English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm sure she did

I'm sure she did traducir turco

147 traducción paralela
I'm quite sure she did, Mr. Barker.
- Bundan eminim Bay Barker.
I'm sure she did.
Eminim doğurmuştur.
I'm sure she did, too.
Ve eminim o da etkilenmiştir.
Did she also tell you that I once thought that I could write? Oh, I'm sure you could.
Bir zamanlar yazabildiğimi sandığımı da söyledi mi?
I'm not sure, but the girl did lose a fortune in gems when you were held up, and yet she did not go to the police.
Emin değilim, fakat senin yanında iken kız bir talihsizlik yaşamasına rağmen polise gitmedi.
I'm sure she did, Captain, just as you received an order to bring me along.
Eminim almıştır. Tıpkı beni de getirmenizi söyleyen emir gibi.
I'm sure she did.
Eminim hoşlanmıştır.
- I'm sure she didn't say that. - Yes, she did.
- Ben bunu söylemediğine eminim.
I just make sure she doesn't. If I did let her get real mad at me, I wouldn't have no mom, right?
Eğer onu gerçekten kızdırsaydım o zaman annem olmazdı değil mi?
- I'm sure she did. - It was a miracle.
- Eminim ki iyileşmiştir.
She fell, and I'm sure she did it on purpose.
Eminim kasten yaptı.
I'm sure she did.
Eminim öyledir.
I'm not sure, anymore, she did it.
- Onun yaptığından emin değilim.
I'm sure she did.
Bundan eminim.
I'm sure she did it on purpose.
Bunu bilerek yaptığına eminim.
Which I found a little disappointing though I'm not sure that she did.
Ne yaptığından emin olmasam da ufak bir hayal kırıklığı yaşadım.
I'm sure she did, too
Eminim, Young-hae de intihar etti.
Sherry and I had a lot of laughs, but there's a lot of things about her that bug me, and Lord knows, I'm sure she was bugged by a lot of things that I did.
Sherry ile çok eğlendik. Ama beni rahatsız eden çok şey vardı. Eminim benim yaptığım birçok şeyden de o rahatsız oluyordu.
I'm sure she did.
Eminim görmüştür.
I'm sure she did, but not the way you mean.
Değiştiğine eminim, ama senin düşündüğün şekilde değil. Büyüdü.
I'm sure your mom didn't say that, did she?
Annen böyle bir şey söylemez.
I'm sure she did.
Eminim öyle gördü.
Sure, she did, but she never thought I had the constitution to live with a Klingon... and now I'm living with two of them.
Çok fazla hassas. Ne demek istiyorsun? O harika bir çocuk.
Well, I'm sure she didn't want to cook you dinner every night for the last 20 years and sacrifice her life to raise your child, but she still did it, didn't she, hal?
Eminim o da 20 yıl boyunca hergün sana yemek yapıp, hayatından feda ederek çocuk yetiştirmek istememiştir. Ama yine de yaptı, değil mi Hal?
- San Francisco. Which I'm sure she did.
San Francisco.
- I'm not sure she did.
- Bundan emin değilim.
I did my best, but I'm not sure it sunk in. She's pretty attached.
Elimden geleni yaptım ama anladığına emin değilim.
- I'm sure she did.
- Buna eminim.
I didn't realize that myself. But I'm sure she did.
Belki ben fark etmemiştim ama eminim o etmişti.
I'm sure she did.
Eminim kurtulmuştur.
I'm sure she did. She would never have me.
Ben sadece ondan neden bu kadar çok söz ettiğini bilmek isterdim.
I'm not sure, but she did take my thumbprint.
Emin değilim.
Well, that means she did too, and I'm not quite sure how I feel about that.
Evet, bu o da yaptı anlamına gelir, ve ben bu konuda hissediyorum nasıl emin değil değilim.
WELL, I'M SURE SHE DID PRETTY WELL FOR HERSELF.
- Eminim durumu iyidir ama.
Oh, I'm sure she did.
- Eminim istemiştir.
- I'm sure she did.
Bundan eminim.
I'm not sure what you did to trick her... into believing that she was in love with you.
Sana aşık olduğuna inanması için ne çeşit bir oyun yaptığından emin değilim.
I'm sure she did.
Öyle olduğundan eminim.
I'm sure she did.
Öyle olduğuna eminim.
I'm sure she knows you did your best.
Eminim, elinden geleni yaptığının farkındadır.
I don't mean to brag about it or anything, but I'm pretty sure she did.
Övünmek için söylemiyorum, ama ağlamıştır herhâlde.
But if you were to ask her, I'm sure she'd tell you she did the whole thing all by herself.
Ama ona soracak olursanız eminim hepsini tek başına yaptığını söyler.
Yeah, but, you know, I did everything I could to make sure she wouldn't get sick.
Evet, fakat hastalanmaması için elimden gelen her şeyi yaptım.
I'm sure she did more than pour his drink.
Eminim garson kız içkiye dökmekten fazla şey yapmıştır.
But the weird part is I'm not really sure if I did her, or if she did me.
Ama o mu beni becerdi, yoksa ben mi onu, emin değilim.
I'm sure she did it.
Onun yaptığına eminim.
I'm sure she did that!
Onun yaptığına eminim!
I'm sure she did.
Sevdiğine eminim.
Well, if you sent'em, I'm sure she did.
Eğer gönderdiysen, eminim ki almıştır.
And if she did get excited about the gerbil, I'm sure she was being provoked. You heard her.
Eğer gerbil konusunda bu kadar heyheylendiyse eminim üstüne çok gelindiği için yapmıştır.
No, but yeah, but no, but yeah, because I live at home with Shelley and she could by my mum, but she might be my sister. Anyway, she's, like, well harsh because once, right, she grounded me for 15 minutes and it was so unfair because all I did, right, was go down Baskin Robbins cos Denise Welby got a Saturday job there I'm not sure.
Hayır, fakat evet, ama hayır, aslında evet, Shelley ile aynı evde kalıyorum ve annem veya kardeşim olabilir, emin değilim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]