I'm sorry for you traducir turco
3,915 traducción paralela
Oh, I'm sorry, is this fun for you?
Kusura bakma da çok mu komik?
I'm... very sorry about trying to stop you from seeing a doctor, but my concern for your safety is real.
Ben... çok üzgünüm doktoru görmeni engellediğim için fakat güvenliğinden endişem gerçek.
I'm sorry for saying that you were the wrong choice to be in charge of my care, for saying that you should have let me die.
Bakımımda yanlış kişi olduğunu söylediğim ve ölmeme izin ver dediğim için üzgünüm.
You're asking the right questions, Skye, but for now, that's all you get to do. I'm sorry.
Doğru soruları soruyorsun Skye ama şimdilik elde edeceklerin bu kadar.
I'm... so sorry that I couldn't be there for you.
Ben... çok üzgünüm orada senin yanında olmadığım için.
I'm sorry I judged you for having an attachment to something when I'm no better.
Senden farklı değilken, seni bir şeye bağlı olmakla yargıladığım için üzgünüm.
I'm sorry for doubting you
Senden şüphelendiğim için özür dilerim.
God, I'm sorry for breaking down on you.
Tanrım, sana yüklendiğim için üzgünüm.
I thought you were set for life, Sara. I'm sorry.
Hayatını garanti altına aldın sanıyordum, Sara.Özür dilerim.
I'm sorry to intrude upon you in this way, but if we might speak with you for a few minutes...
Sizi böyle rahatsız ettiğimiz için kusura bakmayın. Ancak birkaç dakikanızı bize ayırabilirseniz...
I'm sorry pal, but unless you need catering there's nothing I can do for you.
Üzgünüm, dostum ama eğer catering işine girmeyeceksen sana yardım edemem.
I'm sorry for this slap, Temmuz... but perhaps, A it will bring you to your senses.
"Bu tokat için üzgünüm Temmuz..." ama belki kendine getirir.
I'm sorry, there's no way in hell I'm going to give the Glee Club more money for costumes until you can explain to me how you paid for that 18-cubic-foot inflatable Lady Gaga airbag that you strapped onto the back of the crippled kid's wheelchair.
Üzgünüm ama sakat çocuğun sandalyesine taktığınız yarım metre küplük şişme Lady Gaga torbasını neyle ödediğinizi açıklayana kadar Glee kulübüne kostüm parası vermeyeceğim.
No, I'm sorry, sweetie, I think you're mistaking me for someone else.
Hayır, üzgünüm tatlım. Sanırım beni başka biriyle karıştırıyorsun.
When you see a dog cage for sale, you buy it. Hey, Jess, about tonight, I'm so sorry.
Jess.
Do you have anything that says "I'm sorry for cheating on you. Please don't sleep with my friend"?
Üzerinde "Seni aldattığım için özür dilerim ne olur arkadaşımla yatma." yazan bir şey var mı?
I'm sorry for all the pain I caused you.
Sana çektirdiğim acılar için üzgünüm.
Simon's the snitch, yeah. I'm so sorry, thank you so much for your honesty, sir, in this moment of truth.
Üzgünüm ama dürüstlüğünüz için size teşekkür ediyorum efendim.
Tell Kristina I'm sorry I couldn't be here for you and there for our children.
Kristina'ya söyle, çocuklarımızla olacağımdan, burada bulunamayacağım için üzgünüm.
In case you missed that, that was code for "I'm sorry."
Fark etmediysen, "özür dilerim" demeye getiriyorum.
I'm sorry, I know this hasn't been easy for you either.
Senin içinde kolay olmamalı.
I'm sorry, I just don't see Jen as the right pick for you.
Üzgünüm ama Jen'in senin için doğru kişi olduğuna inanmıyorum.
Second... I'm sorry for not helping you out when you fell in the swimming pool.
İkincisi yüzme havuzuna düştüğünde seni çıkarmadığım için özür dilerim.
I'm sorry for going at you like this, son, but I'm the last stop between you and the darkness that awaits you.
Seni böyle zorladığım için üzgünüm evlat. Ama seni bekleyen karanlıkla arandaki son durak benim.
I'm sorry you couldn't have been one for longer.
Keşke biraz daha kalabilsen bizimle.
I owe you everything and I'm very sorry for trashing your house.
Herşeyi size borçluyum ve evinizi dağıttığım için özür dilerim.
I'm sorry. But you're still not the one for me.
Üzgünüm ama yine de benim için tek değilsin.
Look, I'm sorry for being a jerk, and letting a little fame go to my head. I just hope you guys can forgive me.
Bak, pislik herifin teki gibi davrandığım ve küçük şöhret tutkusun aklımı çelmesine izin verdiğim için çok üzgünüm.
I could not be more sorry for you, but that's not my story.
Senin için çok üzüldüm ama bunlar benim yaşadıklarım değil.
I'm sorry for lying to you.
- Kandırdığım için üzgünüm.
For only making you cry, I am sorry.
Seni ağlattığım için üzgünüm.
I'm sorry for pushing you out.
Şimdiye dek senin duygularını başımdan attığım için özür dilerim.
I'm sorry. But, what do you have to tell me... Ah, you want to apologize for what happened yesterday?
Ama bana söylemeniz gereken şey dün olanlar için özür mü dileyecektiniz?
Sorry, what's that? I thought for a moment you said, "No." That's right.
- Anlamadım pardon, bir an "hayır" dedin zannettim.
I mean, I'm sorry, I've admired you for a very long time... but that is not a good move, at all, with a valuable negative.
Yanlış anlama, yıllardır seni çok beğeniyorum... ama bu hiç akıllıca bir hareket değil, hele de kıymetli bir negatifle.
Aigoo, I'm sorry. I want to but.. You know that I'm more for the girl than the family.
Kusura bakma ben de isterdim ama benim için ailemden önce kızlar gelir bilirsin.
I'm sorry for interrupting you, but it's been 10 years since I registered for a new name.
Sözünü kestiğim için üzgünüm ama ismimi değiştireli 10 sene oldu.
Uh, I'm sorry, Happy, heh, I thought you said lose Durocher for a year.
Affedersin, Happy. Sanırım Durocher bu yıl yok dedin.
I'm sorry for putting such a heavy burden on you.
Özür dilerim, böyle ağır bir yükün altına girdiğin için.
So, you feel sorry about it... I'm liking you much more for it.
Üzüldüğün için seni daha çok seviyorum.
I'm sorry for firing you.
Seni kovduğum için özür dilerim.
Colonel, I'm sorry, but we cannot facilitate an evacuation for you or your men.
ALBAY, UZGUNUM AMA SiZE VEYA ADAMLARINIZA TAHLiYE iMKâNI SAGLAYAMAYIZ.
I'm sure this doesn't make it any better for you, Mr. Russel, but I'm sorry for what happened.
Bu sizin moralinizi düzeltmeyebilir ama olanlar için özür dilerim Bay Russell.
- I'm so sorry. Nona wanted to be here for you.
Nona senin için burada olmak istedi.
I'm sorry you had to come all this way for nothing, Mr Ryan.
Bunca yolu boşuna geldiğiniz için üzgünüm Bay Ryan.
Sorry I didn't stick up for you.
Sana arka çıkmadığım için özür dilerim.
Uh... I'm sorry for the short notice, but is there any chance you could meet with me today?
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama sizinle bugün buluşabilme şansımız var mı?
I'm sorry I didn't give you any explanation for this... insane journey, but the truth is, I didn't have any reasons of my own.
Özür dilerim, bu çılgın seyahat için sana açıklama yapmadım, ama gerçek şu ki, ben de sebebini bilmiyordum.
Oh, I'm sorry I don't have a lollipop for you.
Üzgünüm, lollipop yok vallahi, olsa verirdim.
I'm not gonna feel sorry for you.
Sana acımayacağım.
Listen, I'm sorry for what happened to you.
Başına gelenler için üzgünüm.
i'm sorry for your loss 289
i'm sorry 82539
i'm sorry to bother you 274
i'm sorry i'm late 336
i'm sorry to hear that 634
i'm sorry to disturb you 87
i'm sorry you feel that way 75
i'm sorry about yesterday 47
i'm sorry about your dad 26
i'm sorry to disappoint you 60
i'm sorry 82539
i'm sorry to bother you 274
i'm sorry i'm late 336
i'm sorry to hear that 634
i'm sorry to disturb you 87
i'm sorry you feel that way 75
i'm sorry about yesterday 47
i'm sorry about your dad 26
i'm sorry to disappoint you 60