English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm bleeding

I'm bleeding traducir turco

1,206 traducción paralela
I can't have pregnant women walking around bleeding and upsetting my customers.
Yardım edeceğim. - Bu kadın kanamalı olarak yürürse, müşterilerim rahatsız olur.
Does it gross you out to know that I'm bleeding right now?
Şuan kanamam olduğunu bilmek sana iğrenç geliyor mu?
B, I'm not bleeding anymore. Right?
B, artık kanamıyorum, değil mi?
I bound your wound and stopped your bleeding That's all
Yaranı sardım ve kanamanı durdurdum. Hepsi bu.
I'm the bleeding sailor.
Burada denizci benim.
When I found... was bleeding.
Beni buldu. Yaralıydım.
He hits my head with a two-by-four and I'm bleeding from my ear.
Kafama bir odunla vurdu ve kulağım kanamaya başladı.
- l have to keep awake, I ´ m bleeding!
- Uyanık kalmam lazım, kan kaybediyorum!
I ´ m bleeding.
Kanamam var.
I ´ m bleeding!
Kanamam var!
I didn't, but I got hurt and I was bleeding and I was devastated.
Oraya düşmedim, ama yaralandım ve yaram kanıyordu ve yıkılmıştım.
It's blood! I'm bleeding..
Kanıyor, burnum kanıyor...
I'm bleeding, dammit!
Kanıyorum, kahretsin!
I'm bleeding me
Kendimi kanatıyorum
Hey, I'm bleeding me
Hey, kendimi kanatıyorum
If I'm gonna clean the wound, then I have to stop the bleeding,
Eğer yaranı temizleyeceksem, kanamayı durdurmam gerekecek.
I'm still bleeding, from the - You know, hemorrhoids.
Ama hala kanıyor, şeyim... Bilirsiniz, hemoroidim.
- I'm worried she's bleeding internally.
- İç kanama olmasından korkuyorum.
- I couldn't stop the bleeding.
Kanamayı durduramadım.
Oh, i hope my ears start bleeding.
Umarım kulaklarım kanamaya başlar.
I'm crushed and bleeding.
Ezildim ve kan döküyorum.
Maybe I'll get special permission if I'm bleeding from the head.
Beyin kanaması geçirirsem sanırım gelip senden özel izin almam gerekecek.
I'm bleeding!
Elim kanıyor!
I'm bleeding!
Kanıyor işte!
Because it's bleeding. And maybe.... Maybe I can help you.
Çünkü yaran kanıyor ve belki, belki yardım edebilirim.
I was bleeding from the gash between my legs.
bacaklarımın kahrolası arasından kanıyordum.
I am puking, I am shitting, I am bleeding...
Kusuyrum, altıma yapıyorum. Kanıyorım. Tamam mı?
Well, I'm bleeding starving.
Ben açlıktan ölüyorum.
I'm bleeding.
Kanamam var.
Voilà! That's French for "I think we stopped the bleeding."
Voila! "Sanırım kanamayı durdurduk" demenin Fransızcası.
- l think I've slowed the bleeding, but...
- Sanırım kanamayı yavaşlattım.
All right, I'm bleeding from my abdomen.
Tamam, karnımdan kanlar akıyor.
I need to use ultrasound on your belly to rule out internal bleeding, okay?
İç kanama olmadığını anlamak için karnına ultrason makinesiyle bakmam gerekiyor. Tamam mı?
There's no intra-abdominal bleeding, but I'm gonna get a CT scan of your face.
İç kanama yok. Ama yüzünün CT scan'ini çektireceğim.
Grace. I'm a second-year med student. Ask if she has any unusual bleeding when she brushes her teeth.
Grace.Tıp fakültesi ikinci sınıf öğrencisiyim.Ona dişlerini fırçalarken diş etlerinin kanayıp kanamadığını sor.
I didn't realize how much I was bleeding, so I slipped.
Ne kadar kanamam olduğunu fark etmemiştim. Garaj yolunda kaydım.
- Am I bleeding?
- Kanamam mı var?
So maybe I'm not bleeding.
- Belki de kanamam yok.
And maybe I'm bleeding into my belly.
- Evet.Belki de iç kanama geçiriyorum
It's bad enough I'm bleeding out.
Üşütebilirim.Kanamamın olması yeterince kötü.
I've managed to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmayı başardım.
- I'm bleeding!
- Ben kanıyorum!
I'm bleeding...
Kanıyorum...
- I'm not bleeding or anything.
- Kanamam falan yok.
But when I saw him bleeding, and you with that shank in your hand, I knew I had to change.
Ama onu kan kaybederken, ve sizi elinizde bıçakla görünce, değişmem gerektiğini anladım.
Chrissy's bleeding, and I'm freezing to death!
Chrissy'nin başı kanıyor, ben soğuktan donuyorum!
Look, I'm bleeding to deat h here.
Ricky, 45 dakikalığına gittim!
I'm fucking bleeding to death here.
Ölümcül kanaman var!
I'm bleeding to death big time!
Çokça otlu kek yedi. Arkadaşım tabancayla kıçından vuruldu.
- I'm bleeding.
- Yaralıyım.
I'm bleeding!
- Vuruldum! Kanıyor!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]