English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm still working on it

I'm still working on it traducir turco

139 traducción paralela
I'm still working on it, but the check don't come till tomorrow.
Hala uğraşıyorum, fakat çek yarına kadar gelmeyecek.
I'm still working on it.
Üzerinde çalışıyorum hâlâ.
I'm still working on it.
Hala da düzenlemeye devam ediyorum.
And I'm still working on it.
Hala üstünde çalışıyorum.
Sir, I'm still working on it.
Hala üzerinde çalışıyorum, bayım.
Or if we were outside, say, with a group, that the flag could be the thing we lay on at night... and that somehow, between working on this flag and lying on this flag... this flag flying over us... that the flag would pick up vibrations of a kind... that would still be in the flag when I brought it home.
Diyelim ki bir grupla beraber dışarıdayız, gece yatarken altımıza bu bayrağı sereceğiz ve her nasılsa, çalışırken bayrakla, uyurken bayrakla bayrak yanımızda dalgalanacak bayrak bu heyecanı toplayacak ve eve döndüğümde de halen bunları taşıyor olacaktı.
I suppose he's still working on that... That girl's murder? - The virgin something-or-other, was it?
Şu anda "Bakire bilmem ne" nin cinayeti ile ilgileniyor sanırım.
AMANDA : I'm still working on it.
Hâlâ düşünüyorum.
T ell him I'm still working on it.
Hala çalıştığımı söyleyin.
I don't know why I'm still working on it.
Neden hâlâ uğraşıyorum bilmiyorum.
I'm still working on it.
Hala üzerinde çalışıyorum.
I'm still working on it.
Halen üzerinde çalışıyorum.
Practically every man I know is still working on it.
Tanıdığım bütün erkekler hala üzerinde çalışıyor.
Ah, well, I'm afraid we're still working on it, sir.
Ah, güzel, korkarım Biz hala onun üzerinde çalışıyoruz efendim.
I'm still working on it.
Annem Rosses'ların arkadaşı olan yeni bir kızdan bahsetti.
I still got to check it out closer, but I got fellas working on the inside.
Daha yakından bakmam lazım. Ama içeride adamım var.
The name is crucial, I'm still working on it.
İsim vermek ciddi bir olay, hala üzerinde çalışıyorum.
But still, I'm looking at you, and you got all this already... and you're sitting here with me, working with a partner... in the city where you live, on a job that's gotten more complicated... than you thought it was gonna be.
Ama yine de, sana bakıyorum, ve sen bunlara zaten sahipsin... ve burada benimle oturuyorsun, ortağınla beraber... yaşadığın şehride çalışıyorsun, ve bu iş düşündüğünden çok daha... karmaşık bir hale geldi.
I'm still working on getting it delayed.
Hâlâ kararı erteletmeye çalışıyorum.
Actually, I'm still working on it.
Hâlâ yiyorum.
Still a mystery, but I'm working on it.
Hala bilinmiyor, ama araştırıyorum.
I'm still working on it. I even do one of your songs, "kick it into gear."
Hala üstünde çalışıyorum. "At bakalım vitese" şarkınızı yeniden düzenledim.
I'm still working on it.
Hâlâ üzerinde çalışıyorum.
I'm still working on a plan but so far it involves being sent to prison and becoming somebody's bitch.
Bir plan üzerinde çalışıyorum fakat işin sonunda hapse düşüp birilerinin karısı olmak da var.
I'm still working on it. But as you can see...
Henüz bitmedi ama görebildiğiniz gibi...
WELL AS FAR AS I'M CONCERNED, IT AIN'T OVER UNTIL THE SLIGHTLY - OVERWEIGHT-BUT - STILL-WORKING-ON - IT LADY SINGS.
Her ne kadar şüphelerim olsa da, azıcık kilolu ama hala iş gören kadın * şarkı söylemeden bitmiş sayılmaz.
- No, I'm still working on it.
- Hayır. Hâlâ üzerinde çalışıyorum.
It's true and the other thing is, my sister had a baby and I took it over because she passed away and then the baby lost its legs and its arms and now it's nothing but a stump but I still take care of it with my wife and it's growing and it's fairly happy, but it's difficult'cause I've been working a second shift at the factory to put food on the table, but all the love I see in that little guy's face makes it worth it in the end.
Kardeşimin bir bebeği oldu ve ona ben bakıyorum çünkü kardeşim öldü... ve sonra bebek bacaklarını ve kollarını kaybetti... artık sadece gövdesi kaldı ama yine de karımla ona bakıyoruz... ve gittikçe büyüyor, oldukça da mutlu... ama işim kolay değil, karnımızı doyurmak için ikinci bir işte çalışıyorum ama o bebeğin yüzünde gördüğüm mutluluk bizim için her şeye değiyor.
- I'm still working on it.
- Hala düşünüyorum.
Yeah I'm still working on it.
Hâlâ üstünde çalışıyorum.
And... I'm working on it. But still...
ve bunun üzerinde çalışacağım.
I'm still working on it.
Hala üzerinde çalşıyorum.
No, I'm still working on it.
Beni bu reklam çekimlerinde kurturabilmenin yolunu buldun mu?
I'm still working on it, but looks like two-person shifts every six hours or so.
Hâlâ üzerinde çalışıyorum, ama altı saatte bir iki kişi vardiya yapacak.
I'm still working on it.
Hala bulmaya çalışıyorum.
I'm still working on it. It's some kind of herbal supplement, but as far as I can tell, it's not produced domestically.
Bir çeşit otsu madde var ama şu ana kadar geldiğim noktada şunu söyleyebilirim ki yerli üretim değil.
I'm still working on it.
- Üzerinde çalışıyorum.
- I'm still working on it.
Toplamaya devam ediyorum.
I'm still working on it, but it looks like it's going to be 2-person shifts every 6 hours or so.
Üstünde hala çalışıyorum ama galiba... altı saatte bir, ikişerli nöbet değişimi gibi birşey olacak.
No, I'm still working on it. Well, it's looking less and less like the grandfather and his cronies had anything to do with this.
Gitgide dedenin arkadaşlarının olayla bağlantısı azalıyor gibi.
Well, I'm still working on it, but he's a paper pusher.
Hala araştırıyorum. Fakat adamın tam bir evrak uzmanı olduğunu...
- I'm still working on it, you know that.
- Hala çalışıyorum.
I'm still working on it.
Denkleştirmeye çalışıyorum.
I'm still working on it.
Hala uğraşıyoum.
Tell her I'm still working on it.
Bu konuda çalıştığımı söyler misin.
I'm still working on it.
Hala uğraşıyorum.
I... I'm still working on it.
Hâlâ üstünde çalışıyorum.
Chief, I'm still working on getting the last of it done.
Şef, sonuncuyu tamamlatmaya çalışıyorum.
I'm still working on it.
Hala arıyorum.
I'm still working on it.
Kesin şunu. Elimden geleni yapıyorum.
No, not yet, but you know, I'm, I'm working on it still.
Hayır daha değil fakat hâlâ üstünde çalışıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]