English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm pretty tired

I'm pretty tired traducir turco

134 traducción paralela
I was pretty hard up when I met him, and tired of being hard up.
Onunla tanıştığımda zor zamanlarımdı ve zorluklardan usanmıştım.
I'm getting pretty tired.
Çok yorgunum.
I reckon we're getting Slewfoot pretty tired out.
Hesabıma göre Slewfoot ile karşılaştığımızda bir hayli yorgun olmalı.
I'm pretty tired of feeling wrong.
Hatalı olma hissinden çok yoruldum.
But, you know, I'm pretty tired of both of us.
Ama biliyor musun, ben ikimizden de sıkıldım.
I get so tired of just being told I'm pretty.
Bana sadece güzel denmesinden bıktım, usandım.
Yeah, I'm pretty tired myself.
Evet, ben de oldukça yorgunum.
Yeah, I'm pretty tired myself, and I've had enough of women for one day.
Evet, ben de oldukça yoruldum. Bir gün için bu kadar kadın yeter.
Well, the animal is tired. I rode him pretty hardcoming over here.
Şey, hayvan yorgun, buraya gelirken onu çok zorladım.
Then I got pretty tired of you and your pianos.
Sonraları senden ve piyanolarından bıkmaya başladım.
I think you're pretty tired.
Sanırım oldukça yoruldun.
I'm pretty tired.
Çok yoruldum.
You know, I'm pretty tired.
Biliyor musun, çok yoruldum.
Well, what I'm talkin'about... is a very pretty lady in her 30s... who's gonna come out of prison old, tired and in her 40s.
Benim de bahsettiğim şu... 30 yaşlarında güzel bir bayan... hapisten çıktığında 40'larında yaşlı ve yorgun bir bayan olacak.
Listen, I'm pretty tired.
- Dinle, ben çok yorgunum.
I'm getting pretty tired of this.
İyice sıkılmaya başladım.
Listen, I'm pretty tired, you know?
Baksana, ben çok halsizim.
I'm gonna be pretty tired after a whole day in the beauty parlour.
Neyse fark etmez. Bütün günü güzellik salonunda geçireceğim için ben de yorgun olurum zaten.
I'm pretty tired myself
Ben de epey yorgunum.
But you know, I'm pretty tired of both of us.
- Ama ikimizden de çok bıktım.
Actually, I'm pretty tired.
Aslında, biraz yorgunum.
I'm pretty tired.
- Evet. Çok yoruldum.
I'm pretty tired.
- Bilemiyorum.
I'm getting pretty tired of playing around with you!
Ortalıkta seninle oynamaktan çok yoruldum!
I'm pretty tired.
Gerçekten çok yorgunum.
I am sick and tired of having to justify myself to you every time something pretty goes on sale.
Bir şeyler indirime girince sana kendimi haklı çıkarmaktan bıktım usandım.
Well, I'm pretty tired from lugging the trees around.
Eee, ağaçları sürüklemekten epey yorgun düşüyorum.
I'm getting pretty sick and tired of it.
Bundan rahatsız olmaya başladım ve yoruldum.
Listen, I'm getting pretty tired.
Bak. Ben çok yorgunum.
I'm tired of being pretty.
Zarif olmaya çalışıyorum.
I'm pretty tired.
Çok yorgunum.
I'm getting pretty tired.
Bayağı yoruldum.
Listen, Gibson, I'm tired of Hollywood pretty boys like you, and Jack Valenti thinking you can have any woman you want,
Jack Valenti ve senin gibi istedikleri bütün kadınları elde edeceklerini düşünen Hollywood züppelerinden bıktım artık.
I'm tired of it. You're not that pretty.
Bundan yoruldum.
TELL ME, DO YOU LIKE BASEBALL, MR. TELSON? MR. TELSON : I'M PRETTY TIRED AFTER THE FLIGHT THIS MORNING AND...
Bizi bütün ajanslara karşı oynuyor, ve en iyi fikirlerimizi kapmaya çalışıyor.
Look, I'm pretty tired.
- Çok yorgunum.
This is great, but I'm pretty tired.
Bu harika ama ben oldukça yorgunum.
I'm pretty tired from last night.
Dün geceden dolayı oldukça yorgunum.
I'm pretty tired anyway
Ne de olsa oldukça yorgunum.
Watch out for my hand, pretty mama,'cause I'm not really tired. Oh, god.
elime dikkat et, tatlı anne,'çünkü gerçekten yorgun değilim
I was pretty tired by then, but I thought that at least we were sending him off to labor camp with the memory of a fine day.
Gerçekten çok yorulmuştum, ama onu, güzel bir günün ardından çalışma kampına yolladığımızı biliyordum.
I'm pretty tired, Corbit!
Epey yoruldum, Corbit.
I'm pretty tired from the trip.
Yolculuktan dolayı çok yorgunum.
But I'm getting pretty tired of trying to save his useless ass.
İşe yaramaz kıçını kurtarmaktan yorulmaya başladım.
I'm pretty tired.
Bayağı yorgunum.
You know, Teeger, I'm getting pretty tired of your attitude.
Biliyor musun, Teeger? Davranışlarından bıktım usandım.
- I'm pretty tired.
- Ben bayağı yoruldum.
Hey, I'm pretty tired from the move, so I'm probably just gonna crash.
Taşınmak beni çok yordu, sanırım biraz dinleneceğim.
'Cause I'm getting pretty tired of taking your orders.
Çünkü senden emir almaktan bıktım.
Actually, I'm pretty tired.
Aslında oldukça yorgunum.
I'm getting pretty tired of you guys constantly saying # # ~ {
Szi çocukların sürekli bana şunu bunu söylemesinden girek öyle sıkıldım ki---- -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]