English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm really worried

I'm really worried traducir turco

518 traducción paralela
- I'm really quite worried.
Biliyor musunuz, ben biraz endişeliyim.
I'm really worried.
Fazlasıyla endişeliyim.
I really am very worried about you, dear.
Beni endişelendiriyorsun canım.
I've been worried about them too, but I'm really busy.
Ben de onlar için üzülüyorum ama çok meşgulüm.
I confessed to her the other day that I'd always been... worried about being an adopted child, and that... I was afraid that Mommy wasn't really my mother... and that the Daddy... that I love so much... wasn't really mine.
Geçen gün ona evlatlık olma konusundaki endişelerimden ve annem ve beni çok seven babamın gerçek ailem olmadığına dair korkularımı itiraf ettim.
I'm really worried, Alan.
Çok endişeleniyorum Alan.
I'm getting really worried.
Artık iyice endişeleniyorum.
I'm really worried :
Endişeleniyorum onun için.
I'm really worried about Felix.
Felix'i bayağı merak ediyorum.
I'm really worried.
Çok endişeliyim.
You know, I'm really worried about Cathy.
Biliyorsun, Cathy için çok endişe ettim.
I'm really worried about you
senin için çok endişeliyim merak etme, herşey iyi olacak
- I'm really worried.
- İzninizle. - Çok endişeliyim.
You know, I never told you how worried I really was.
Ne kadar kaygılandığımı sana söylemedim.
You know, David, I'm really worried about your social life.
Biliyor musun David, sosyal hayatın beni çok endişelendiriyor.
Do you really think I'm worried about this ugly dog?
Gerçekten bu çirkin köpek hakkında endişelendiğimi mi sanıyorsun?
- I'm really worried.
- Geçmiş olsun, merak ettim.
I'm really worried about Tseng Chien Wait here, I'll call the police
Tseng Chien için çok endişeliyim bekle!
But if you really wanna help what I'm worried about is Mel's future.
Ama gerçekten yardım etmek istiyorsanız benim asıl endişem Mel'in geleceğiyle ilgili.
Now I'm really worried.
Şimdi iyice meraklandım.
Well, I'm really worried about her.
Onun için çok endişeleniyorum.
We've got a big alligator off in that lake and I'm really worried about it.
Şu gölde büyük bir timsah var ve ben bu konuda çok endişeliyim.
I'm really worried about him.
Onun için gerçekten çok endişeleniyorum.
I'm worried that I'm really screwing her up.
Psikolojisini mahvettiğimi düşünüyorum.
- I was getting really worried.
- Gerçekten endişelenmeye başlamıştım.
I'm really worried about the sarge.
Noodles çavuş için endişe duyuyorum.
Mr. Mario, I'm really very worried.
Bay Mario, gerçekten çok endişeliyim.
I'm really very up. You're worried about your audition tomorrow, aren't you?
Sinavdan korkuyorsun, degil mi?
I'm really worried.
Gerçekten endişeleniyorum.
Look, I'm sorry if we frightened anybody, but Paula's dad is really worried about her.
Bakın, sizi korkuttuysak özür dilerim ama Paula'nın babası onun için gerçekten çok endişeleniyor.
You know, I'm really worried about that guy in the hang glider.
Biliyor musun, yamaç paraşütü yapan adam beni endişelendiriyor. O kartalı vurduğumuz gördü.
I'm really worried, terrified.
Gerçekten endişeliyim, dehşete düştüm.
Ming, I'm really worried.
Ming, Gerçekten endişeliyim.
I'm really worried about you, Vincent.
Senin için gerçekten endişelendim, Vincent.
I think he's really worried, he wants to call the elections.
Sanırım gerçekten kaygılandı, seçim çağrısı yapmak istiyor.
Oh, Marcie, I'm really worried about Al and this other woman.
Al ve diğer kadın konusu beni çok endişelendiriyor.
Peggy, I'm really worried.
Gerçekten endişeliyim, Peg
You know, I'm really worried about you.
Bill, senin için gerçekten endişeleniyorum.
You know, I'm really worried about the kid.
Biliyor musun, oğlan için endişeliyim.
Al, I'm really getting worried.
Cidden endişelenmeye başlıyorum.
Listen, I'm... really starting to get worried now.
Dinle... ben yine üzülmeye başladım
I'm so glad it was the TV I was really worried.
Seslerin TV'den geldiğine sevindim. Çok endişelenmiştim.
But I'm really worried about Mr.Takazawa.
Bay Takazawa için gerçekten endişeliyim.
I'm really worried that something bad has happened.
Başına kötü bir şey gelmiş olabilir diye endişeleniyorum.
- I'm really worried about Heather.
- Heather için endişeleniyorum.
I'm really worried about him.
Onun için gerçekten endişeleniyorum.
I was really worried about how that would be, but now I'm not.
Bunun nasıl olacağı konusunda gerçekten endişeliydim ama artık değilim.
I'm really worried.
Endişeleniyorum.
I'm worried, and I really think you should see someone.
Bence gerçekten birilerine görünmelisin.
I'm telling you, I'm really worried about Richard.
Richard için gerçekten endişeleniyorum.
Claire, I don't want to seem like a... busybody mother-in-law, but I'm worried about you. I'm really fine.
Claire, meraklı bir kaynana olmak istemiyorum ama senin için endişeleniyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]