I'm packing traducir turco
740 traducción paralela
I'll finish packing and join you.
Eşyalarımı toparlayıp hemen yanına döneceğim.
I'm Packing All My Things Up.
Eşyalarımı topluyorum.
- I'd better get the natives started packing.
- Belki de yerlileri toplamalıyım.
How stupid of me. I know you'd have sent him packing.
Ne kadar aptalım.
- I'm packing right now.
- Şimdi hazırlanıyoruz.
- I'm packing!
Toplanıyorum Bayan Scarlett.
I'd better finish packing.
Toparlanmalıyım.
It's been a pleasure, but if you'll excuse me, I'll go on with my packing.
Tanıştığıma sevindim ama izninizle, gidip eşyaları almam lazım.
I am packing my belongings in the shawl my mother used to wear when she went to the market... and I am going from my valley.
Eşyalarımı, annemin eskiden pazara giderken sırtına aldığı şala doldurdum. Vadimden gidiyorum.
If you need help, I'm above, packing.
Yardım isterseniz, yukarıda toplanıyor olacağım.
I started packing the day after I met you.
Seninle tanışınca başladım hazırlanmaya.
I think I'll stay home and do some packing.
Sanırım evde kalıp, toparlanmaya başlayacağım.
- I'll just finish packing, take a nap.
- Ben de eşyalarımı toplar ve birazcık kestiririm.
- The way I stood in there, packing.
- Orada durmuş, bavulumu nasıl topladığımı anlatacağım.
I think it's ridiculous I'm packing up for three days, running away because of a very silly man.
Bence, aptal bir adam yüzünden, üç günlüğüne, eşyaları alıp bir yerelere kaçmak saçmalık olur.
I've been packing, all the time you slept.
Sen uyurken ben de bavullarımı hazırladım.
I was packing a bag... and I thought I heard a noise.
Çantamı hazırlıyordum... sanırım bir ses duydum.
I'm packing, and bang, flat on my back with pneumonia.
Tam toplanıyordum, zatürreeden yatağa düştüm.
I'm wanted bad, packing heat.
Beni istiyorlar.
Because I've been packing.
Çünkü, eşyalarımı topluyordum.
I'll be at the apartment, packing.
Ben evde toplanıyor olacağım.
I'm packing.
- Toplanıyorum.
He seemed very keen, but I sent him packing.
Epey istekli görünüyordu ama sepetlemeyi başardım.
I'm going over here, to prevent an escape through the packing room.
Ben de kaçmalarını önlemek için bu tarafa geçiyorum.
I am packing.
Eşyalarımı topluyorum.
I'm packing now.
Toparlanıyorum.
Really, if you'll excuse me, I must finish my packing.
Müsaade ederseniz, gerçekten de toplanmam lâzım.
- I'm packing.
- Paket yapıyorum.
I have packing to do.
Valizlerimi hazırlamam lazım.
Well, Catesby... ere a fortnight make me older... I'll send some packing that yet not think on't.
Ee, Catesby şu yaşıma on beş gün daha eklenmeden, başıma gelecekten haberim bile olmadan apar topar çekip gitmiş olacağım demek.
No, I have the whole afternoon free for packing.
Yok, tüm öğleden sonrasını paketlemeye ayırdım.
I'll go start packing.
Eşyaları toplayayım.
I'm packing a bag and leaving town tonight.
Çantamı hazırlayıp bu gece yola çıkıyorum.
I think I'll lie down for a while, and I'll finish your packing this afternoon.
Sanırım biraz uzanacağım, ve bu öğleden sonra toplanmanı bitireceğim.
Well, I'd better start packing, I suppose.
Neyse, artık ben toplanayım.
Take it with you. I'm packing this child on milk.
Onu beraberinizde götürün, ve bu çocuğu sütle besleyin.
I want you all to witness that I ain't packing a gun!
Hepiniz tanığımsınız, ben tabanca taşımıyorum.
I must start packing.
Eşyalarımı toplamalıyım.
I'll start packing.
Toplanmaya başlayayım.
I'm very upset today, with all my packing and moving and I cannot stand this noise.
Zaten bütün gün bavul toplamaktan bir hâl oldum en ufak sesi bile kaldıramıyorum.
Well, I had some free time so I thought I'd come over and help with the packing.
Biraz boş zamanım vardı, gelip belki paketlemeye yardım ederim diye düşündüm.
I'll be packing.
- Valizlerimi hazırlayacağım.
Salignari is dead, and I'm packing it in.
Salignari öldü ve ben de valizimi hazırlıyorum.
I'm packing it in.
Toparlanıyorum.
I'll be with you in a minute, son. Packing's almost done.
Bir dakika sonra ordayım, evlat Toplanma neredeyse bitti.
I'm packing up and going home to Boston!
Toplanıp Boston'a dönüyorum!
I'm packing it in.
Zaten atacaktım.
I found this in the pocket of my smock when I was packing this morning.
Bu sabah eşyalarımı toplarken gömleğimin cebinde bunu buldum.
I'm going to send you packing,
Basıp gitmenizi isteyeceğim,
I'm packing.
Ben gidiyorum.
Sorry, ma'am, but I must finish packing.
Valizleri hazırlamam lazım.
packing 58
packing up 17
i'm proud of you 850
i'm pretty good 48
i'm pretty sure 173
i'm pumped 23
i'm pretty tired 21
i'm pregnant 951
i'm playing 47
i'm pissed off 37
packing up 17
i'm proud of you 850
i'm pretty good 48
i'm pretty sure 173
i'm pumped 23
i'm pretty tired 21
i'm pregnant 951
i'm playing 47
i'm pissed off 37
i'm pissed 75
i'm proud 31
i'm perfect 45
i'm pretty 39
i'm positive 260
i'm prepared 28
i'm practicing 23
i'm proud of us 16
i'm phil 28
i'm paying 69
i'm proud 31
i'm perfect 45
i'm pretty 39
i'm positive 260
i'm prepared 28
i'm practicing 23
i'm proud of us 16
i'm phil 28
i'm paying 69
i'm paul 45
i'm praying 24
i'm proud of it 27
i'm pretty busy 17
i'm pathetic 49
i'm peter 53
i'm pre 24
i'm parched 36
i'm perfectly fine 45
i'm patrick 26
i'm praying 24
i'm proud of it 27
i'm pretty busy 17
i'm pathetic 49
i'm peter 53
i'm pre 24
i'm parched 36
i'm perfectly fine 45
i'm patrick 26