English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm sorry i lied to you

I'm sorry i lied to you traducir turco

209 traducción paralela
I lied to you because I didn't want you and Hilary to turn against me... and I'm sorry.
Size yalan söyledim çünkü senin ve Hilary'nin bana dönmenizi istemedim... ve üzgünüm.
I'm sorry I lied to you about so many things.
Sana söylediğim yalanlar için özür dilerim.
- and I'm sorry I lied to you.
-... ve yalan söylediğim için üzgünüm.
- I'm sorry I lied to you, Charlie!
- Sana yalan söylediğim için üzgünüm, Charlie!
I'm sorry I lied to you. But you lied too.
Size yalan söyedim... fakat sende bana yalan söyledin!
I'm sorry, ma'am. I lied to you.
Affedersiniz bayan, çok üzgünüm ama yalan söyledim.
I'm sorry I lied to you about being a prince.
Ah, prens olduğum konusunda sana yalan söylediğim için özür dilerim.
I'm sorry I lied to you.
Sana yalan söylediğim için üzgünüm.
I'm sorry I lied to you.
Yalan söylediğim için üzgünüm.
I'm sorry I lied to you about the chairs.
Sandalyeler konusunda özür dilemem gerek.
I'm really sorry that I lied to you.
Sana yalan söylediğim için gerçekten üzgünüm.
I'm sorry I lied to you, Mark.
Sana yalan söylediğim için üzgünüm Mark.
I'm sorry I lied to you.
Sana yalan söylediğim için özür dilerim.
I'm sorry I lied to you, Marge... but this gun had a hold on me.
Sana yalan söylediğim için özür dilerim, Marge ama bu silah bana bağlandı.
I'm sorry that I lied to you before.
Sana yalan söylediğim için üzgünüm.
I'm sorry that I lied to you, but I liked thinking of me and Greg as divorced.
Yalan söylediğim için özür dilerim. Ama Greg'le boşanmış olma fikrini seviyorum tamam mı?
I'm so sorry, I lied to you this day and I'm not there with you today.
Çok üzgünüm, ben bu gün sana yalan ve seninle Bugün orada değilim.
I'm sorry I lied to you when I shouldn't have... but I only did it because I didn't want to see... that look on your face that you got right now.
Söylememem gereken zamanda yalan söylediğim için üzgünüm... ama bunu sadece yüzündeki şu an oluşan ifadeyi... görmek istemediğim için yaptım.
I'm sorry I lied to you.
Özür dilerim. Sana yalan söyledim.
I'm sorry I lied to you.
Size yalan söylediğim için üzgünüm.
I'm sorry I lied to you, but I'm not sorry I met you.
Yalan söylediğim için üzgünüm, Ama seninle tanıştığım için üzgün değilim.
I'm sorry, I lied to you about being a reporter.
Özür dilerim, gazeteci olduğum hakkında sana yalan söyledim.
I'm sorry I lied to you, Gwyn.
Sana yalan söylediğim için üzgünüm Gwyn.
I'm sorry I lied to you, but I cannot refuse a direct order from him, even if I want to.
Sana yalan söylrdiğim için üzgünüm ama direkt olarak aldığım emri red edemem Yapmak istesem bile
WELL, I WANT YOU TO KNOW THAT I'M SORRY THAT I LIED.
Şunu bilmeni isterim ki yalan söylediğim için çok üzgünüm.
I'm sorry I lied to you, Waylon.
Sana yalan söylediğim için özür dilerim, Waylon.
I'm sorry I lied to you.
Üzgünüm, sana yalan söyledim.
I'm sorry I lied to you when I said I didn't have any kids. I'm sorry.
Üzgünüm, sana hiç çocuğum yok dediğimde yalan söyledim. Üzgünüm.
I'm sorry I lied to you.
Sana yalan söylediğim için özür dilerim. Yapmamalıydım.
I'm sorry I lied to you.
Sana yalan söylediğim için çok özür dilerim.
Claire I'm so... I'm sorry that I lied to you I'm sorry
Claire, ben ben sana yalan söylediğim için üzgünüm. Özür dilerim.
I'm so sorry, Gilson. I lied to you.
Çok özür dilerim Gilson, sana yalan söyledim.
You have some serious explaining to do, young man. I know. Listen, I'm sorry I lied to you, I really am, but...
Sen, yapmak için bazı ciddi açıklayan var genç adam biliyorum üzgünüm sana yalan söyledim, Dinle, l gerçekten, ama -... Hayır, hayır buts, bu bize gerçeği söylemek zaman yaklaşık Şimdi.
Look, I'm so sorry I lied to you last night.
Dün akşam için size yalan söyledim, çok özür dilerim.
I'm sorry that I lied to you.
Sana yalan söylediğim için özür dilerim.
I'm sorry that I lied to you about dating Jason... but you can't destroy him like this.
Jason'la çıkmam konusunda yalan söylediğim için üzgünüm. Ama onu bu şekilde mahvedemezsin.
I'm sorry I lied to you about wanting to see my parents.
Annemleri görmek istediğim konusunda yalan söylediğim için özür dilerim.
I'm sorry I lied to you.
Yalan söylediğim için özür dilerim.
I'm sorry if I lied to you, Danny.
Üzgünüm sana yalan söyledim Danny.
And I'm sorry that I lied to you.
Ve sana yalan söylediğim için özür dilerim.
Dad, I'm sorry I lied to you, OK?
Baba, sana yalan söylediğim için üzgünüm, oldu mu?
I'm sorry I lied to you about Mom.
Annen hakkında yalan söylediğim için üzgünüm.
I'm sorry I lied to you, too.
Sana yalan söylediğim içinde üzgünüm.
I'm sorry I lied to you.
Ben de yalan söylediğim için özür dilerim.
I'm sorry I lied to you.
Özür dilerim sana yalan söyledim.
I'm sorry I lied to you.
- Demek "Modern İnanç" dergisi.
I lied to all of you, and I'm sorry.
Hepinize yalan söyledim ve özür dilerim.
Just wanted to leave you a message... tell you I'm sorry I lied... and I love you. Hey, baby.
Merhaba bebeğim.
Professor Davenport. I'm sorry I lied to you. But I'm not here to steal your dig.
Yalan söylediğim için üzgünüm ama buraya senin kazılarını çalmaya gelmedim.
Look, I'm sorry I lied to you but it was because I liked you.
Bak, sana yalan söylediğim için üzgünüm ama senden hoşlandığım içindi.
I'm sorry that I lied to you.
Sana yalan söylediğim için üzgünüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]