I'm only going to say this once traducir turco
38 traducción paralela
I'm only going to say this once.
Bunu sana sadece bir kez söyleyeceğim.
Listen. I'm only going to say this once.
Dinleyin, bunu sadece bir kere söyleyeceğim.
Ensign, I'm going to say this once and once only.
Teğmen, bunu bir kez söyleyeceğim.
Now, I'm only going to say this once.
Şimdi, bunu bir kez söyleyeceğim.
I'm only going to say this once.
Bunu bir tek kez söyleyeceğim.
Now you listen to me because I'm only going to say this once... and I probably shouldn't say it at all.
Şimdi beni iyi dinle çünkü bunu bir kez söyleyeceğim ve büyük ihtimalle de hiç söylememem gerek.
Listen to me very carefully, because I'm only going to say this once.
Beni çok dikkatli dinle, çünkü son kez söylüyorum.
I'm only going to say this once, so listen well.
Bunu yalnızca bir kez söyleyeceğim, o yüzden iyi dinle.
I'm only going to say this once.
Bunu bir kez söyleyeceğim.
I'm going to say this only once.
Sadece bir kez söyleyeceğim.
I'm only going to say this once.
Bunu sadece bir kez söyleyeceğim.
Gentlemen, I'm only going to say this once.
Beyler, bunu sadece bir defa söyleyeceğim.
And I'm only going to say this once, so pay attention.
Ve bunu sadece bir kez söyliycem, dikkatli dinleyin.
I'm only going to say this once :
Gidip, sadece bunu söyleyeceğim.
I'm only going to say this once.
Bunu bir kere söyleyeceğim.
But I'm going to say this once and once only, Gene.
Ama bunu bir kez sadece bir kez daha söyleyeceğim, Gene.
Listen to me close,'cause I'm only going to say this once.
Beni dikkatlice dinle, çünkü tekrarlamayacağım.
Damn, you hear what I'm going to say, I will say that only once. And then we will not talk about this in our lives.
Beni iyi dinle çünkü bunu bir kez söyleyeceğim ve bir daha bu konuyu hiç açmayacağız.
I'm only going to say this once.
Bunu yalnızca bir kez söyleyeceğim.
"I'm only going to say this once" :
"Bunu yalnızca bir kez söyleyeceğim." :
I'm only going to say this once, so listen very carefully.
Sadece bir kere söyleyeceğim, o yüzden iyi kulak ver.
I'm only going to say this once, so bear it in mind.
Bunu sadece bir kere söyleyeceğim, kafana iyice yerleştir.
I'm only going to say this once, and I'd like you all to respect my decision and not to try to talk to me about it or try and talk me out of it.
Bunu sadece bir kere söyleyeceğim ve hepinizden kararıma saygı duymanızı ve bu konuda konuşup beni caydırmaya çalışmamanızı istiyorum.
Rachel, I'm only going to say this once, so listen up.
Rachel, bunu bir kez söyleyeceğim, bu yüzden iyi dinle.
Pay attention, because I'm only going to say this once- -
Dikkatle dinle çünkü bunu sadece bir kez söyleyeceğim.
Now listen up, because I'm only going to say this once.
Beni iyi dinleyin çünkü bir daha tekrar etmeyeceğim!
Anyways... I'm only gonna say this once but I'm going to miss all of you.
Neyse bunu sadece bir kere söyleyeceğim ama hepinizi çok özleyeceğim.
Meg, I'm only going to say this once.
Meg, bunu bir defa söyleyeceğim.
Louis, I'm only going to say this once, so you better enjoy it.
Louis bunu sadece bir kez söyleyeceğim tadını çıkarsan iyi olur.
Now, I'm only going to say this once, so turn up your audio inputs.
Bunu sadece bir kez söyleyeceğim. Yani ses alıcılarınızı açın.
Now listen carefully, you momma's boy'cause I'm only going to say this once.
Şimdi beni iyi dinle seni süt kuzusu sadece bir kere söyleyeceğim,
I'm only going to say this once : Five nine two seven three.
Yalnızca bir kez söyleceğim : beş, dokuz, iki, yedi, üç
Now, I'm only going to say this once : Cut your engines.
Sadece bir kere tekrar edeceğim :
OKAY, I'M ONLY GOING TO SAY THIS ONCE.
Tamam, sadece bir kez göstereceğim.
I'm only going to say this once, leave the dance team alone.
Bunu sana ilk ve son kez söylüyorum.Dans takımını yalnız bırak!
I'm only going to say this once, but I think you're a little checked out.
Bunu sadece bir kez söyleyeceğim ancak bence biraz boş vermişsin.