English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm going away for a while

I'm going away for a while traducir turco

69 traducción paralela
I'm going to be away for a while..
Bir süreliğine ayrılıyorum ve benim..
I'm going away for a little while and you are to do whatever Mrs. Olav tells you to do.
Kısa bir süre için gidiyorum. Bayan Olav sana ne derse onu yapacaksın.
I'm going away for a little while.
Bir süreliğine gidiyorum.
Baker, I'm going away for a while, and I'll need this list of chemicals.
Baker, bir müddet uzaklaşacağım ve bu listedeki kimyasallara ihtiyacım var.
I'm going to be away for a while.
Ana vatanda dinlenmeye gideceğim.
She thought she might go to Paris for a while, as long as I was going to be away.
Benim burada olmadığım süre zarfında Paris'e gidebileceğini düşündü.
I'm going away for a while.
Bir süreliğine gidiyorum.
I'm going to New York on a business trip for a few days, and I'd like you to take care of my dog while I'm away.
İş nedeniyle birkaç günlüğüne New York'a gidiyorum. Ben yokken köpeğime bakmanızı istiyorum.
I'm going away for a while, Ricky.
Biz biraz uzaklara gideceğiz, Ricky?
I came upto the door only to inform you that I'm going home for a few days. What? What will I do all the while you are away?
sana sadece haber vermek için geldim ben eve gidiyorum ne?
I'M GOING AWAY FOR A WHILE.
Bir süreliğine burdan gidicem.
I'm going to go away for a little while.
Bir süreliğine bu işlerden uzaklaşacağım.
Understand, that while I'm not a prophet, I can tell you that if I were going to be sent away in a life pod and forced to watch everything I love and have fought for die before my eyes without even a chance to keep it together the life pod would suffer just such a terrible accident.
Ben kahin sayılmam ama size bir filikaya bindirilip gönderilirsem sevdiğim, uğruna savaştığım şeylerin gözlerimin önünde yaşama şansı tanınmadan yok olduğunu izlersem filikanın başına böyle bir kaza geleceğini söyleyebilirim.
I'm going to go away for a while but I will respect the oath I took the day I was made and what I know about anybody's business I take to the grave.
Şimdi bir süreliğine uzaklaşacağım. Ama örgüte kabul edildiğim gün, ettiğim yemini tutacağım ve hakkınızda bildiklerimi mezara götüreceğim.
I`m going to go away for a while.
Be bir süreliğine gideceğim.
Yeah. I just wanted to let you guys know... that I'm gonna be going away for a little while.
Sadece bir süreliğine uzaklaşacağımı haber vermek istemiştim.
I gotta tell you, I'm going away for a while.
Sana söylemem gerek, bir süreliğine burada olmayacağım.
Dad says I'm going away for a while.
Babam bir süreligine cok uzaklara gidecegımi söyledi.
I'm going away for a while Don't worry about me
" Kısa bir süreliğine ayrılıyorum, benim için endişelenme
She left a note, "I'm going away for a while"
Bir not bırakmış ; "Kısa bir süreliğine uzaklaşıyorum."
Nina, hold on, I'm going to go away for a little while, okay?
Nina, bana bak, bir süreliğine gidiyorum, tamam mı?
I'm going away for a while and I've decided to take you with me.
Bir süreliğine gideceğim ve benimle gelmeni istiyorum.
I'm going away for a while.
Bir süreliğine uzaklara gidiyorum.
I'm only going to go away for a little while.
Dinle. - Sadece kısa bir süre kalıp yanına...
When the series is over, I got to go away for a while. - There's just something that I got to do and I'm not going to be able to see you for some time, Luke. - Why?
Şampiyona bittiğinde bir süreliğine bir yere gideceğim.
I need to get away for a little while... and I'm going to bring you with me.
Kısa bir süreliğine uzaklaşmalıyım... ve seni beraberimde götüreceğim.
Next week, I'm going away for a while.
Haftaya bir süreliğine şehir dışına çıkacağım.
I'm going away to London for a while, but if certain circumstances should arise, just send me one line and you shall have everything that you need.
Bir süreliğine Londra'ya gidiyorum, ama beklenen şey gerçekleşirse, bana tek satır yollaman yeterli, ihtiyacın olan her şey karşılanacaktır.
I'm going away for a while.
Bir süreliğine buralardan gidiyorum.
I'm going away for a little while.
Bir müddet ortalıkta görünmeyeceğim.
I'M GOING AWAY FOR A WHILE TO TRY TO FIND A NEW LIFE
BİRLİKTE MUTLU OLABİLECEĞİMİZ
Boys, I'm gonna be going away for a little while.
Çocuklar, bir süre burada olmayacağım.
I think I might be... might be going away for a while.
Sanırım ben... Bir süreliğine uzaklara gidebilirim.
I hope you have someone changing Fluffy's litter box,'cause if you're lying, you'll be going away for a while.
- Delilik bu. Umarım Pofuduk'un kumunu değiştirecek biri vardır. Çünkü yalan söylüyorsanız, bir süre evinizden uzak kalacaksınız.
"I'm going away for a little while... but I promise you that I will come back...".
Kısa bir süreliğine gidiyorum ama sana söz veriyorum geri döneceğim.
Hey, listen, I'm going away for a while.
Bir süreliğine buralarda olamayacağım.
I'm going away for a little while.
Bir müddet için seyahata çıkacağım.
I'm going away for a while.
Bir süreliğine uzakta olacağım.
Guys, I'm going to have to go away for a little while,
Çocuklar, bir süreliğine uzağa gidiyorum.
No, you are, and you probably should, but I'm asking you not to,'cause I'm going away for a while.
Küstün, küsmekte de haklısın. Ama yapma lütfen ; çünkü bir süre burada olmayacağım.
Um... I'm going away tomorrow, just for a while and there's something that I need you to deal with for me.
Hmm, yarın bir süreliğine uzaklara gidiyorum ve benim için yapmanı istediğim bir şey var.
I'm going away for a while and I've made excuses at home.
Ben evdekilere bir süre için uzağa gidiyorum diye bahaneler uydurdum.
I'm going away for a while and I've made excuses at home.
Bir süreliğine uzağa gidiyorum diye evdekilere bahaneler uydurdum.
I'm going away for a while and it would be fun to do it before.
ben gidicem ve çıkmak iyi olur
I told myself I was going to steal him away for a little while.
Kendime, onu bir süreliğine çalacağım dedim.
Tell her I'm going away for a while.
Bir süreliğine gittiğimi söyle.
I'm going away for a while.
Bir süre ortalarda yokum.
I'm going away for a while, to get better or different.
Ben bir süreliğine gidiyorum, daha iyi ya da farklı olmak için. Hepsi bu.
I'm going away for a while.
Ben bir süre uzakta olacağım.
Daddy has to go away for a while till things cool down. I can't tell you where I'm going, but I did hide a clue in this letter.
Baba bir süre uzağa gitmek zorunda ortalık sakinleşene kadar nereye gittiğimi söyleyemem, ama bu mektupta bir ipucu gizledim
So, uh, I'm going to go away for a little while.
Bir süreliğine buralardan gideceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]