I'm angry traducir turco
4,256 traducción paralela
Angry enough to kill Phil?
Phil'i öldürecek kadar mı?
Yeah, I was angry.
Evet, kızgındım çünkü.
- I hope that's angry enough.
- Umarım bu yeterince kızdırır.
So that means I don't have a right to be angry?
Yani kızmaya hakkım yok mu?
Well, you're angry because I didn't share a conversation with you about Brody.
Kızgınsın çünkü Brody'le ilgili bir konuyu seninle paylaşmadım.
No, I'm angry because you seem entirely indifferent to catching the actual bomber.
Kızgınım çünkü gerçek bombacıyı yakalamak umurunda değilmiş gibi bir halin var.
KENNETH : Because I'm angry, and I want to talk about it.
Çünkü sinirliyim ve bunun hakkında konuşmam gerek.
Yes, I did, and then she shot me, so I'm a little bit angry, and I'm a little bit hungry, but luckily, you can help me out with one of those things.
Evet buldum ve sonra o beni vurdu. O yüzden biraz kızgınım, biraz da açım. Ama şansıma bunlardan biri için bana yardımcı olabilirsin.
I'm not angry, I'm being nice.
Öfkelenmiyorum, kibar davranıyorum.
But I'm not angry.
Ama öfkeli değilim.
I'm not going to pretend that I wasn't angry with you.
Sana kızgın değilmişim gibi davranmayacağım.
I'm actually very bloody angry!
O kadar çok sinirliyim ki!
I was depressed and I was miserable and I was angry, like a lot of us, and I just couldn't settle down.
Depresyondaydım, üzgündüm, sinirliydim. diğer herkes gibi bilirsiniz, ve sakinleşemiyordum.
I'm... Angry at myself because I let her go there.
Ben kendime kızgınım çünkü oraya gitmesine izin verdim.
I was angry when you did not let me see dad. Or Roger...
Babamı, Roger'ı görmeme izin vermediğin için sana kızmıştım.
I'm not angry, she's a girl.
Kızgın olan ben değilim ki, o bana kızgın.
Then when I... stopped being so angry and that man was arrested, I was sorry.
Kızgınlığım geçtikten sonra ve o adam tutuklandıktan sonra üzüldüm.
Oh, no, I'm angry about a lot of things...
Hayır, birçok şey hakkında kızgınım.
I'm angry.
Çok kızgınım.
Now I'm angry.
- Çünkü ben, şey...
I lost control, I was angry.
Kontrolümü kaybetmiştim, kızgındım.
- Sabina. - Ugh! I'm so angry.
Çok kızgınım!
I was angry, but she was all,
Kızdım ama o...
Look, I know you're upset, but I'm gonna tell you something that's gonna make you very, very angry.
Üzgün olduğunu biliyorum ama sana seni çok fena kızdıracak bir şey söyleyeceğim.
I'm angry.
Çok sinirliyim.
I'm so angry with her.
Ona çok kızgınım.
Me... I have a dead man and a lot of angry people.
Benim ise bir adamım öldü ve ardımda bir yığın kızgın insan var.
I'm very angry with you.
Sana çok kızgınım.
I'm not angry Bo.
Biliyorum.. Ben tokum, Bo..
I'm angry and sad, and you know what, I'm slightly annoyed too.
Kızgın ve üzgünüm ve biraz da sinirlerim tepemde, biliyor musun?
He's angry, he's drunk. And I'm speaking with the woman who made him that way, who broke his heart!
Ve ben de bu halde olmasını sağlayan, kalbini kıran kadınla konuşuyorum.
When I failed that test, I was angry. And I was ashamed.
Testi geçemediğim zaman kızmıştım ve utanmıştım.
"I was angry with my friend"
Kızgındım arkadaşıma, kinliydim.
" I was angry with my foe :
Kızgındım düşmanıma, kinliydim.
I tried to scrub it off, but I think that just made it angry.
Ovarak çıkarmaya çalıştım ama bunu yapınca daha da kötü oldu.
Okay, the fact that you're getting angry makes me think that I've hit a nerve.
Tamam, kızmaya başladığına göre damarına bastım sanırım.
I can't even tell him how angry that makes me, or how much it hurt when he left, or how terrified I was when he came back.
Ona gidişinin beni ne kadar kızdırdığını, ne kadar incittiğini ya da geri döndüğünde nasıl dehşete kapıldığımı bile söyleyemedim.
I'll drive. You're too angry.
Ben kullanırım, sen fazla sinirlisin.
I still get angry at him though.
Gerçi ona hala kızgınım.
Okay, why would I be angry?
Tamam, sana neden kızayım?
And you won't like me when I'm angry.
Ve kızgın olduğumda benden hoşlanmazsınız.
No kidding, I'm angry...
Yapma ya, kızgın mıyım...
I'm angry, not dumb.
Ben aptal değilim, kızgınım.
You wouldn't like me when I'm angry.
Kızgın olduğumda benden hoşlanmazsın.
I'm always angry.
- Ben her zaman kızgınım.
I was as angry as you are right now.
Şu anda ben de senin kadar kızgınım.
I was angry. I mean, I'm selfish, but I'm not that selfish.
Yani bencilim ama o kadar da bencil değilim.
I'm not angry.
Öfkeli değilim.
Listen, I know you're angry, honey, but I'm hoping you're not stupid, too.
Kızgın olduğunu biliyorum tatlım ama umarım aptal değilsindir.
I needed to get angry.
Sinirlenmeye ihtiyacım vardı.
- WELL, I'M NO LONGER THAT ANGRY, FOUL-MOUTHED LITTLE GIRL.
- Artık o kızgın, küfürbaz küçük kız değilim.
angry 344
i'm an accountant 23
i'm all yours 120
i'm afraid i can't 43
i'm at work 124
i'm around 48
i'm all over the place 19
i'm afraid i don't 54
i'm at your disposal 18
i'm all good 49
i'm an accountant 23
i'm all yours 120
i'm afraid i can't 43
i'm at work 124
i'm around 48
i'm all over the place 19
i'm afraid i don't 54
i'm at your disposal 18
i'm all good 49
i'm all set 66
i'm all ears 232
i'm at home 65
i'm andy 36
i'm afraid i can't help you 20
i'm afraid i don't understand 28
i'm all alone 109
i'm afraid it is 59
i'm an actor 97
i'm all done 35
i'm all ears 232
i'm at home 65
i'm andy 36
i'm afraid i can't help you 20
i'm afraid i don't understand 28
i'm all alone 109
i'm afraid it is 59
i'm an actor 97
i'm all done 35