English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm better than you

I'm better than you traducir turco

1,799 traducción paralela
You're a great therapist. So much better than my last therapist. I'm pretty sure I'm not going to sleep with you.
Harika bir terapistsin, son terapistimden daha iyi, seninle yatmayacağıma kesinlikle eminim.
I hate to pull rank here, but I think I know Ellie better than you.
Mevkiini istismar etmek istemiyorum ama Ellie'yi senden daha iyi tanıdığımı söyleyebilirim.
I just never got a chance to offer to someone better than you.
Senden daha iyisine teklif edecek şansım hiç olmamıştı.
In that case, I hope you can handle competition a lot better... than you can handle... handles.
Madem öyle umarım rekabetle, mikroplarla ettiğinden daha iyi baş ediyorsundur.
I'm just better than you.
Ben senden daha iyiyim, o kadar.
I hope you had better luck than I did.
Umarım benden daha şanslı olmuşsunuzdur.
You know, I'm gonna tell you a better story about captivity than the regular old spiel.
Ama aklıma her zaman anlattığımdan daha iyi bir tutsaklık hikayesi geldi.
Excuse me, I think I'm holding up better than you are.
Özür dilerim, sanıyorumda ben burda senden daha dinç şekilde duruyorum.
And, uh, you know, i could, I couldrorone on, but what I really want to do is meet the guest of honor, and I can't thk k of a better way to do that than for naomi and ethan to share a dance,
Aslında söylenecek çok şey var fakat şuan yapmam gereken en önemli şey, size onur konuğumuzu takdim etmek. Bunun için Naomi ve Ethan'ın dans etmesinden daha iyi bir yol yok sanırım.
I'm sure you have better things to do than stare at the monitors.
Eminim ekrana bakmaktan çok daha iyi yapacak işlerin vardır.
I thought you were a business brain, Mark, but you're better than that.
İşletme kafa yapısına sahipsin sandım, Mark, ama daha da iyisin.
What do you think of that, Mr. I'm-Better-Than-Earl-At-Everything?
Buna ne diyeceksin, bay'Her şeyde Earl'den İyiyim'?
I am smarter than you. But that doesn't make me better. You're stronger and you know all the words to Total Eclipse of the Heart.
Senden akıllıyım Fakat bu beni daha iyi yapmaz Sen daha güçlüsün ve Total Eclipse of the Heart'ın bütün sözlerini biliyorsun İstatistiksel olarak kalp krizi riskinin daha az olduğunu söylemiyorum bile bu da bir şeydir değil mi?
Well, it's probably better than saying, "hey, You're the love of my life in a new body," and every time I see you, My knees go weak. "
Muhtemelen, "Selam sen yeni bir bedendeki hayatımın aşkısın ve seni ne zaman görsem dizlerimin bağı çözülüyor."
I hope they looked better than this when they blew you.
Umarım seninle yaparken bundan daha iyi görünüyarlardı.
I mean, this car is the last thing I have that tells the world, "I'm better than you."
Demek istediğim, bu araba dünyaya "ben sizden daha iyiyim" diyen sahip olduğum son şey.
I thought you were better than that, Nick.
Seni daha iyi birisin sanırdım, Nick.
You really think that what you did in two days is better than what I spent three months working on?
- Olmaz, ne var Marc? İki günde yaptığın şeyin, benim üç ayımı verdiğim işten daha iyi olduğunu mu düşünüyorsun cidden?
Well, I guess I can hold my liquor better than you.
Galiba ben içkiye senden daha dayanıklıyım.
- That's bullshit, because I'm a better smasher than you guys!
- Bu çok saçma, çünkü ikinizden de daha iyi parçalarım ben!
And it'll let me prove I know you better than anyone ee.
Seni herkesten daha iyi tanıdığımı böylece kanıtlamış olurum. - Sen mi?
I think you can do a little bit better than, uh, a man-Eating meteor-Freak.
Sanırım sen erkek yiyen meteor ucubesi olmadan daha iyi olursun.
I'm a better liar than you are.
Senden daha iyi bir yalancıyım.
I'm sure you know him better than I do.
Onu benden daha iyi tanıdığınıza eminim.
Because I'm younger, cooler and better looking than you.
Çünkü daha genç daha havalı ve daha yakışıklıyım.
LOOK, I'M NOT SAYING THAT HE'S BETTER THAN YOU WERE BUT - "WERE"?
Bak, eski sizden daha iyi olduğunu söylemiyorum ama.... - "Eski" mi?
Don't you think I got better things to do on my honeymoon than spy on you two?
Balayımızda sizi izlemekten başka yapacak birşeyimizin olduğunu düşünmüyor musun?
Well, if it's better than sex, I'm not taking you again. Uh... Okay, almost better than sex.
Yakın geçmişte yaşadığın ve bir daha tekrarlanma ihtimali olmayan muhteşem seksten iyidir.
God, it's crazy how much better I am at acting than you are.
Tanrım, rol yapmakta senden kaç kat üstünüm acaba.
You're taking this much better than i thought.
Aman Tanrım! Umduğumdan çok daha iyi karşıladın bunu.
I'm sure you'll do a much better job of separating the two than I ever did.
Eminim sen bu ikisinin ayrımını benden çok daha iyi yapacaksın.
It's not a good job because I'm better than that, and you know I'm better than that.
Benim için iyi bir iş değil çünkü bundan daha iyiyim ve daha iyi olduğumu siz de biliyorsunuz.
Boy, I hope you're better with cards than you are with women.
Evlât, umarım kartlarla aran kadınlara olandan daha iyidir.
Well, I hope you're better at cards than you are at air hockey.
Umarım kartlarla aran, bu oyunla olduğundan daha iyidir.
Better than you watched his, I hope.
Ona yaptığından daha iyisini yaparsın, Umarım!
One day you will realize that I'm better than your Ferenc.
Bir gün, Ferenc'den daha iyi biri olduğumu anlayacaksın.
I'm not saying I'm better than you.
Senden iyiyim demiyorum.
You have to do better than that, I'm afraid.
Korkarım ki, daha ikna edici olmalısın.
I risked my life all these years so that one day you might be a better king than those before you.
Bir gün senden öncekilerden daha iyi bir kral olabilmen için onca sene hayatımı tehlikeye attım.
Now if you guys take me to Bigg Bunny it's gonna look a lot better than if he finds out I'm alive from someone else.
Beni Bigg Bunny'e sizin götürmeniz benim yaşadığımı başkalarından duymasından çok daha hayırlı olur.
I think you're better than my brother.
Sanırım sen kardeşimden daha iyisin.
I've heard all this from my mother, and I think she knows me better than you do.
Her şeyi annemden duydum, ve sanırım o beni senden daha iyi tanıyor.
Since you did that so much better than I expected, I find myself humbly in need of your nomenclative services once again.
Tahmin ettiğimden çok daha başarılı olduğun için bu isim verme hizmetinden bir defa daha yararlanmalıyım.
I am better than you, sweetie.
Senden daha iyiyim tatlım.
Hopefully, you're a better judge of character than I am.
Umarım karakter tahlili konusunda benden daha iyisindir.
I am older and a better fighter than you
Yaşça senden büyüğüm ve daha iyi bir savaşçıyım.
Do I? No. I'm thinking I knowyou a little bit better than you even know yourself these days, Rickie.
Şu günlerde kendimden daha çok seni tanıdığıma inanıyorum Rickie.
- I've already seen lying better than you.
- Yalan söylendiğinde senden daha iyi anlarım.
- I'm sorry. I don't like it any better than you.
- Üzgünüm, inan benim de hoşuma gitmiyor.
I think I know him better than you do.
Sanırım onu senin tanıdığından daha iyi tanıyorum.
I'm gonna look at our time apart as a chance to get to know you even better than I do.
Kalan zamanımıza, seni daha da iyi tanımak için bir fırsat olarak bakacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]