I'm not here to fight traducir turco
74 traducción paralela
I am here to fight, not to talk.
Ben savaşmak için buradayım. Konuşmak için değil
I'm not here to fight like you do,
Buraya sizin gibi dövüşmeye gelmedim,
And I'm not here to fight you.
Ve seninle savaşmaya gelmedim.
I'm not here to fight.
Kavga etmeyeceğim.
I'm not here to fight, so...
Kavga etmek için burada değilim, Steve. Bu yüzden...
I'm not here to fight with you, Xena.
Seninle dövüşmek için burada değilim, Zeyna.
I'm not here to fight with you, I'm here to learn acting from you.
Kavga etmeye gelmedim. Oyunculuk öğretmeni istiyorum.
- I'm not here to fight.
- Buraya dövüşmeye gelmedim.
I'm not here to fight.
Savaşmak için burada değilim.
Relax, I'm not here to fight.
Rahatlayın, buraya dövüşmeye gelmedim.
- I'm not here to fight, Tessa. - No?
- Tartışmak için gelmedim, Tessa.
I'm not here to fight with you.
Seninle tartışmak için değil.
Sir, I'm not here to fight you.
Sizinle kavga etmeye gelmedik.
I'm not here to fight.
Kavga etmeye gelmedim.
I'm not here to fight you.
Seninle dövüşmeye gelmedim.
I'm not trying to pick a fight here.
Kavga çıkarmaya çalışmıyorum.
I'm not here to fight with you, Mom.
Buraya seninle savaşmak için gelmedim, anne.
- -But I'm not here to fight.
- Buraya kavga etmeye gelmedim.
Prince Dae-So gave me an army to get you, but I'm not here to fight the Da-Mul Army.
prens Daeso hepinizi öldürmem için gönderdi... ama ben sizle dövüşmeye gelmedim.
I am not going to fight with you. I really have to get out of here.
Seninle tartışmayacağım.
I'm not here to fight
Kavga etmeye gelmedim.
Hey, and i'm not trying to pick a fight here.
Bunu kavga etmek için söylemiyorum.
I'm not here to fight with you, there are thousands of others who I want dead.
Senle kavga etmeye gelmedim, Öldüreceğim binlerce kişi var.
I'm not here to fight you again.
Buraya yeniden kavga etmek için gelmedim.
Look, I'm not here to fight, rayna.
Bak, buraya kavga etmek için gelmedim, Rayna.
Now, I'm not trying to pick a fight here, okay?
Kavga etmek için söylemiyorum.
I'm not here to fight, Heather.
Buraya kavga etmeye gelmedim, Heather.
I'm not here to fight, mom.
Buraya kavga etmeye gelmedim anne.
But don't worry. I'm actually not here to fight you!
Korkma ama, buraya seninle savaşmaya gelmedim.
I'm not here to fight.
Buraya kavga etmeye gelmedim.
I'm not here to fight.
Savaşmaya değil.
Whoa. I'm not here to start a fight.
Yavaş ol biraz, kavga çıkarmaya gelmedim.
I'm not here to fight you.
Buraya kavga etmeye gelmedim.
I'm not here to fight but to make a deal.
Savaşmak için gelmedim bir anlaşma yapmaya geldim.
If you're here to get back at me for what I did, I'm not even gonna put up a fight.
Eğer buraya benden öc almaya geldiyseniz, Sizinle mücadele etmeyeceğim.
I'm not here to fight, I'm here to talk.
Buraya dövüşmek için gelmedim, Konuşmaya geldim.
You can put the knife down, I'm not here to fight.
indir o biçagi, buraya kavga etmeye gelmedim.
I'm not here to start a fight. I'm here to apologize for one.
Kavga için değil özür dilemek için geldim.
I'm not here to fight with you or trade insults.
Seninle kavga etmeye ya da hakaretlerine karşılık vermeye gelmedim.
I didn't want to be here today, but I'm not gonna go down without a fight. It's now or never.
Burada olmak istemezdim ama kanımın son damlasına kadar savaşacağım.
- If you're here to start a fight, I do not have time.
Kavga başlatacaksan, zamanım yok.
You know what, lance? I'm not here to start a fight.
Kavga başlatmak niyetinde değilim.
I'm not here to teach you to fight spirits.
Sana ruhlarla dövüşmeyi öğretmeyeceğim.
No, I'm not here to fight the Troubles.
Hayır. Buraya sorunlarla mücadele etmek için gelmedim.
I'm not here to fight you, Castiel.
Seninle kavga etmeye gelmedim Castiel.
- Look, I'm not here to fight.
- Bak buraya kavga etmeye gelmedim.
- I'm not here to fight you.
- Seninle dövüşmeye gelmedim.
Sawa, I'm not here to fight.
Sawa, dövüşmek için burada değilim.
I hope I'm not talking out of turn here, but Max told me that the reason he's taking the fight is because he wants to take you to Ireland.
Umarım haddimi aşmıyorumdur ama Max'in dediğine göre... maçı kabul etmesinin nedeni seni İrlanda'ya götürmekmiş.
I'm not here to pick a fight, Jackie.
Buraya kavga etmeye gelmedim Jackie.
I'm not here to fight you.
Buraya dövüşmek için gelmedim.