I'm done waiting traducir turco
93 traducción paralela
I simply go on and keep doing what I've done and have faith that inside she's... that inside is waiting, like water underground.
Yaptıklarımı yeterli görüp devam edebilir, içinde derin bir deniz olduğu inancımı korumayı sürdürebilirim.
I've done enough waiting, I'm leaving.
Yeterince bekledim, Artık gidiyorum.
Anyway, even leaving them half-done, and waiting for others cleverer than I, who could reach the end...
Onları yarım bir şekilde geride bırakmak bile benden daha zeki diğerlerini beklemek bile bu işi sonuna kadar götüremeyen ben bile...
I'm gonna be waiting and when I'm done with you you're gonna be singing falsetto!
Benimde sıram gelecek, seninle işim bittiğinde falsetto söylüyor olacaksın.
I should've done this when I was waiting for you.
Bunu seni beklerken yapmış olmalıydım.
Tell him I'm done waiting.
Beklemekten sıkıldığımı söyle.
You'll be here waiting when I'm done?
İşimi bitirene kadar burada bekleyebilirmisin?
I'm done waiting.
Artık beklemekten sıkıIdım.
I'm in the waiting room when you're done, honey, ok?
İşin bitince beni bekleme odasında bulabilirsin, oldu mu?
I'm done waiting, Henry.
Beklemekten bıktım, Henry.
I've done two summer sessions with the Miami Ballet... and I'm on the waiting list at Juilliard.
Miami Balesi'yle iki yaz sahneye çıktım ve Julliard'ın bekleme listesindeyim.
I'm done waiting for Summer.
Summer'ı beklemekten bıktım.
These guys waiting for us, have I done something to them?
Bizi bekleyen adamlar. Onlara bir şey mi yapmışım?
Caesar, I need a turkey burger, fries, well done... and I'm still waiting for that grilled cheese and tomato.
Ceasar! Hindili burger ve iyi pişmiş patates kızartması istiyorum. Ve hâlâ ızgara peynir ve domates bekliyorum.
I'm done with waiting.
Buraya kadar bekleyeceğim.
And then to be waiting like this unable to publish what I've done until they're hanged.
Ve sonrasında, böyle beklemek onlar asılana kadar yaptığım şeyi yayımlayamamak.
I'm waiting right here until the job is done.
Sen işini bitirene kadar ben burada beklerim.
No, I'm done waiting.
Hayır, beklemekten sıkıldım.
Well, it's not like I'm waiting for true love, and the only reason I've held out this long is he hasn't done anything to deserve it but...
Bu, doğru aşkı beklemek gibi değil, ve bunda uzun süre ayak dirememin sebebi de bunu hakedecek hiç bir şey yapmaması, ama...
- I'm done waiting.
- Beklemekten bıktım.
You're right. I've done everything I can possibly do to make this relationship work, and I keep waiting for some sort of good-faith effort from you, and what I get is a night like tonight.
Bu ilişkinin yürümesi için elimden gelen her şeyi yaptım... ve senden bir çeşit güven çabası bekledim ve... karşılığında böyle bir gece aldım.
I'm done waiting for you to flip my house back.
Evimi düzeltmeni beklemekten bıktım artık.
I'm done waiting.
Beklemek yok artık, yeterince bekledim.
I'm done waiting for you.
Artık seni beklemeyeceğim.
I'm done waiting.
Ben de.
I'm done waiting.
Beklemekten sıkıldım.
Hate me for as long as you want, and when you are done, I will be here waiting.
Benden istediğin kadar nefret et bittiğinde, ben burada olacağım.
No, I can't go get my nails done, because I'm waiting for the freaking movers!
Hayır, manikür yaptıramam çünkü kahrolası nakliyecileri bekliyorum!
Dave- - I'm done waiting.
- Beklemekten sıkıldım. - Dave- -
- I'm done waiting.
- Beklemekten yoruldum.
I'm done waiting.
Beklemekten usandım.
Listen, Clark, I'm done waiting, so is the paper.
Dinle, Clark, beklemekten sıkıldım. Gazete de öyle.
I'm done waiting!
Beklemekten usandım!
- I'm done waiting.
- Bekleme bitti
- I'm done waiting.
- Beklediğim yeter.
But I thought about it a lot these last 40 seconds, And I think I'm done waiting.
Ama bunun hakkında son 40 saniyede çok düşündüm,... ve sanırım artık beklemekle işim bitti.
Anyway, so I was lying on the bed waiting for him, and after about 10 minutes of this, it was like, I was starting to lose my hard-on because it was getting boring, and then he walked in and he was fully done up in leather, like boots and things
Her neyse, yatağa atladım ve onu beklemeye başladım. Neredeyse 10 dakika geçti ve ereksiyonumu kaybetmeye başladım çünkü sıkılmaya başlamıştım. Sonra içeri girdi ve baştan aşağı derilerle kaplıydı.
And I am done with waiting.
Ve beklemekten sıkıldım.
I have done nothing for the last four years but think about this moment, waiting for the time that I can make you beautiful again.
Son dört yılda bu anı düşünmekten başka bir şey yapmadım. Seni tekrar güzelleştireceğim anı bekledim.
I'm just waiting for my date to get done with work.
Çıktığım kızın işinin bitmesini bekliyorum.
- I'm done waiting for table scraps.
- Ev işleriyle uğraşmayacağım artık.
I'll be waiting at the reception when you're done.
İşiniz bitince resepsiyondayım ben
I'm done waiting for this wine.
Bu şarabı beklemekten usandım.
You know, it's like I've ordered a hit on somebody. I'm just waiting for the call to say that it's done.
Demek istediğim, birine yumruk atmak için bir yumruk ısmarladım ve o yumruğun atılıp atılmadığını öğrenmek için mesaj bekliyor gibiyim.
Seven. And maybe I'm done waiting.
Yedi hafta ve belki artık beklemiyorumdur.
Anyway, after four years of acting lessons and waiting tables, I've done a hemorrhoid commercial and a production of Anne Frank above a bowling alley.
Her neyse dört yıl süren oyunculuk dersleri ve garsonluğun ardından bir basur reklamında ve ve Anne Frank olarak, "Bir Bowling Yolunda" filminde oynadım.
And I'm done waiting.
Ve beklemekten usandım.
I'm done waiting for the sheriff!
Artık şerifi beklemeyeceğim.
They wouldn't grasp what you've done even if you told them, but I've been waiting for you my whole life, and you and I share an understanding.
Onlara açıklasan bile neyi başardığını anlayamazlar ama ben seni tüm hayatım boyunca bekledim. İkimizin de ortak bir algısı var.
Now I think... my waiting is done.
Sanırım artık beklemem sona erdi.
I'm just trying to get all this done because I don't wanna be obsessing about work when I'm waiting for Kristina to get out of surgery, you know?
Hepsini halletmeye çalışıyorum çünkü Kristina'nın ameliyattan çıkmasını beklerken işi dert etmek istemiyorum, biliyor musun?
i'm done 1705
i'm done with you 104
i'm done now 24
i'm done talking 64
i'm done with it 49
i'm done here 97
i'm done with this 63
i'm done for 44
i'm done talking to you 27
i'm done running 20
i'm done with you 104
i'm done now 24
i'm done talking 64
i'm done with it 49
i'm done here 97
i'm done with this 63
i'm done for 44
i'm done talking to you 27
i'm done running 20
i'm done with him 23
i'm done with that 36
i'm done listening to you 17
waiting 432
waiting for you 189
waiting for me 66
waiting for us 32
waiting to die 18
waiting room 17
waiting for 19
i'm done with that 36
i'm done listening to you 17
waiting 432
waiting for you 189
waiting for me 66
waiting for us 32
waiting to die 18
waiting room 17
waiting for 19
waiting for someone 27
waiting for what 38
i'm doing well 24
i'm drowning 44
i'm doing great 97
i'm doing my best 94
i'm different 70
i'm dangerous 29
i'm dry 24
i'm doing good 49
waiting for what 38
i'm doing well 24
i'm drowning 44
i'm doing great 97
i'm doing my best 94
i'm different 70
i'm dangerous 29
i'm dry 24
i'm doing good 49
i'm down 125
i'm dying 601
i'm dr 1049
i'm driving 280
i'm dead 515
i'm drunk 148
i'm dead serious 58
i'm doing okay 46
i'm dreaming 81
i'm doing just fine 28
i'm dying 601
i'm dr 1049
i'm driving 280
i'm dead 515
i'm drunk 148
i'm dead serious 58
i'm doing okay 46
i'm dreaming 81
i'm doing just fine 28