I'm glad to hear you say that traducir turco
104 traducción paralela
I'm so glad to hear you say that.
Bunu senden duyduğuma sevindim.
I'm glad to hear you say that.
Sizden bunu duyduğuma sevindim.
I'm glad to hear you say that, even though I know it's not true.
Doğru olmasa bile, böyle düşünmene çok sevindim.
I'm so glad to hear you say that.
Bunu söylemenize çok sevindim.
Well, I'm glad to hear you say that.
Bunu duyduğuma sevindim.
I'm glad to hear you say that.
- Bunu dediğini duyduğuma mutlu oldum.
I'm glad to hear you say that.
Böyle söylediğini işitmekten memnun oldum.
I'm glad to hear you say that.
Bunu duyduğuma sevindim.
Mike, I'm so glad to hear you say that.
Mike, bunu söylemene sevindim.
I'm glad to hear you say that.
Bunu söylemene sevindim.
I'm glad to hear you say that.
Senden bunu duymak güzel.
I'm glad to hear you say that, Annie, because what we got goin'here definitely ain't love.
Bunu söylemene sevindim, Annie, çünkü burada söz konusu olan şey kesinlikle aşk değil.
I'm glad to hear you say that.
Bunları senden duymak çok güzel.
Oh, Homey, I'm so glad to hear you say that.
Homie, bunu duyduğuma çok sevindim.
I'm glad to hear you say that.
Senden bunları duyduğuma memnun oldum.
Well, I'm glad to hear you say that.
Bunu duyduğuma memnun oldum.
I'm so glad to hear you say that.
Evet! Bunu duyduğuma sevindim.
I'm glad to hear you say that
Çünkü seni okuldaki kermese kaydettirdim.
I'm glad to hear you say that, Captain, because I've been thinking- - until Tom here gets back on his feet, perhaps I couId try my hand at conn for a while.
Bunu söylemenize sevindim Kaptan. çünkü düşünüyordum da Tom ayağa kalkana dek belki dümende bir süre çalışabilirim.
I'm glad to hear you say that, Father.
Buna çok sevindim baba.
How flattering for him, and for us. I'm glad to hear you say that.
O ve bizim için çok gönül okşayıcı.
I'm glad to hear you say that, man.
Bunu duyduğuma sevindim, dostum.
Well, I'm really glad to hear you say that.
Ama bu olaydan söz etmedi.
I'm glad to hear you say that, Mr. Varn... because that's exactly what the Federation is- - a home for an extended family who share resources and come to one another's aid in time of need.
Bunu duymak beni sevindirdi, Bay Varn çünkü federasyon tam olarak... bir evdir kaynaklarını paylaşan ve gerektiğinde onlara yardım elini uzatan bir aile gibi.
I'm glad to hear you say that
Senden bunu duyduğuma sevindim.
- Well, I'm glad to hear you say that.
- Ne hoş. - Böyle düşünmene sevindim.
I'M SO GLAD TO HEAR YOU SAY THAT.
Bunu duyduğuma çok sevindim.
I'm glad to hear you say that.
Buna sevindim.
I'm glad to hear you say that.
- Bunu duyduğuma çok sevindim.
I'm glad to hear you say that, because we've come a long way together.
Senden bunu duyduğuma sevindim çünkü biz birlikte büyük yol kat ettik.
I'm really glad to hear you say that.
Bunu duyduğuma sevindim.
I'm glad to hear you say that.
Bunları senden duymak güzel.
I'm glad to hear you say that.
Hiç sorun değil.
I'm glad to hear you say that, Miles.
Bunu söylediğine sevindim Miles.
I can't tell you how glad it makes me to hear you say that, man.
Bunu söylediğini duymak beni nasıl memnun etti anlatamam, adamım.
Oh, I'm so glad to hear you say that.
Oh, bunu söylediğiniz için çok memnun oldum.
Good, I'm glad to hear you say that.
Güzel, bunu duyduğuma sevindim.
- I'm glad to hear you say that. It made my day!
- Bunu söyleyerek günümü şenlendirmiş oldun.
I'm so glad to hear you say that. Um...
Bunu söylemene çok sevindim.
hey, i was glad to hear you say that about the search,'cause i gotta take a little time off for some business in cali.
Şu araştırma işiyle ilgili böyle düşündüğüne sevindim çünkü California'daki bazı işlerim için biraz kaçayım diyordum.
Oh, I'm so glad to hear you say that.
- Bunu duyduğuma o kadar sevindim ki!
I'm glad to hear you say that. Takes a big man to admit his own mistakes.
Kendi hatalarını kabul etmek yürek ister.
I'm glad to hear you say that.
Bunu söylediğinize memnun oldum.
I'm glad to hear you say that.
Bu neredeyse bir gecede oldu ve bunu başardılar.
Good, I'm really glad to hear you say that.
Güzel, bunu duyduğuma gerçekten çok sevindim.
I'm so glad to hear you say that.
Bunu duyduğuma çok memnun oldum.
Oh, I'm so glad to hear you say that.
Bunu duyduğuma çok sevindim.
I'm so glad to hear you say that.
Bunu duyduğuma çok sevindim.
Well, i'm glad to hear you say that,
Bunu duyduğuma sevindim.
And I'm... I'm so glad to hear you say that,
Ve ben... ben bunları senden duyduğum için çok mutluyum...
I'm glad to hear you say that.
Bunu söylediğinize çok sevindim.