English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm a catch

I'm a catch traducir turco

1,377 traducción paralela
I'll catch a cab, then.
Taksi çağıracağım.
No, but if they catch us, I'm gonna sing like a canary.
Hayır, bende sana bir şey anlatacağım.
Archie Shwert is giving a lovely party tonight so we simply must catch the next train or I shan't have the chance to dress
Archie bu gece bir parti düzenliyor, treni mutlaka yakalamalıyız ve bana kıyafet lazım.
Right or left? Pick a way, I'm gonna catch you.
Seni yakalayacağım.
Trust me. If I ever catch a guy in his underwear in my refrigerator... I hope I'm half the man you were, Mrs...
İnanın bana, buzdolabımda iç çamaşırlı bir adam yakalarsam umarım sizin yarınız kadar erkek olabilirim bayan bayan...
And if not, I'll catch me another... Iz u iz or iz u ain't gonna give me a ride?
Ve eğer değilse bana başka bir tane yakalarım... sen misin yoksa sen değil misin beni götürecek?
And if not, I'll catch me another... Iz u iz or iz u ain't gonna give me a ride?
Eğer değilse Başak bir tane yakalarım... sen misin yoksa sen değil misin beni götürecek?
- I was a good catch.
- İyi bir damat adayıydım.
So, I'm not exactly a catch, but... feel free to disagree.
O yüzden pek de iyi bir kısmet sayıImam... Çekinmeden itiraz edebilirsin.
Oh, dang it, I knew there was a catch.
Oh, anladım, av olduğunu biliyordum.
All right, cool. Get a bite. I'll catch up to you.
- Tamam, yiyin bakalım, ben sizi yakalarım.
You used to be a rookie so I help you catch some of the small-time triads. Now it's time for you to arrest the big bosses.
Acemi bir polisken birkaç olayda... sana yardım ettim ama şimdi sıra sende.
He's not gonna miss it, trust me. If I catch a bullet, you gonna take my personals too?
Bana kurşun isabet ederse, benim eşyalarımı da alma.
And I went back and forth about it, and then.... Ultimately, I found your essay on Catch-22 a little bleak.
Aradım, taradım ve sonunda "Catch Twenty-Two" ile ilgili kompozisyonunu biraz karamsar buldum.
I am a good catch.
Ben unutulmayacak bir kızım.
Maybe I'll catch a fish and cook it.
Belki bir balık tutarım ve onu yerim.
I'm trying to catch a monster, not find the quickest route to the mall.
Burada bir canavar yakalama derdindeyim, alisveris merkezine yol aramiyorum.
- I'm glad we got a chance to catch up.
- Teşekkürler, sana da.
Now wait a minute. I'm just a little behind. I can catch up, no sweat.
Biraz geride kalmış olabilirim, ama yetişebilirim.
I'll catch up in a minute.
Bir dakika sonra ordayım.
I just dropped by to see if you wanna catch a movie.
Sinemaya gitmek ister misin diye sorayım dedim.
But I hope you catch that son of a bitch. Look, if you'll excuse me, I...
Bilmiyorum ama umarım o o., çocuğunu yakalarsınız.
I'm sorry you had to catch me in the middle of a Doublemint moment there.
Beni, öyle bir çifte naneli durumun ortasında yakaladığın için üzgünüm.
So, I'm not exactly a catch, but... feel free to disagree.
O yüzden pek de iyi bir kısmet sayılmam... Çekinmeden itiraz edebilirsin.
I got a note from you asking me to let Beecher out early for a catch-up rehearsal.
Senden, Beecher'ı provaya çağıran bir not aldım.
I'm about to try a catch. Maybe you should quit while you're alive.
Belki de hala sağken bırakmalısın.
So did you fly through the air with the greatest of ease? At first, but then I couldn't do a catch.
- Başlangıçta, ama yakalayamadım.
If you'll excuse me, I have to go home... so I can write about the fact that I couldn't do a catch.
Gidip yakalamadığımı yazmak zorundayım.
- Jesus, I can't catch a goddamn break.
Tanrım, her şey ters gidiyor.
Tell your fellow Torrucos that the next asshole I catch selling dope to kids... I'm gonna find a soft, dark place to jam this stick.
Torrucoslar'a söyleyin çocuklara eroin satan bir sonraki gerzeği yakalarsam bu sopayı sokacak yumuşak ve karanlık bir delik bulurum onlarda.
I'm telling you if I catch you meddling in a police investigation again I swear heaven help you.
Bilmelisin ki bir polis soruşturmasına daha bulaştığını öğrenirsem, yeminle seni mahvederim.
The fox whose tracks I'm following has detected such a den and burrowed into it, but did it catch the pup?
İzlerini takip ettiğim tilki böyle bir yuva bulmuş ve kazmaya çalışmış. Ancak yavruyu yakalamış mı?
I often ask my students, when they were children and reading comic books or watching them on television, did it ever bother them that Casper the friendly ghost could both fly through a wall and catch a ball.
Öğrencilerime sık sık, çocukken çizgi romanlarda okudukları veya televizyonda izledikleri sevimli hayalet Casper'ın hem duvardan geçip hem de topu yakalayabilmesinin onları rahatsız edip etmediğini sorarım.
Not true that I didn't catch you doing a ba-ziga to her passport photo?
Seni, onun pasaport resmine bakarak asılırken yakalamamış mıydım?
You didn't catch the song I sang a few minutes ago?
Birkaç dakika önce söylediğim şarkıyı duymadınız mı?
Sorry, I'm going to Africa today, I've got a plane to catch.
Üzgünüm, bugün Afrika'ya gidiyorum. Uçağa yetişmem gerek.
I'm in a bit of a hurry to catch my flight.
Uçağıma yetişmek için biraz acelem var.
I guess that`s why l`m such a catch.
Sanırım bu yüzden ben özel biriyim.
I've got a train to catch!
Treni yakalamam lazım!
I know you've got a secret, and when I catch you, I'll get it.
- Sırrınızı biliyorum! Hepinizi yakalayacağım!
- I got a plane to catch.
Uçağıma yetişmem lazım.
No, I got a plane to catch.
Uçağıma yetişmem lazım. Gitmeliyim.
I'm gonna take this hooptie of yours up another 1,000 feet, catch me a slipstream, and we gonna be there five minutes early.
Bu aleti 300 metre daha yukarıdan uçuracağım, bir rüzgar yakaladım mı beş dakika da erken varırız.
I hang around, waiting to catch a precious moment with you between your mom and your beeper. I'm sick of it
Bekliyorum, seninle vakit geçirmeyi düşlüyorum annen ve çağrı cihazın arasında.
I'm a real lady killer, if you catch my drift.
İkiniz de kazandınız. Ben bir kadın katilim.
I suppose you have a lot to catch up on.
Sanırım kaçırdığın çok şey var.
I'm gonna catch a big shot today!
Bu gün kodamanın tekini yakalayacağım!
I catch kids shoplifting three ti mes a week.
Hafta da üç gün dükkan hırsızlığı yapan çocukları yakalıyacağım.
You're a robber. Of course I have to catch you
Sen bir hırsızsın, seni yakalayacağım.
I hope he didn't catch a cold.
Umarım üşütmez.
Yeah, I'm a cop who came here to catch criminals like you!
Senin gibi suçluları yakalamak için buraya geldim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]