English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm happy for him

I'm happy for him traducir turco

126 traducción paralela
I'm happy for him.
Buna sevindim.
I wonder if there'll ever come a happy time for him.
O hiç mutlu olacak mı diye merak ediyorum.
- I'm happy for you. It's Modigliani, I told you about him.
Bu Modigliani, sana ondan söz etmiştim.
She has him to rely on, and I'm happy for her
Eğer evlenirlerse, onlar adına çok mutlu olurum
I'm happy for Franz that you love him.
Onu sevdiğin için Franz adına sevindim.
I'm very grateful to you for making him happy again.
Onu yeniden mutlu ettiğiniz için size minnettarım.
If Diane says she's in love with Frasier and wants to marry him, I'm happy for her.
Diane Frasier'a aşık olduğunu ve onunla evlenmek istediğini söylüyorsa onun adına sevinirim. Hayır. İstediğini elde etti.
Well, I'm happy for him.
Onun adına sevindim.
Yeah, I... I'm happy for him, man.
Evet, onun adına mutluyum adamım.
I'm happy for him.
Bilirsin, ben, onun adına mutluyum.
I'm happy for him.
- Onun adına sevindim.
I'm just happy for him.
Ben de onun için seviniyorum.
I'm real happy for him.
Onun adına çok mutluyum.
But there are times when I would give almost anything for the days when I could make Jake happy just by lifting him over my head.
Sadece başımın üstüne kaldırarak Jake'i neşelendirdiğim günleri... yeniden yaşamak için neredeyse her şeyimi veririm.
I'll tell him he's my best friend and I'm happy for him.
Ona sen benim en iyi arkadaşımsın ve senin adına mutluyum diyeceğim.
I'm his best friend, you know. And I'm very happy for him.
Ben onun en iyi arkadaşıyım ve onun adına çok mutluyum.
I'm the one who's his best friend and I'm very, very happy for him.
Ben onun en iyi arkadaşıyım. ... ve onun adına çok çok mutluyum.
But I am his best friend and I'm very happy for him.
Fakat ben onun en iyi arkadaşıyım ve onun adına çok mutluyum.
I'm happy for him.
Onun adına sevindim.
Because I'm very happy for him.
Çünkü onun adına çok sevindim.
I'm happy for him.
Onun için mutluyum.
- I'm so happy for him.
- Onun adına çok sevindim.
I'm happy for him.
Onun için sevindim
Tell him... I'm happy for him, for the both of you.
Ona söyle, bilirsin işte, onun adına sevindim.
And I'm happy for him, and for you, of course. Congratulations.
İkiniz için de seviniyorum tabii.
And maybe I am, but if someone in my family needs me and wants me to take care of him, I'm there for him. And I'm happy to do it.
Ama eğer ailemden birinin, bana ihtiyacı varsa ve onunla ilgilenmemi istiyorsa onun yanında olurum ve bunu seve seve yaparım.
I'm really happy to see him. He's been dead for years.
Onu görmekten çok mutluyum. 4 yıl önce ölmüştü.
If you love him, I'm happy for you.
Eğer onu seviyorsan, senin adına mutluyum.
And even though I'm really happy to see him, it's starting to raise old issues for me.
Onu gördüğüme sevinsem de eski sorunları hatırlamama neden oluyor.
- I know. I'm trying to be happy for him.
Onun adına sevinmeye çalışıyorum.
Well, I'm happy for him that he's finally paying off his debt, but...
Sonunda borçlarını ödediği için mutluyum ama...
- I'm very happy for him.
- Onun adına çok sevindim.
But he's back now, for a little while at least, and I am happy to report that either he's forgiven me for treating him so badly or it wasn't that bad and I just built it up worse in my head.
Ama geri dönmüş. Ya ona çok kötü davrandığım halde beni affetti. Ya da aslında o kadar kötü davranmamıştım, ama ben öyle sandım.
But perhaps you could take him somewhere more appropriate for a Happy Meal... so I could have a happier one.
Ama onu indirimli yemek için başka yere götürseniz ben de daha mutlu olsam, olmaz mı?
Yeah, but I'm happy for him.
Evet, ama ben onun için mutluyum.
What is this? That is a form allowing Mr. Stockton's band to come visit him... so that Dr. Miller will be happy that I did a nice thing for her.
Bu Bay Stockton'un grubunun onu hastanede ziyaret edebilmesi için izin formu, böylece Dr. Miller onun için hoş bir şey yaptığımı görüp mutlu olacak.
I'm very happy for him...
Onun için çok mutluyum...
I wasn't really happy for him, I was pretending I was happy for him.
Ben pek sevinmemiştim, sadece öyleymiş gibi davrandım.
- I'm happy for him.
- Aferin ona.
I'm afraid I didn't make him too happy before he left for Vegas.
Korkarım ki onu Vegas'a gitmeden önce pek mutlu edemedim.
I know I should have been happy for Mark that Norman Mailer punched him, but all I could think was, "Will Norman Mailer ever punch me?"
Biliyorum, Norman Mailer onu yumrukladığı için Mark adına mutlu olmam gerekirdi, ama tek düşünebildiğim "Norman Mailer beni de bir gün yumruklar mı acaba?" idi.
I'm very happy for him.
Onun adına çok sevindim.
I just really like him. - God, I'm happy for you.
- Tanrım, Senin adına çok sevindim.
IF YOU CAN'T MUSTER THE COMPASSION IN YOUR HEARTS TO CARE FOR THIS POOR CREATURE, I'LL BE HAPPY TO TAKE HIM BACK.
Kalplerinizde bu zavallı yaratığa bakacak merhameti bulamıyorsanız onu memnuniyetle geri alırım.
And I've been there for him when he's been sad, and when he's been happy.
Her zaman yanındaydım.Üzgün olduğunda... mutlu olduğunda...
It's not that I'm not happy for him.
Onun adına mutlu olmadığımı söylemiyorum.
I think the best way to defuse the situation is for him to see you happy with your bitchy girlfriend.
Sanırım, bu fikrini değiştirmesi için en iyi şey, seni şu sürtük kız arkadaşınla görmek olacak.
I understand that is difficult for you, but... I want him to know... that am happy for you to be making this test.
Çok dolandığımızı biliyorum, sadece bilmeni isterim ki her şey harika.
I'd think you'd be happy for him.
Onun için mutlu olursun sanmıştım.
But if I teach my brother to sleep with her, he falls in love, asks her to marry him, moves out and I'm happy for the rest of my life.
Ama kardeşime onunla yatmayı öğretirsem ona aşık olur ve evlenme teklif eder, taşınır, ben de hayatımın geri kalanında mutlu olurum.
I'M VERY HAPPY FOR HIM.
Onun adına mutlu oldum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]