I'm sorry about everything traducir turco
260 traducción paralela
I'm sorry about everything.
Her şey için özür dilerim.
Will you tell her I'm sorry, she's right about everything?
- Faydasız. Ona üzgün olduğumu söyler misiniz? Yerden göğe kadar haklıydı!
We are just about out of everything and I'm sorry to ask you for another advance on my pin.
Neredeyse elimizdekileri bitirmek üzereyiz. Broşum karşılığı biraz daha öndelik isteyebilir miyim? Broşun mu?
I'm sorry about everything.
Her şey için özür dilerim, Bay Brigade.
With everything happening, I haven't had a chance to say how sorry I am about Jerry.
Bütün bu harala gürele arasında Jerry için ne kadar üzgün olduğumu söyleme fırsatı bulamadım.
I'm sorry about everything.
Herşey için çok üzgünüm.
I'm so sorry about everything I said.
Söylediklerim için özür dilerim.
I'm sorry about the way I acted last night, too, about the way I said everything.
Dünkü davranışlarımdan ve söylediğim her şeyden ötürü de özür dilerim.
I'm sorry about... everything.
Çok üzgünüm... herşey için.
Once again, Antonio, I can't even begin to say how deeply, deeply sorry I am about everything.
Tekrardan, Antonio, olanlar hakkında ne kadar... üzgün olduğumu söylemeye başlayamadım bile.
- I'm sorry about everything, Mom.
- Her şey için özür dilerim anne.
Listen, Kramer, I'm sorry about that whole fight we had about you having my apartment keys and everything.
Şu anahtarlarla olan kavgamız için senden özür dilerim.
- I'm sorry about everything.
- Her şey için özür dilerim.
I'm sorry... about everything.
Üzgünüm... her şey için.
About everything that's going on. I'm sorry.
Olan bitenler hakkında, üzgünüm.
I'm sorry, Cliff, that I didn't tell you everything about myself.
Üzgünüm, Cliff, sana benim hakkımda her şeyi anlatmadım.
I'm sorry about that night at the candy store and everything.
Şekercideki o gece olanlar için üzgünüm. Önemli değil.
I'm sorry about everything.
Olanlar için üzgünüm.
Listen, if it means anything, I'm really sorry about everything that's been going on for you, you know, with Marsha and every...
Bak, Marcia ile aranızda geçenler için gerçekten üzgünüm ama...
I'm really sorry about everything... and... just know I'll always be there for you.
Tüm olanlar için gerçekten üzgünüm. Ve sadece şunu bil, ben her zaman yanında olacağım.
I wanted to say that I'm sorry... about everything.
Sadece üzgün olduğumu söylemek istedim. Her şey için.
I'm very sorry about everything that happened to you.
Başına gelen her şey için çok üzgünüm.
I'm really sorry about your nose, about everything else.
Burnun icin gercekten cok üzgünüm hersey icin
I'm sorry about the.... You know, telling you to lighten up and everything.
Tüm her şey için... bilirsin, sana söylediğim eğlence katma ve diğer her şey için özür dilerim.
I'm very sorry about this, I'll be happy to replace everything.
Olanlar için çok üzgünüm. Hepsini karşılayacağım.
I'm so sorry about everything.
Her şey için çok üzgünüm.
I'm sorry about everything.
- Ne? - her şey için üzgünüm.
I'm sorry about everything I said.
Söylediğim her şey için özür dilerim.
Look, I'm sorry, but I think after everything we've been through, it's important to learn as much as we can about who we are.
Bakın, özür dilerim, ama yaşadığımız onca şeyden sonra, kim olduğumuz hakkında ne kadar çok şey bilirsek o kadar iyi.
I'm so sorry about everything.
Olanlar için özür dilerim.
I am sorry about everything that happened, and I don't, I don't blame you for being mad, or working it out through your music, but performing that song at a club, where our mutual friends hang out, I mean, that's like passive-aggressive or something.
Olanlar yüzünden üzgünüm ve bana sinirlendiğin ya da müziğinle üstesinden gelmeye çalıştığın için seni suçlamıyorum ama o şarkıyı ortak arkadaşlarımızın takıldığı bir kulüpte söylemen- -... pasif-agresif bir tutum.
- I'm sorry about everything.
- Olanlar için üzgünüm.
Mother, I'm just so sorry about everything.
Anne, çok üzgünüm herşey için.
I'm sorry, Donna, about everything.
Herşey için üzgünüm, Donna.
Look, I'm sorry about everything.
Bak, her şey için üzgünüm.
I'm sorry about everything.
Her şey için üzgünüm.
[Mary] I'm really sorry about everything.
Her şey için gerçekten üzgünüm.
I'm really sorry about everything. Just... everything. Sorry.
Olanlar için çok üzgünüm.
Look, I'm so sorry about everything. Yeah, thanks.
Her şey için çok üzgünüm.
I'm so sorry about everything, man.
Herşey için çok üzgünüm, adamım.
Listen, I'm--I'm really sorry about everything.
Olanlar için gerçekten çok özür dilerim.
I'm sorry, really, about your brother and everything, but give me a break. I'm sorry.
Üzgünüm.
I'm really sorry about everything that happened.
- olan herşey için çok üzgünüm.
So I'm sorry, I don't mean to pry about the pudding and the harmonium and everything...
Affedersin, burnumu sokmak istemedim. Puding, harmonyum ve bütün bunlar...
Oh my God, I'm so sorry about the nanny and everything.
Aman Tanrım, dadı için çok özür dilerim.
Look, I'm sorry about everything.
Her şey için üzgünüm.
Hey, I'm sorry about everything.
Her şey için üzgünüm.
And I'm sorry about everything.
Ve her şey için özür dilerim.
Sorry, I'm sorry about everything.
Özür dilerim, her şey için özür dilerim.
Listen, Nate... I'm really sorry about everything that happened.
Dinle Nate... olanlar için gerçekten üzgünüm.
I'm sorry about..... the fish and everything.
Balık için ve olanlar için çok üzgünüm baba.
i'm sorry 82539
i'm sorry to bother you 274
i'm sorry for your loss 289
i'm sorry i'm late 336
i'm sorry to hear that 634
i'm sorry to disturb you 87
i'm sorry you feel that way 75
i'm sorry for you 57
i'm sorry about yesterday 47
i'm sorry about your dad 26
i'm sorry to bother you 274
i'm sorry for your loss 289
i'm sorry i'm late 336
i'm sorry to hear that 634
i'm sorry to disturb you 87
i'm sorry you feel that way 75
i'm sorry for you 57
i'm sorry about yesterday 47
i'm sorry about your dad 26