I'll tell you a story traducir turco
185 traducción paralela
Tonight, I'll tell you a story.
Bu gece sana bir hikaye okuyacağım.
I'll tell you a story.
Bir hikâye anlatayım.
I'll tell you a better story.
Size daha güzel bir hikaye anlatayım.
It's quite a funny story. I'll tell it to you next time, when we have time.
Oldukça komik bir hikâye. Sana sonra anlatırım. Vaktimiz olduğunda.
I'll tell you a story to help you pass the time.
Sana bir öykü anlatayım da vakit geçsin.
I'll figure a story to tell Sandy, a reason why you left and didn't come back.
Sandy'e gidip neden geri gelmediğini anlatacak bir hikaye düşüneceğim.
So, if you would just lean back and relax... I'll tell you a little ghost story.
Eğer arkanıza yaslanıp rahatlarsanız size küçük bir hayalet hikayesi anlatacağım.
- I'll tell you a recent story.
- Size yakında olan bir hikaye anlatıyım.
Quinlan, if you turn me in, I'll have quite a story to tell.
Quinlan, eğer beni ele verirsen, benim de söyleyeceklerim var.
Let me tell you a story and we'll see how certain you are that i am mad - how certain you are of anything.
sana bir hikaye anlatayım. ve deli olmadığımı gerçeği söylediğimi belki o zaman anlarsınız.
I'll tell you a bedtime story later.
Size daha sonra bir uyku masalı anlatacağım.
I'll tell you a story about my village
Sana bizim köyden bir hikaye anlatayım.
I'll never tell you a story again.
Sakın bana hikaye anlatayım deme.!
I'll tell you a story that's never been told
Size tecavüz, cinayet ve hükümet altınıyla ilgili
I'll introduce you to a Captain Russell, who'll tell a different story.
Sizi Kaptan Russell ile tanıştıracağım, o farklı bir hikaye anlatacak.
Always count on her for a story, I'll tell you that.
Şunu söyleyeceğim ki her zaman hikâyesine güvenirim.
I'll tell you a story!
Bak sana bir hikaye anlatayım.
I'll tell you all a funny story today
Bugün size komik bir hikaye anlatacağım
I'll tell you a story
Sana bir hikâye anlatacağım.
I'll tell you a little story.
Size küçük bir hikaye anlatayım.
I'll tell you a story now 15 years ago, father of a young girl passed away
Sana bir hikaye anlatacağım! 5 yıl önce, genç bir kızın babası öldürüldü
Have a glass of wine, get into bed and I'll tell you the whole story.
Bir bardak şarap al ve yatağa gel, sana bütün hikayeyi anlatayım.
I'll tell you a story.
Size bir hikaye anlatacağım.
If you won't say what's wrong with you, I'll tell you a story.
Sorununuz ne olduğunu söylemeyecekseniz size bir hikaye anlatacağım.
Okay, I'll tell you a story.
Bak ne diyeceğim.
- Tell her from me that I said that John Wheeler wouldn't know a story if it fell right on top of him. I'll tell you. Hey, Jack, what are you doing?
Jack, ne yapıyorsun sen?
I'll tell you a story all about it.
Sana bu konuda bir hikaye anlatayım.
I'll tell you a story.
Sana bir öykü anlatayım.
Come my baby, I'll sing a lullaby... and I'll tell you a story.
Gel yavrum, gel sana ninni söyleyeyim... Bir de masal söyleyeyim sana.
I'll tell you a story of a wounded wolf...
Sana yaralı bir kurdun, hikayesini anlatacağım...
I'LL TELL YOU A STORY.
Sana bir öykü anlatayım.
I'll tell you a story.
Sana bir hikâye anlatayım.
Come, join me... I'll tell you a story about a dear friend.
Gel, bana eşlik et çok değerli bir dostun hikâyesini anlatayım sana.
Just for you, Toto, I'll tell you a story.
Bak sana bir hikaye anlatacağım Toto.
Okay, I'll tell you a nice Christmas story.
Pekala, size güzel bir Noel hikayesi anlatacağım. Al amcanıza, yaklaşın.
I thought I'll tell you a little story...
Düşündüm de belki sana bir hikaye daha anlatabilirim..
I'll tell you a little story and I want you to shut up until I � m finished...
Küçük bir hikaye anlatacağım ve bitirene kadar ağzını açmanı istemiyorum..
I'll tell you a story about that on the way to school.
Okula giderken yolda size bununla ilgili bir hikaye anlatayım.
I'll tell you a story.
Sana bir hikaye anlatayım.
Zack, Come on. I'll tell you a story.
Hadi Zack, sana hikaye anlatayım.
Zack, I'll tell you a story.
Zack, sana hikaye anlatayım.
I'll tell you a little'once upon a time story.
Sana küçük bir "evvel zaman içinde" öyküsü anlatayım.
I'll tell you a story.
Sana bir hikaye anlatacağım.
Tomorrow I'll tell you a bedtime story.
Yarın sana bir masal anlatacağım.
I'll tell you a Christmas story.
Size güzel bir Noel hikayesi anlatacağım.
Well, it'll be a long time before your mother gets back with the tire... so why don't I tell you more of the story?
Annenizin bir lastikle geri dönmesi uzun sürecek ben de hikayeyi anlatmaya devam edeyim size.
I'll try and tell you a story, eh, Gracie?
Sana bir hikaye anlatayım, olur mu, Gracie?
Now, under the covers and close your eyes, and I'll tell you a story.
yorganın altına. Gözlerinizi kapatın. Bir hikaye anlatacağım.
I'll tell you a story.
Sana bir hikaye anlatayım...
I'll tell you a story.
Size bir hikâye anlatacağım.
I'll tell you a funny story.
Sana komik bir hikâye anlatayım.