English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm on call

I'm on call traducir turco

2,404 traducción paralela
you don't call me back, I'm getting on a train, I'm coming to your place in Connecticut and your wife, she won't like the scene I'll make.
beni aramazsan, bir trene atlayıp, Connecticut'taki evine gelip karına hiç hoşlanmadığı bir sahne düzenleyeceğim.
I'm gonna hold on to these till your sheriff in your podunk town call for it.
O taşra kasabandaki şerifin arayana dek bunlar bende kalacak.
I'll call you on Sunday.
Pazar günü sizi arayacağım.
I'll call you on this phone as soon as the upload is done, OK?
Yükleme işi biter bitmez seni bu numaradan ararım. Tamam mı?
I'm not gonna play by their rules anymore. From now on, I'm gonna call you Ahmenan.
Ben anlamam, bundan sonra Ahmenan derim o kadar.
They also call me Peg-leg Daba. Because I limp on my right leg.
Sağ bacağım topal olduğu için bana tahta bacak Daba derler.
Would not it be better to call him to say that I'm on my way?
Sağ salim indiğimi ve seçmelere gittiğimi arayıp söylesem iyi olacak.
I'm gonna put a call in to Oprah and see if I can get you on her show.
Oprah'ı arayacağım ve şovuna çıkıp çıkamayacağımı soracağım.
I'll call you back on this number.
Sizi bu numaradan tekrar arayacağım.
I was somewhere near Telshor and Lohman... and got this call on the radio that there were shots fired at the bowling alley.
Telshor ve Lohman yakınlarında bir yerdeydim ve şu telsiz çağrısını aldım bowling salonunda ateş edildiğini söyleyen.
I thought we were on the 10-yard line, but I think the refs might be reviewing the call.
10 metre üretim bandında olduğumuzu düşünüyordum, ama bence adamlar çağrımızı değerlendiriyor olabilirler.
Get it working, call town and tell'em I'm on my way.
Çalıştır, kasabayı ara ve onlara yolda olduğumu söyle.
I'm standing there in the middle of nowhere, had to call a buddy to pick me up on his motorcycle.
İnin cinin top oynadığı bir yerde öylece kaldım. Arkadaşımı aradım da, motosikletiyle geldi aldı beni.
I'll call when I get the whole scoop on Rose.
Rose'u iyice araştırdıktan sonra seni ararım.
The only problem is if I call my father and tell him how I messed up on the other apartment and how I have nowhere to go but here, and I ask for his help, he'll make me come home and...
Tek sorun, babamı arayıp diğer daire konusunda çuvalladığımı ve buradan başka gidecek bir yerim olmadığını söyleyip yardım istersem beni eve dönmeye zorlar ve...
I mean, he just shows up on our doorstep, no call, no warning.
Yani, birdenbire kapımızda belirdi, ne aradılar ne de uyardılar.
I'm so sorry to call you on Christmas Day.
Seni Yılbaşında aradığım için çok üzgünüm.
Because my mom is stubborn and judgmental, and I'm... I'm too scared to call her on it.
Çünkü annem inatçı, önyargısı olan, ve ona bunu demeye ben de korkuyorum.
No. I'm gonna call you on your bluff.
Hayır, blöfünü göreceğim.
No, I didn't call beforehand, but I'm sure we can just go on the list.
Önceden aramadım ama eminim bizi listeye dahil edebilirler.
I'll call the realtor tomorrow, get it on the market by the end of the week.
Yarın emlakçıyı ararım. Hafta sonuna kadar satışa çıkarmış oluruz.
Hang on, I'm getting call waiting.
Bekle bir saniye, diğer hatta biri var.
I'll probably call ten times a day, so I apologize in advance.
Günde on kere ararım ben, şimdiden özür dilerim.
All this stuff going on, her text messaging me when she can pick up a telephone and call me like I'm a human being.
Bu mesaj çekme işi de nedir? İnsan gibi telefon açamıyor mu? Ben böyle şeylere gelemem.
I was the last person in the world that he could call and I turned my back on him.
Şu dünya üzerinde arayıp yardım isteyebileceği tek kişi bendim ama ona arkamı döndüm.
I just was on my way when I got your call.
Telefonu aldığımda yoldaydım.
Look, I'm the lead agent on a case, it's a serial we call the tag killer.
"Etiketçi Katil" davasının baş ajanıyım.
Yeah, I don't call that number getting on board.
Evet, ben bir daha aramayacağım.
I'll call you back in ten minutes.
On dakika içinde tekrar arayacağım.
I call and leave messages on her birthday and on mother's day.
Doğumgününde ve Anneler Günü'nde arayıp mesaj bırakmıştım. Öyle mi?
I gotta get my hands on their communications equipment and call in.
Hemen ellerindeki iletişim cihazlarını kullanarak yardım çağırmam lazım.
Um, I'm at the office now, but you could always call me on my cell.
Şu an ofisteyim ama cep telefonumdan her zaman arayabilirsin.
While I got you on the phone, um, who is gonna be in on this conference call?
Hazır seni yakalamışken sorayım. Konferans görüşmesinde kim olacak?
You got a name or should I just call you "guy I talked to on the phone"?
Bir ismin olmalı ya da sana yoksa "telefonda konuştuğum adam" mı demeliyim?
I'm on the do not call list, and you [Bleep ] [ Bleep ] Keep [ Bleep] Calling me.
Aramayın dediğim halde arayıp duruyorsunuz, dangalaklar!
I'm on a day off. Can you call Andy?
Andy'yi arayabilir misin?
I'm on call?
Göreve hazır mıyım?
I'm gonna go call granny and check on everybody. See how they are at the hospital.
Büyükannemi arayıp hastanede herşey yolunda mı diye soracağım.
I - if you came to chicago and barged into my place, I would call the cops on you.
Eğer sen benim yaşadığım yere, Chicago'ya gelip böyle yapsaydın seni almaları için polisleri arardım.
Yup, and I would like you to call my emergency contact information, which you have, I think, on file, and have them come and drive me home.
Evet, şimdi acil durumlarda araman gereken kişiyi ara. Sizde var o bilgi sanırım, dosyada. Söyle de gelip beni eve götürsünler.
Hey, I got a call you were on the roof.
Çatıda olduğuna dair bir telefon aldım.
You're going to fucking call Rihanna and tell her I'm singing on the fucking track and that's it.
O siktiğimin Rihanna'sını arayacaksın ve ona sikik şarkıyı benim söylediğimi söyleyeceksin.
I didn't know if you wanted to keep lecturing me on moral hazard or if I should just call B of A back.
Kusura bakma, onlara ahlak dersi vermek istediğini bilmiyordum yada Bank Of America'yı geri arayım.
I'm on call, so it depends.
- Bu gece benim nöbetim, duruma bağlı yani.
I'm on call.
Nöbetteyim.
- I was gonna call. - I'll get a six on this test.
- Ben de seni arayacaktım.
But from now on, every time I masturbate, I'll call you up and fill you in on all the details.
Fakat şu andan itibaren, her mastürbasyondan sonra seni arayıp bütün detayları anlatacağım.
What I'll probably do now is go home, open a tin of soup, see what's on TV, and if I'm still feeling down this afternoon, I'll call a prostitute.
Herhalde şimdi eve gidip, bir kutu çorba açar ve televizyon izlerim. Sabahki olaydan beri moralim bozuk. Bir fahişe çağıracağım.
So on the call sheet we wrote that I did it.
Çağrı kağıdına benim yaptığımı yazdık.
Can I have my partner from that call come up on stage with me?
O çağrıya gelen ortağımı sahneye benimle birlikte alabilir miyim? Watanabe mi?
I guess the call came in on a Friday.
Sanırım telefon bir Cuma günü gelmişti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]