I'm proud of it traducir turco
703 traducción paralela
I'm a dipsomaniac and I'm proud of it.
Ben bir alkol bağımlısıyım ve bundan gurur duyuyorum.
Oh, I'll admit I'm not proud of it, but I hope to do better someday.
Kabul ediyorum bundan gurur duymuyorum ama umarım bir gün daha iyi olurum.
- Yes, and I'm proud of it.
- Evet ve de gurur duyuyorum.
I've never seen your granddaughter shy of publicity. I'm quite proud of the West name, Mr. O'Bannon. It's a good name.
Ben de senin gibiydim ; yüzme havuzu olan bir ev ve film yıldızları ile çıkma hayali kuruyordum ama gerçekten sıkıcı, pis ve iğrenç bir endüstri.
You'd have been proud of her, Mr. West, I mean, the way she took it.
- Sevmeyen bir kadınla tanışmıştım. - Çok kötü. - Evet.
I'm proud of every bullet fired from it.
Ateşlediği her kurşunla gurur duyarım.
And come to think of it, I'm a bit proud of myself.
Aslında ben de kendimle gurur duyuyorum.
So nearly that I shall always be proud of it.
Bundan her zaman Gurur duyacağım.
For me I'm British and I'm proud of it.
Ben İngiliz'im ve bundan da gurur duyuyorum.
I'm a scoundrel, and proud of it, but I won't stand to see you marry one.
Ben hergelenin tekiyim, ve bundan gurur duyuyorum, ama senin biriyle evlenmene katlanamam.
I appreciate it very much and should feel proud of him.
Ona çok bağlandım. Ve onunla çok gurur duymalısın.
I'm born and raised in the greatest country on earth and I'm proud of it!
Dünyanın en büyük ülkesinde doğdum ve bundan gurur duyuyorum!
It's not something I'm proud of.
Gurur duyduğum bir konu değiI.
- I wouldn't be proud of it.
- Yerinizde olsam, bundan gurur duymazdım.
Please, I'm pure Sicilian and proud of it!
- Ben saf Sicilyalıyım ve ben gurur duyuyorum!
I'm his mistress, and I'm proud of it.
Onun metresiyim, ve bununla gurur duyuyorum.
I'm not proud of it.
Bundan gurur duymuyorum.
It was a great idea. I'm proud of you.
Harika fikirdi. Seninle gurur duyuyorum.
It's my burden, and I'm proud of it, Icey.
Bu taşımam gereken bir yük ve bundan gurur duyuyorum, Icey.
I'm not proud of it.
- Gurur duymuyorum.
It goes without saying that I'm proud of all of you.
Hepinizle gurur duyduğumu söylememe gerek yok.
But I'm mighty proud of how my boy stood up to it.
Ama oğlumun, bunun altından kalkabilmesi beni gururlandırıyor.
We've decided to live together and I'm proud of it.
Birlikte yaşamaya karar verdik ve bundan gurur duyuyorum.
- I will be proud of it.
- Bundan gurur duyarım.
"Why, I never even got to high school, and I'm proud of it."
"Liseye bile gitmedim ve bununla gurur duyuyorum."
I have written to Gretchen in this kind of detail, to prepare her for it, and she has assured me she's proud of me, and it will make no difference.
Yeniden yapılmış elmacık kemikleri. Onu buna hazırlamak için Gretchen'e bazı Detaylar yazdım... Ve benimle gurur duyacağına söz verdi, Ve bu hiçbir fark yaratmayacak.
That idea's been running through my mind. I'm not a bit proud of it.
Aklıma bir fikir gelmediği için gurur duymuyorum.
I never took a vacation in my whole life. I'm proud of it.
Bugüne kadar hiç tatil yapmadım ve bununla gurur duyuyorum.
I got out of line tonight and I'm not proud of it.
Bu gece kaba davrandım, bununla gurur duymuyorum.
All I'm saying is that it's time we took some pride in that orphanage, and put up a decent, presentable building that we could all be proud of.
Bazı değişikliklerin zamanı geldi. Şimdi, Bu yetimhaneyle ilgili gurur duyduk, ve yine hepimizin gurur duyacağı güzel ve iyi bir bina yaptık.
Students, parents, and beloved faculty, it is now the time to introduce a young man who we are very proud as... I am very proud to know as the valedictorian of this class :
MILLTOWN YÜKSEK OKULU Öğrenciler, veliler ve sevgili fakülte, hepimizin sınıfın birincisi olarak tanıdığımız bir delikanlıyı tanıştırma vakti geldi, Herbert H Heebert.
Personally, I'm proud to be part of it.
Şahsen, bunun bir parçası olmaktan gururluyum.
Yes, sir. I'm president of the Finley Youth Club, and I'm proud of it.
Yük vagonlarındaki o beş gün ve gece.
It's the birthday of two men I'm proud to call my friends.
Arkadaşım olmalarıyla gurur duyduğum iki insanla birlikte.
I'm proud of it!
Bundan gurur duyuyorum!
I'm not proud of it, or ashamed of it either.
Gurur duymuyorum ama utanmıyorum da.
I am Aldo Vanucci... and I am proud of it... and I will shout it to the world.
Ben Aldo Vanucci'yim ve bununla gurur duyuyorum ve bunu tüm dünyaya da haykıracağım.
- I hope you're proud of it!
- Umarım gurur duyuyorsundur!
I'm not proud of it, anyhow.
Sonuçta bununla gurur duymuyorum.
Oh, I'm not proud of it, any more than I am of killing deleon.
DeLeon'u öldürmekle daha fazla gurur duymuyorum.
I'm not proud of myself for hiding it... but I hoped money wouldn't enter into it.
Bunu sizden saklayarak yaptığımdan memnuniyet duymuyorum. Ama aramızda para sorunu olsun istemiyordum.
And I'm proud of it.
Uç fikirleri olan biri değildim, her zaman sol görüşlü oldum.
I was a virgin. I'm not proud of it!
Bakireydim. Bundan gurur duymuyorum.
I expected it, I'm proud of you!
Bunu bekliyordum, seninle gurur duyuyorum!
Yes, and I'm proud of it, sir.
Evet, bununla da gurur duyuyorum.
I'm impotent, and I'm proud of it.
Ben iktidarsızım ve bununla gurur duyuyorum.
I'm just a United States businessman... and I'm proud of it.
Ben bilim adamı değilim. İş adamıyım... ve bununla gurur duyuyorum.
I don't know any of your pantomimes and I'm proud of it!
Bildiğim tek şey, sizin kaprisiniz ve buna inanamıyorum!
I think we were proud in some way that we'd done it and that the army we'd been in for so long, and with all sorts of experiences of how they could bungle things, had actually managed this invasion.
Bir yönüyle yaptığımız şeyden dolayı gurur duyduk. Uzun süredir içinde bulunduğumuz ordu her şeyi nasıl berbat ettiğini tecrübe ettiğimiz ordu saldırıyı başarıyla idare etmişti.
I go now, and I'm proud to go, because I remember the people who didn't come back and out of it comes this terrible feeling in my mind of waste and yet of proud comradeship.
Artık gidiyorum ve bununla övünüyorum. Çünkü geri gelmeyen insanları hatırlıyorum. Kafayı bulduğumda aklıma, verilen kayıplar ve arkadaşlıklar düşüyor.
Yes, I did, and I'm proud of it.
Evet, ben boğdum, ve bununla gurur duyuyorum.
i'm proud of you 850
i'm proud 31
i'm proud of us 16
of it 49
i'm pretty good 48
i'm pretty sure 173
i'm pumped 23
i'm pretty tired 21
i'm pregnant 951
i'm pissed off 37
i'm proud 31
i'm proud of us 16
of it 49
i'm pretty good 48
i'm pretty sure 173
i'm pumped 23
i'm pretty tired 21
i'm pregnant 951
i'm pissed off 37
i'm playing 47
i'm pissed 75
i'm perfect 45
i'm packing 31
i'm pretty 39
i'm positive 260
i'm practicing 23
i'm prepared 28
i'm phil 28
i'm paying 69
i'm pissed 75
i'm perfect 45
i'm packing 31
i'm pretty 39
i'm positive 260
i'm practicing 23
i'm prepared 28
i'm phil 28
i'm paying 69
i'm paul 45
i'm praying 24
i'm pretty busy 17
i'm pathetic 49
i'm pre 24
i'm peter 53
i'm parched 36
i'm perfectly fine 45
i'm patrick 26
i'm psyched 25
i'm praying 24
i'm pretty busy 17
i'm pathetic 49
i'm pre 24
i'm peter 53
i'm parched 36
i'm perfectly fine 45
i'm patrick 26
i'm psyched 25