English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm getting out

I'm getting out traducir turco

2,809 traducción paralela
And when I was in that ring getting punched over and over again... I figured out something.
Ve ringde üst üste yumruklar yerken bir şeyin farkına vardım.
I'm getting you out of Berlin, keeping you alive.
Berlin dışına çıkararak hayatınızı kurtarıyorum.
I'm glad you're getting back out there, by the way,
Bu arada işlerinin yolunda gittiğine sevindim...
I got this book today, and I'm really thinking about just getting all the toxins out of my system and, like, trying to lose the rest of the baby weight.
Bu kitabı bugün aldım ve sistemimdeki bütün toksinlerden kurtulmayı ve bebekten sonra kalan fazlalıklarımdan kurtulmayı ciddi anlamda düşünüyorum.
I'm still getting out, Tara.
Hala kulüpten ayrılıyorum, Tara.
Oh, they're not landing because I'm not getting to the punch line, so if you could just be patient and let me get it out.
Oh, komik olamıyorlar çünkü vurucu bölüme gelemiyorum, eğer biraz sabırlı olur ve bitirmeme izin verirsen.
I'm gonna go out in the hallway and see if we're getting evicted.
Ben koridora çıkıp, tahliye ettirilecek miyiz diye bakacağım.
I'm getting out of here and ain't nothing you can do to stop me.
Şimdi buradan def olup gidiyorum beni burada tutamazsınız.
Buy me time, I'm getting you out of there.'
Bana zaman kazandırın, sizi oradan çıkaracağım.'
Even getting chewed out like that by Myung Hee Noona, at least I accomplished my original intention.
Myung Hee Abla'dan böyle fırça yesem bile en azından asıl amacımı başardım.
I was so livid that I attacked Tybalt and he ended up getting smashed, which wasn't my fault, and I was chased out.
O kadar gözüm dönmüştü ki ; Tybalt'a saldırdım ve parçalanarak öldü. Ama bu benim suçum değildi.
Papa, I'm getting you out of here right now.
Şirin Baba, seni oradan hemen çıkaracağım.
I'm getting out of here.
Ben gidiyorum.
But I'm getting out of here before he does.
O gelmeden buradan gideceğim.
I'm getting the hell out of here.
Ateş açıyor. Ben saklanacağım.
I was in the car, you know, getting ready to come out.
Ben arabamdaydum. Dışarı çıkacaktım.
I was with him when he was getting chemo, and his locks fell out.
Kemoterapi seanslarında onunlaydım. Örgülerini kaybetti.
We had that huge barbecue and I ended up getting food poisoning, so I was in and out of my tent all night puking, and that's when I saw the two of you ducking into the lake together.
- Bizim büyük bir mangalımız vardı taki gıda zehirlenmesi oluncaya kadar, Yani bütün geceye çadırın içine ve dışına kustum. Ve işte ozaman ikinizi, göle atlarken gördüm.
I want to thank you all for coming... and I thought we'd start out by just getting to know each other.
Hepinize geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Sanırım işe birbirimizi tanıyarak başlayabiliriz.
If everything goes right the way we hope it does I'm gonna end up getting out of here pretty quick so I'm not gonna have a chance to say a proper goodbye.
Her şey umduğumuz gibi giderse benim bir an önce ayrılmam gerekecek. Veda etme fırsatı bulamayabilirim.
Now, I'm getting out of here and I'm catching this fucking shark.
Şimdi, buradan çıkıyorum ve bu lanet köpek balığını avlıyorum.
If I wanna get out of the cage, I'm getting out of the cage.
Eğer kafesten çıkmak istiyorsam, kafesten çıkarım.
So Yale's application process is really tough, but I've been studying hard, and Ellis has been helping me out a lot, so I think I've got a really good shot of getting in.
Yani, Yale başvuru süreci gerçekten zorlu ama çok çalışıyorum ve Ellis'in bayağı yardımı oluyor bu yüzden kabul edilmem için şansımın yüksek olduğunu düşünüyorum.
I'm getting the fuck out of here!
Buradan siktir olup gidiyorum!
I'm getting them out of the house.
Evden çıkmalarını isteyeceğim. Şimdi.
It works out so much better for you when you and I are getting fucked up on the couch at 9 : 00 A.M., doesn't it?
Her gün sabahın 9'unda boka batmış hâlde kanepede uyansak... -... senin için daha iyi olurdu değil mi?
Ryan! I'm getting out of here.
Hadi ben gidiyorum
I'm out there getting my ass kicked.
Sürekli dayak yiyorum.
Look, I'm going in there, I'm gonna lose the fight, get my 10 grand, and I'm getting out.
Bak, oraya gideceğim, maçı kaybedeceğim ve 10.000 doları kapıp geleceğim.
I'm getting it out of my system.
Vücudumdan atmam gerek.
- I'm getting my coat out!
- Paltomu alıyorum!
I dare say, but if I'm not to dance with you, then I'm getting out of this operetta and going home.
Sözüm odur ki, eğer şimdi benimle dans etmezseniz opereti terk edip evime gideceğim.
Now I'm the only shot of you getting out of these woods alive.
Bu ormandan canlı çıkabilmenin tek yolu benim.
I should be out there getting a degree, not laying here with some married man.
Dışarıda bir yerde, bir diploma alıyor olmalıyım burada evli bir adamla yatmak yerine.
I'm getting you out of here.
Seni buradan, ben çıkartacağım.
Once I nearly missed out on getting a visa because of running after those men during studies.
Şu yapılan araştırmalar sırasında adamların peşinde koşarken, bir baktım ki vizeyi kaçırmışım.
I'm getting out of here.
Ben buradan çıkıyorum.
I'M USUALLY OUT GETTING
Genellikle mazlemeler için dışarı çıkıyorum.
I'm just getting out of here.
Ben de tam çıkıyordum.
I'm glad someone's getting some use out of it.
Birinin işine yarıyor olmasına sevindim.
that's why i'm getting out of here.
Bu yüzden buradan kurtulmalıyım.
I'm getting out.
Çıkıyorum.
I'm sick of getting chewed out because a group of street cops think they're a SWAT team.
Birkaç tane sıradan polis kendini SWAT sanıyor diye bir araba dolusu laf itişmekten bıktım usandım ben.
For years, I've been tormented by the image of my girl, the one that got away, getting banged out by some smug fucking writer.
Yıllardır, kendini beğenmiş sikik bir yazarın kadınımı siktiği düşüncesiyle işkence çektim.
I thought I was getting a boy and he turned out to be a girl...
Anne, bilmecem var. Pazardan aldım, oğlan ; eve geldim, kız çıktı.
I think you want us to run around, sticking'our necks out, getting everything you need just so you can take our boat.
Şimdi bizim etrafta dolanıp, kafalarımızı dışarı çıkartıp şu tekne ile ilgilenmen için gerekli olan şeyleri getirmemizi isteyeceksin değil mi?
No. I'm getting out of the car.
Arabadan iniyorum.
I'm not getting out.
- Hayır, leş gibi sidik kokuyor.
I called Andrew in to figure out where Diana's getting her money.
Andrew'ü aradım Diana'nın parasının kaynağını bulması için.
Hey, I knew this day would come, us getting you out of jail.
Seni kodesten toplayacağımız günün geleceğini biliyordum.
Now I'd like to know when I'm getting out of here.
Şimdi buradan ne zaman çıkacağımı öğrenmek istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]