids, too. Bad kids.
Ve 2050 yılına gelindiğine, Las Vegas gibi yerler kurtulabilir.
I'll call them and tell them that you're coming.
Ben arayıp geleceğini söylerim.
I'll tell them about baseball... and Lucky Oharms... and Flomar.
Ama onlara beysbolu ve Lucky Charms'ı anlatacağım. Ve Flomar'ı.
- Tell them I'll call them back.
- Onları sonra arayacağımı söyle.
I'll tell them you'll ring them back.
Onları sonra arayacağını söylerim.
I guess I'll tell them you're going to join us later?
Sanırım çocuklara, bize daha sonra katılacağını söylesem iyi olacak.
Hold on, I'll go tell them.
Bekle, gidip onlara söyleyeyim.
And if it does, I'll tell them I'm sorry, and I'll live with it.
Böyle bir durumda, onlardan özür diler ve sonuçlarına katlanırım.
Wonder what they'll think when I tell them about you.
Acaba onlara senden bahsetsem ne düşünürler.
Well, if anyone asks what the hell I'm doing on the Ethics Committee, we'll just tell them I like chasing women and drinking whiskey and the Speaker felt we were underrepresented.
Ahlâk Komisyonu'nda ne işim olduğunu soran olursa kadınların peşinden koşup viski içmekten hoşlandığımı, Başkan'ın bizim de temsil edilmemiz gerektiğini düşündüğünü söyleriz.
I'll tell them what to do.
Kimse bana ne yapacağımı söyleyemez.
Tell me, I'll bring them down to our level.
Sen kim olduklarını söyle ben onları aşağı indirmesini bilirim.
I'll tell them it was an accident.
Onlara bir kaza olduğunu söylerim.
They ask me, I'll tell them what you want me to tell them. I'll lie for you.
Bir şey sorarlarsa, tembihlediğin cevabı verecek, senin için yalan söyleyeceğim.
I'll just tell them that the party's been canceled.
Onlara partinin iptal olduğunu söyleyeceğim.
You'll tell them I had nothing to do with it it we get caught?
Eğer yakalanırsak benim bir suçum olmadığını söyler misin?
I'll just tell them that I left.
Onlara sonra gittiğimi söylerim.
Hello, police? I'll tell them you hit me.
- Beni dövdüğünü onlara söyleyeceğim.
I'll tell them you beat me.
Beni dövdüğünü onlara söyleyeceğim.
And tell them I'll follow.
Ve arkadan geleceğimi söyle.
I'll tell you what I told them.
Size de onlara söylediğim şeyi söyleyeceğim.
Then I'll call the cops and you can tell them that Pomona blackmailed Ollie and you knew nothing until Ollie told you.
O zaman polisleri arayacağım. Pomona'nın Ollie'ye şantaj yaptığını, Ollie sana anlatıncaya kadar haberin olmadığını söyleyebilirsin.
Nicolov's death is my fault too. I'll tell them so.
Onlara Nicolov'un ölümünde benim de kabahatim olduğunu söyledim.
Tell them good night from me and I'll be home by morning.
İyi geceler dilediğimi ve yarın uyandıklarında orada olacağımı da söyle.
I'll be 10 minutes late, could you tell them?
Bakar mısın 10 dakika geç kalacağımı bildirir misin?
I'll just tell them you broke in.
Onlara senin zorla içeri girdiğini söylerim.
Tell them I'll send in some tactical units.
Onlara bazı taktik birimleri göndereceğimi söyle.
You do, I'll tell them you're in on it.
Senin de bu işte olduğunu söylerim.
I'll get on the horn with Connecticut P.D. and tell them we need that case file.
- Pekâlâ, Connecticut polisiyle temasa geçip olayın dosyasına ihtiyacımız olduğunu söyleyeyim.
I shouldn't have to tell you all this means is that our killers haven't committed any crimes in the Phoenix area. We'll find them.
Söylemeliyim ki tüm bunların anlamı katillerin Phoeniks'de hiç suç işlememiş olması.
- They'll be here in 30 minutes. And I need you to tell them to meet us in the boiler room. - Ok.
Yarım saate kadar burda olurlar
I'll tell them.
Açıklarım.
I'll tell her after I've moved them.
Onları taşıdıktan sonra söyleyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]