I'll tell you that right now traducir turco
85 traducción paralela
Knowing the Asterbrooks, I can tell you right now we'll never see that nickel again.
Asterbrookları iyi tanıdığımdan söyleyebilirim ki o 5 sentin üzerine soğuk su içebiliriz.
As far as you supporting us, I'll tell you right now he's the kind that wouldn't let anyone support him.
Buckley hakkında şu kadarını söyleyebilirim ki kimsenin desteğini istemeyecek türde biridir o.
Now, I wanna be entirely fair to you, Manny, so I'll tell you right now that there's a rough similarity between your printing and the note.
Dürüst olacağım, Manny o yüzden söylüyorum. Yazınızla not arasında kabaca bir benzerlik var.
Ms. Blanche, I'll tell you right now, if that sister of yours has gone and given you sleeping pills to keep you quiet while she's out doin I don't know what I'm sure as hell gonna call the police on her.
Size hemen söyleyeyimki Bayan Blanche, eğer şu kardeşiniz... sizi susturmak için uyku hapları vererek dışarı çıktıysa... Kendisi dışarıda kimbilir ne yaparken... Yemin ederim polis çağıracak ve yaptıklarını anlatacağım.
I'll tell you that right now.
- Hemen şimdi söylüyorum.
I'm not gonna go cornball on ya or give ya any big speeches or anything like that... but I'll tell you right now, just as sure as God made little green apples... you play like that this coming Friday night... and you're gonna lose if you don't care.
Size aptalca şeyler anlatıp nutuk çekecek değilim... ama size şunu söylüyorum, Tanrı'nın küçük yeşil elmaları yaptığı... kadar eminim ki eğer gelecek Cuma akşamı... eğer umursamazsanız kaybedeceksiniz.
I know I'm drunk, but he's still the whitest nigger in town, and I ain't gonna change my mind about that, I'll tell you right now.
Sarhoş olduğumu biliyorum ama yine de şehirdeki en beyaz zenci o ve bu konuda fikrimi değiştirmeyeceğim, haberin olsun.
I'm not here to scold you, in fact I'll tell you now that you're right to stay home and care for your children.
Seni azarlamaya gelmedim ; tersine evde oturup çocukları büyütmeye hakkın var, diyecektim.
I'm usually a lot more fun, i'll tell you that right now.
Genellikle çok daha eğlenceliyimdir.
She's doing better than you, Dottie, i'll tell you that right now.
Senden daha iyi Dottie, gördün mü?
I'll tell you right now, I won't pay that.
Hemen söyleyeyim ben o kadar vermem.
I'll tell you that right now.
Açıkça söyleyeyim.
You come on down to these parts, you start telling people their business and insulting their race, you end up like Champlain, I'll tell you that right now.
Buralarda dostlar, bir meslekte ırkın önemli olduğunu söylerler. Sonunuz Champlain gibi olabilir.
I'll tell you that right now.
O kadarını söyleyeyim.
I'll tell you that right now.
Bunu söyleyebilirim.
That there's our stove, I'll tell you that right now.
Yalnız şunu söyleyeyim, şuradaki bizim soba.
I'll tell you that right now!
Hemen söyleyeceğim.
It's not a grade they like to give out, I'll tell you that right now.
D artıyı adama kolay kolay vermezler, size söyleyeyim.
My career's just started, I'll tell you that right now.
Kariyerim yeni başlıyor. Buna inan.
He is down for the count, and he is not getting up. - Four, five, six... - I'll tell you that right now.
Evet, Cooper yerde yatıyor ve açık konuşmak gerekirse kalkabilecek gibi de görünmüyor, sevgili seyirciler.
Get that straight right now. I'll tell you what we ought to get straight.
- Bu konuya eğilmemiz gerek.
Because if you're anything more than that, tell me right now and I'll just off, you know?
Çünkü aranızda bundan fazla bir şey varsa, bana şu anda söyle, ben de... aradan çekileyim.
I'll tell you that right now.
. Size ne olduğunu anlatayım şimdi.
I tell you what, if you'll just drop the whole thing right now, I'll buy you that new video game console you've been wanting.
Bakın ne diyeceğim, eğer konuyu kapatırsanız ben de size her zaman istediğiniz oyun konsolunu satın alırım.
Well, it's a good time for me, I'll tell you that right now.
Ben gayet müsaitim ama, söyleyeyim.
I like you, David, I'll tell you that right now,
Seni sevdim, David. Hemen şu anda söyleyeceğim.
- But I'll tell you right now, Pacey when I am old and grey, last summer is one of those things that will make me smile time and time again.
- Ama itiraf etmeliyim Pacey yaşlandığımda, geçen yaz yaşadıklarımızı düşündükçe tekrar tekrar gülümseyeceğim.
I'll tell you right now I'm not gonna do that.
Bunu yapmayacağımı söyleyebilirim.
I want you to tell her right now that you'll never see her or bother her again.
Onu bir daha rahatsız etmeyeceğini söylemeni istiyorum.
Well, I want you to tell her right now that you'll never see her or bother her again.
Ona hemen, kendisini bir daha rahatsız etmeyeceğini söylemeni istiyorum.
She'd never cheat on you, I'll tell you that right now.
Ama o seni hiç aldatmadı, bunu söyleyebilirim.
Open that book and schedule me right now, Dr. Troy... or I'll tell the world you left an instrument in my stomach... during my tummy tuck last year.
Şu defteri açıp, bana hemen bir tarih verin, Doktor Troy... yoksa dünyaya geçen yıl karın yağlarımı alırken,... içimde bir araç unuttuğunuzu söylerim.
His roofing days are over, I'll tell you that right now.
Çatı günleri bitti söyleyeyim sana.
It ain't for no dildo, I'll tell you that right now.
Vibratör için değil, şimdi sana gösteririm.
If you don't wanna go where I'm about to go then tell me right now and I'll walk out the door I'll phone my therapist and that will be it, okay?
Şimdi gideceğim yere gelmek istemezsen söyle, çıkıp gideyim terapistimi arayayım, olay bitsin, tamam mı?
I have no idea what they're saying, but I'll tell you right now that the language is 100 % Albanian.
Ne konuştuklarını bilmiyorum... ama kesin Arnavutça konuşuyorlar.
Losing your friends beats what I'm feeling right now, I'll tell you that.
Dostlarını kaybetmek şu an yaptığım şeyden daha zordu, bu kesin.
But I'll tell you all right now, no one is going to lie on that stand.
Ama hepinize söylüyorum, o kürsüde hiç kimse yalan söylemeyecek.
I'm not waiting on Hearst, I'll tell you that right now.
- Hayır. Hearst'ün hamlesini beklemeyeceğim.
I'll tell you what, I would not wanna be Coach Taylor right now, that is for sure.
Şu an, Koç Taylor'ın yerinde olmayı istemezdim, orası kesin.
And if you get on that plane right now, I'll tell security you have a bomb.
Ve şimdi o uçağa binip gidersen, güvenliğe senin bomba taşıdığını söyleyeceğim.
'Cause I'll tell you right now. If our laughter Julie who goes to school and comes home, is overextended, that's not the girl we want to be raising, if she can't help out when we've got a big family weekend coming up.
Çünkü sana söyleyeyim, eğer kızımız Julie okula gidip eve gelmekten bitkin düşüyorsa bizim yetiştirmek istediğimiz kız değildir, ya da eğer ailemiz için önemli bir hafta sonunda bize yardım edemiyorsa...
The Pakistani authorities are very, well, they're very embarrassed by this and they are not gonna go easy on the bad guys, I'll tell you that right now.
Pakistanlı otoriteler çok, şey, bu konuda çok üzüntülüler... ve sana temin ederim, o kötü adamların yakasını öyle kolay bırakmayacaklar.
I'll tell you right now that you will not find a better deal on sales or service anywhere in all of West Central Texas.
Teksas'ın batı yakasında daha iyi fiyat ve servisi başka yerde bulamazsınız.
I'll tell you right now, my Dad is not gonna pay for that wedding.
Sana hemen söyleyebilirim ki, benim babam o düğünün parasını ödemez.
I'll tell you this right now, white people that are here :
Buradaki beyazlara şimdiden söyleyeyim.
No one, not me, not Joe McCoy, not any other booster is gonna stand by and let the Dillon Panthers get dismantled because of some dang politics, I'll tell you that right now.
Hiç kimse... Ne ben, ne Joe McCoy ne de diğer destekçiler durup da aptal politika yüzünden Dillon Pathers'ın dağılmasına göz yummaz. Sana bunu söylüyorum.
I'll tell you right now, that'll cost you.
Size pahalıya patlayacağını söyleyebilirim.
I'll just tell you that right now.
İşte şimdi sana gerçeği söyledim.
It's just that, I'll tell you, right now It's a tough time for me to start pioneering a new line like this.
Sadece sana söyleyebileceğim şimdilik böyle yeni bir modaya öncülük etmem çok zor.
I'll just tell Mr Jacks that you don't have the time right now.
Gidip Bay Jacks'a şu an zamanının olmadığını söyleyeyim.