English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm gonna go upstairs

I'm gonna go upstairs traducir turco

182 traducción paralela
See, I'm gonna go upstairs and try to put a twinkle in both of Caroline's eyes.
Şimdi yukarı çıkıp, Caroline'in gözlerini ışıldatma zamanı.
Now, honey, I'm just gonna go upstairs and try this on, and then I'll come make you a nice juicy steak, just like the dog had.
Hayatım, yukarı çıkıp, bunu takmak istiyorum ve geldiğimde sana leziz bir biftek hazırlayacağım köpeğin yediğinden.
I swear to God, Im gonna go upstairs, Im gonna get my strap.
Tanrım, ben yukarıya çıkıyorum. Yemin ederim kayışla aşağıya ineceğim.
Well, I'm gonna go finish my nap upstairs.
Ben şekerlememe yukarıda devam edeceğim.
I'm gonna go upstairs and take a cold shower.
- Ben yukarı çıkıp soğuk bir duş alacağım.
I'm gonna go upstairs right now and call my Uncle Ephus.
Hemen yukarı çıkıp Ephus amcamı arayacağım.
I'm gonna go on upstairs now and take a shower.
- Yukarı çıkıp bir duş alacağım.
I'm gonna go upstairs.
Ben yatıyorum.
I'm gonna go upstairs and look around.
Yukarı çıkıp etrafa bir bakacağım.
- I'm gonna go upstairs with him.
- Onunla yukarı gideceğim. - Hayır.
Honey, I'm gonna go upstairs now and take a shower.
Tatlım, şimdi yukarı çıkıp, duş alacağım.
All right, I'm gonna go upstairs. I'll be right back.
Yukarı çıkıyorum, hemen dönerim.
- I'm gonna go upstairs with Annie to meet her doctor.
- Evet? Ben Annie'ye yukarı çıkıp doktoruyla görüşeceğim.
I'm gonna go upstairs.
Ben yukarı çıkacağım.
I'm gonna go upstairs.
Yukarı çıkacağım.
Anyway, I'm gonna go upstairs and finish reading my calendar of the Buns of "UCLA."
Herneyse. Yukarı çıkıp... "UCLA" nın Tavşaları takvimimi okumayı bitireceğim.
I'm gonna go upstairs and study, so have fun.
İyi eğlenceler.
I'm gonna go upstairs. But Ι made it especialΙy for you, Helen.
- Ben özellikle senin için yaptım.
Hey, Ted, I'm just gonna go upstairs real quick.
Hey Ted Ben hemen yukarı çıkıyorum.
I'm gonna go upstairs and get your gifts.
Ben yukarıdan hediyelerinizi getireceğim. İzninizle.
Oh, God. No, I think I'm just gonna go back upstairs. No, I think I'm just gonna go back upstairs.
Sanırım tekrar yukarı çıkacağım.
I'm gonna go upstairs and see ifthere are people up there. Ifyou guys find a way out ofthe house, use it.
Yukarıya çıkmanın bir yolunu bulup üst katta kimse var mı diye bakacağım.
I'm gonna go upstairs to Appraisals and make sure we didn't forget anything.
Eşyaların değerlerini kontrol etmek ve bir şey unutmadığımızdan emin olmak için yukarı çıkıyorum.
But then I'm going to go upstairs and I'm gonna pack... and I'm going to leave for New York.
Ama sonra yukarı çıkacağım ve toplanacağım... ve New York'a gitmek için ayrılacağım.
No. I'm gonna go upstairs to an office.
Hayır, üst kattaki bir ofise gidiyorum.
So I think I'm gonna go upstairs, change and then I will be out of your hair.
Bu yüzden yukarı çıkıp üstümü değiştirsem iyi olacak ve başınızdan ayrılmış olurum.
I'm gonna go upstairs to bed.
Ben gidip yatacağım.
Michael, I'm gonna go upstairs and feel sorry for myself... and you... you are gonna fix this.
Michael ben üst kata çıkıyorum ve kendimle senin hakkında üzgün olacağım. Sen de bunu düzelteceksin.
I'm not gonna go upstairs to see your guitar.
Yukarı çıkıp gitarlarına bakmayacağım. Sorma bile.
- I'm gonna go upstairs and change.
- Yukarı çıkıp giyineyim.
I'm gonna go check upstairs.
Ben üst kata bakacağım.
I think I'm gonna go upstairs.
Sanırım ben yukarı çıkacağım.
Now I'm just - I'm gonna go upstairs and cry a little.
Şimdi ben yukarı çıkıp ağlayacağım biraz.
I'm gonna go upstairs, and pack some shit.
Ben yukarı çıkıp bir kaç eşya hazırlayacağım.
You gonna take the truck back... but first I got to go upstairs, grab some shit, show you what to do with my tanks, right?
Sen arabayı geri götüreceksin fakat ilk önce bir kaç eşya toplayacağım, ondan sonra da akvaryumlarla ne yapacağını göstereceğim.
I'm gonna go upstairs and find a quiet room, so- -
Yukarı çıkıp sessiz bir oda bulacağım,
I'm gonna go upstairs and wash up and go to bed.
Yukarı çıkıyorum, duş alıp yatağa gececeğim.
I'm gonna go upstairs and find a quiet room, so- - You heard her, B. She's gonna find a quiet room upstairs.
Duydun mu, yukarıda sakin bir yer arayacakmış.
I'm gonna go upstairs and check in the Book of Shadows and see what it says about the capture and control of gremlins.
Ben Gölgeler Kitap üst katta gidip kontrol edeceğim ve yakalama ve Gremlinler kontrolü hakkında ne diyor bakın.
No, I'm gonna go back upstairs and get the scarf I intended to wear in the first place.
- Hayır, üst kata çıkıp takmak istediğim atkıyı alacağım. Sana şaşırıyorum doğrusu.
You know, I'm gonna go upstairs and lay down.
Ben çıkıp uzanacağım.
If you'll excuse me, I'm gonna go upstairs and pay someone to pretend they like me.
Şimdi bana izin verirsen, ben yukarı çıkıp birine benden hoşlanıyor gibi davranması için para vereceğim.
I'm gonna go upstairs and pack.
Yukarı çıkıp eşyaları toplayacağım.
So I'm gonna go upstairs and take a bath and when I wake up in the morning, he's gonna be gone, right?
O halde yukarı çıkıp, banyo yapacağım..... ve sabah kalktığımda da, o gitmiş olacak, değil mi?
I'm gonna go upstairs.
Yukarı kata çıkacağım.
So I'm gonna go upstairs, get warm. Good night.
Ben yukarı çıkıp ısınacağım İyi geceler.
I want you to pour me a nice, cold beer...'cause I'm really thirsty and I'm gonna go upstairs, and I'm gonna count to 60
Bana soğuk bir bira dökmeni istiyorum, çünkü çok susadım ve yukarı çıkıp, 60'a kadar sayacağım.
I'm gonna go upstairs.
Ben yukarıya çıkıyorum.
I'm just gonna go upstairs.
Yukarı çıkacağım zaten.
I'm just gonna go upstairs and get you guys a map of L.A.
Şimdi yukarıya çıkıp size bir Los Angeles haritası alacağım.
- Okay, I'm gonna go upstairs and, uh, get ready. - Good. Oh.
Bir gün torun görmek istiyorsan lanet botlarını yakmak zorunda kalacaksın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]