I'm glad you called me traducir turco
88 traducción paralela
I'm so glad you called me, Mr. de Winter.
Beni çağırmanıza öyle memnun oldum ki, Bay de Winter.
I'm glad you called me, Freddy.
Beni aradığına sevindim, Freddy.
I'm glad you called me, Mrs. Duncan.
Beni aramakla iyi etmişsiniz Bayan Duncan.
I'm glad you called me.
Beni aradığına sevindim.
Well, I'm very glad you called me, Jean.
Beni aradığına çok sevindim Jean.
I'm glad you called me.
İyi ki aradınız.
I'm glad you called me.
Beni çağırdığın için çok memnun oldum.
I'm glad you called me in.
Otursana. Çagirdigin için sevindim.
I read about your fellowship, and I'm glad you called me back.
Bursunla ilgili bir şeyler okudum, ve beni aradığına çok sevindim.
I'm glad you called me.
Beni çağırmanıza sevindim.
I'm glad you called me.
Aradığına sevindim.
I'm glad you called me.
İyi ki seslendin.
I'm so glad you called me.
Beni aramana çok sevindim.
- My God, I am so glad you called me.
- Tanrım, aradığına çok sevindim.
I'm glad you called me, Freddy.
Sakinleşmene sevindim.
I'm glad you called me back.
Aradığına sevindim.
I'm so glad you called me.
Aramanıza çok sevindim. Aklımı kaçırıyordum.
I'm glad you called me.
Beni aradığına çok memnunum.
You know. I'm really glad you called me back.
Beni aradığına sevindim.
I'm glad you called me
Aradığına sevindim
- I'm glad you called me in on this.
- Beni aradığınıza sevindim.
Ricky, I'm glad you called me.
Beni çağırdığına sevindim Ricky.
I'm so glad you fucking called me back, man.
- Beni aramana çok sevindim.
Calvin, I'm glad you called me back.
Calvin, beni buraya çağırdığına memnun oldum.
Hey, fellas! I'm glad you called me!
Selam arkadaşlar, beni çağırdığınız için sevindim.
I'm really glad you called me.
Beni aramana gerçekten sevindim.
I'm glad you called me to come meet you.
Seninle buluşmam için beni çağırdığına sevindim.
- I'm glad you called me.
- Beni aradığına memnun oldum. - Ben de.
I'm glad you called. You saved me from a dinner at Old Cakes N'Peanut Butter.
Beni Old Cakes N'Peanut Butter'da akşam yemeğinden kurtardın.
Olly, I'm so glad you've called me.
- Murray? - Olly! Beni aradığına çok sevindim.
I'm really glad that you called me.
Beni aradığına çok sevindim.
I'm glad you called me back, Papi.
Beni aramana sevindim, Papi.
And I'm glad you called me, even if it was just to get some dry clothes and bum a ride.
Beni aradığına da çok sevindim. Kuru kıyafetler için bile olsa.
- I'm glad you called me over here.
- Beni buraya çağırdığına memnunum.
I'm glad you called me.
Beni aradığınız için çok mutluyum!
Well, i'm glad you called me on this, Eric.
Bunun için beni aramana sevindim, Eric.
I told you, man. I'm glad she called and fired me.
İyi ki senden beni kovmanı istemiş.
I'm glad you called me.
Beni davet etmenden memnunum.
I'm so glad you called me back.
Beni aradığına çok sevindim.
I'm glad you called,'cause it's been troubling me.
Aradığına memnun oldum. Benim de içim içimi yiyordu.
I'm glad you called me, cos I want to talk to you too
Tamam bak, araman iyi oldu. Çünkü benim de seninle konuşmak istediğim bir şey var.
I'm really glad you called me.
( 2 saat 36 dakika sonra ) Aradığına çok sevindim.
I'm so glad you called me.
- Beni aradığına çok sevindim.
This is why I'm glad you called me back.
Bu yüzden beni tekrar aradığınıza sevindim çünkü...
And I'm glad you called me.
Ayrıca aradığına sevindim.
- Hey, I'm glad you called me,
- Hey, Beni aramana sevindim
I'm really glad you called me.
Gerçekten beni aramana sevindim.
I'm so glad you called on me.
Beni çağırmana sevindim.
I'm glad you called me.
Beni aramana sevindim.
- I'm really glad you called me.
- Aradığına çok sevindim.
I'm so glad that you called me.
Beni aramana çok sevindim. - Sen kimsin?