English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm on vacation

I'm on vacation traducir turco

574 traducción paralela
I've planned a vacation for you in the mountains, at a nice resort where they play bridge and have lectures on art.
Dağlarda, hoş bir yerde senin için bir tatil planlamıştım. Nerde... onların cafcaflı konferansları ve briç oyunları var.
Now, wait a minute, I'm on my vacation.
Durun biraz, tatildeyim.
I'm getting this vacation on full salary.
Evet, bu tatilde bile tam zamanlı maaş aldım.
I'm going on this vacation whether you like it or not!
Beğen ya da beğenme bu tatile çıkacağım!
I'm on a vacation and it doesn't make any difference where I go, right?
Tatildeyim, gittiğim yerin hiç önemi yok. Tamam mı?
I'm on my vacation and I don't want any more trouble than I had already and I certainly don't want to start a European war.
Bakın seyahatteyim başka derdim olsun istemiyorum üstelik kesinlikle Avrupa savaşı çıksın istemiyorum.
I'm from the Los Angeles force, up here on my vacation until this happened.
Los Angeles polisindenim, olay gerçekleşene kadar burada tatil yapıyordum.
Vacation's over and I'm on a case.
Tatil bitti, bir davaya bakıyorum.
Listen, I'm on my vacation.
- Ben seyahatteyim.
He was on vacation but I asked him to help me, and he invited me to go skiing with him.
Tatildeydi, ama bana yardım etmesini rica ettim o da beni kayak yapmaya davet etti.
I'm on a vacation, you see, and traveling incognito.
Tatildeyim gördüğünüz gibi, tebdili kıyafet dolaşıyorum.
Just 36 hours ago I was down there, crossing that lobby on my way to work, minding my own business, looking forward to my first vacation in years.
Üzerinden daha 36 saat geçmedi, aşağıdaydım lobiden geçerek işime gidiyordum, kafamda başka bir şey yoktu. ... yıllardır ilk defa tatile çıkacağım için sabırsızlanıyordum.
I'm sorry, but I have to go on my vacation.
Üzgünüm, tatile çıkmam gerekiyor.
I'm on a permanent vacation.
Daimi tatildeyim.
Well, I was about to say I'm here on a vacation, and I was wondering if I might help in any way.
- Burada tatilde olduğumu söyleyecektim ve yardımcı olabilir miyim diye merak ediyordum.
I'm awfully sorry, my good man. But Mr. Pardo is still on vacation.
Çok özür dilerim dostum, ama Bay Pardo hala tatilde.
Detroit, I'm on my vacation.
Detroit, şu an tatildeyim.
- I'm on vacation.
- Tatildeyim ben.
I'm on vacation.
Tatildeyim.
At your age I went on vacation with a shepherd boy I liked but... they caught us!
Senin yaşlarındayken tatile çıkmıştım. Genç bir çobana kaçmıştım. Aşıktım ama yakalandık!
Actually, I'm very tired. It wasn't exactly a Vacation that I went on, and what's to come will be worse.
Boş ver Rocco, yorgunum o kadar... sadece diyelim ki ilginç bir tatilden dönmedim, ve beni bekleyen hayat daha korkunç.
I'm on vacation.
- Hayır! Tatildeyim.
Last year Carla went on vacation and I stayed here.
Geçen yıl Carla tatile gitti, ben burada kaldım.
I'm not here on vacation.
Buraya dolanmak için gelmedim.
I'd be going on vacation.
Tatile çıkacaktım.
I'm just the sucker you're driving around on vacation.
Ben tatilde sağda solda gezen bir ahmağım sadece.
- Yes, I'm here on vacation.
- Evet, teyzemin yanına geldim tatile.
I haven't taken a vacation in 10 years.
On yıldır tatil yapmadım.
No, no. I'm just you average, typical French tourist on a humble English vacation.
Normal bir İngiltere tatiline çıkan normal bir Fransız'ım.
That's why I'm not off on vacation.
Bu nedenle tatilde de okuldayım.
I'm on vacation.
Dinleniyorum.
The first Easter she comes home on a vacation... she says, "Hey, Dad, I'm living with some guy."
İlk Paskalya tatilinde eve geldiğinde sana... der ki, "Hey baba ben bir çocukla birlikte yaşıyorum."
I`m afraid you won`t be on vacation anytime soon, dear Bob.
Korkarım tatile çıkamayacaksın, sevgili Bob.
- I'm on vacation.
- Tatildeyim.
I'm on vacation, and I have nothing with me.
Şu anda izinliyim ve sizi tedavi edecek malzemem yok.
Listen, Dad, it's nice out, we're on vacation I've just been kicked out of school.
Dinle, baba, hava güzel, tatildeyiz yeni okuldan atıldım.
I'm on vacation here and Villon, my colleague, has requested...
Burada tatildeyim, meslektaşım Villon rica etti...
Supposed to be on vacation and right away, I'm thinking like a cop.
Tatilde olmam gerekiyor ve hemen bir anda bir aynasız gibi düşünüyorum.
Tell them I'm on vacation.
Tatilde olduğumu söyle.
I talked to your answering service and told them the doctor is on vacation.
Telesekreterini ayarladım, tatilde olduğunu söyledim.
Luckily I'm going on vacation.
Ne tesadüf, ben de tatile gidiyorum.
Oh shit, I'm on vacation
Oh lanet, ben tatildeyim.
Let's just say I'm a certain kind of tourist... A tourist that's on a... permanent vacation.
Diyebiliriz ki, ben bir tür turistim sürekli tatilde olan bir turist.
- My chief thinks I'm on vacation.
- Şefim tatilde olduğumu sanıyor.
- I'm goin'on a permanent vacation.
- Süresiz tatile çıkıyorum.
Well, I suppose you're on a school vacation?
Sanırım okulun tatilde?
- I'm gonna be on vacation forever.
- Sonsuza dek tatil yapacağım.
But I'm on vacation.
Ama tatildeyim.
I'm from the west side of Chicago, here on vacation.
Ben Şikago'nun batısındanım, burada tatildeyim.
I met an American brother. He came over there on vacation.
Bir Amerikalı kardeşimle tanıştım.
I'm on vacation for Christ's sake.
Tatildeyim, valla.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]