I'm sure that's true traducir turco
208 traducción paralela
- I'm sure that's not true.
- Doğru olmadığına eminim.
I'm sure that's true.
Eminim bu doğrudur.
That's true, but I'm sure the Governor here would be delighted if we were both put back in there.
Doğru, ama eminim ki buradaki yönetici ikimizde oraya geri dönsek çok memnun olurdu.
It's true that I love her... but I don't know what that means, for which I'm sure I'll suffer.
Onu sevdiğim doğru... ama bu ne anlama geliyor bilmiyorum, ama acı çekeceğimi biliyorum
But I'm not sure that's true or even kind.
Ama bunun doğru olduğundan bile emin değilim.
I'm sure that's not true.
Bunun doğru olmadığına eminim.
I'm sure that's true, Jake.
Eminim bu doğrudur Jake.
I'm sure that's not true of your foreign secretary.
Eminim aynı şey Dışişleri Bakanınız için geçerli değildir.
Oh, I'm sure that's not true.
Oh, bunun doğru olmadığına eminim.
Yes, I'm sure that's true.
Evet, bunun doğru olduğuna eminim.
I'm sure that's true.
Bunun doğru olduğuna eminim.
I'm not sure that's true.
Bunun doğru olduğundan emin değilim.
I'm never sure what that means but it's true, anyway. Yes.
Ne demek olduğunu hiç anlamadım ama yine de doğru.
In the spirit of the new year and the whole idea of first-born... I'm sure W.M.I.A. Would be delighted to... honor Miami's true first-born, Fernandito Buttanda. - She can't do that.
Rob, yeni yılın sevinci ve ilk doğan bebek adına WMIA'nin Miami'nin gerçek ilk bebeği olan Fernandito Buttana'yı onurlandırmaktan mutluluk duyacağına eminim.
I'm not sure I've ever said that exactly, but... that doesn't mean it's not true.
Peki ala... bunu tam olarak söylediğimden emin değilim, ama... söylememiş olmam bunu doğru olmadığı anlamına gelmez.
Come on, I'm sure that's not true.
Hadi, bu kadar önemli olamaz.
I'm sure that's not true.
Eminim ki öyle değildir.
No, I'm sure that's not true.
Hayır, böyle olmadığına eminim.
I'm sure that's not true.
Eminim, doğru değildir.
I'm not sure that's true for women, though.
Bu kadınlar için geçerli olmayabilir ama.
- Oh, I'm sure that's not true. - Oh, it is.
- Bunun doğru olmadığına eminim.
I'm sure you hope that's true.
Bunun doğru olmasını umuyorsundur.
I'm sure that's something we both hope is true.
Eminim ikimiz de bunun doğru olduğunu umuyoruzdur.
Oh, I'm sure that's not true.
- Oo eminim ki doğru değildir.
Oh, I'm sure that's not true.
Bunun doğru olmadığına eminim.
I'm sure that's true
Eminim bu doğrudur.
I'm sure that's not true.
- Bunun doğru olmadığından eminim. - Öyle mi?
- I'm sure that's not true.
- Bunun doğru olmadığına eminim.
I'm sure that's not true.
Bunun doğru olmadığından eminim.
- I'm sure that's not true.
- Eminim öyle değildir.
I'm not sure that's really true.
Bu pek doğru değil.
Well, I'm sure that's not true.
Eminim bu doğru değildir.
I'm sure that's true, but Nate and I find it's helpful to have two people.
Bunun doğru olduğuna şüphem yok ama Nate ile iki kişinin olmasının daha faydalı olduğunu öğrendik.
I'm sure that's not true.
Ben bu doğru değildir eminim.
Lucas, I'm sure that's not true.
Lucas bunun doğru olmadığından eminim.
Oh, I'm sure that's not true.
- Eminim bu doğru değildir.
I'm sure that's true, but I need to think about it.
Eminim öyledir. Fakat, düşünmem lazım.
I'm sure that's true.
Eminim edebilirsin.
I'm not sure that's true.
Doğru olduğunu pek sanmıyorum.
I'm sure that's not true.
Doğru olmadığından eminim.
I'm sure that's not true.
Bu doğru değil.
I'm not so sure that's true.
Bunun doğruluğundan pek emin değilim.
I'm sure that's true because I don't know what to think.
Eminim doğrudur çünkü ne düşüneceğimi bilmiyorum.
Mr. District Attorney, I'm not so sure that's true.
Sayın bölge savcısı, ben bunun doğru olduğundan emin değilim.
Yeah, I'm sure that's true.
Evet, eminim öyledir.
Although I'm sure it's true you're the best and brightest that your former schools and teachers had to offer, I regret having to dash your dreams of a meteoric rise to the pinnacle of artistic success and world renown.
Önceki okullarınızda her birinizin en iyi ve en parlak öğrenciler olduğunuza eminim, ve öğretmenlerinizin, benim reddettiğim bir şekilde ideallerinizi yükselttiğine sanatsal başarınızın var olandan daha da tepeye çıkarıldığına.
If I get out of bed in the morning, okay... and I suddenly decide, um, to take very seriously... the claim-which is surely a true claim - that I don't know for sure if my eyes are working correctly, okay?
Eğer sabah yataktan kalkıp gözlerimin doğru çalışıp çalışmadığından emin olamayacağım iddiasını ( ki eminim doğru bir iddiadır ) ciddiye almaya karar verirsem, tamam mı?
I'm not sure that's true about severe head injuries.
Bunun şiddetli kafa yaralanmalarında da geçerli olduğunu sanmıyorum.
I'm sure that that's true. But you don't know Lionel like I do.
Eminim bu doğrudur, fakat Lionel'i benim kadar iyi tanımıyorsun.
I'm sure that's not true.
Eminim bu doğru değil.
Oh, I'm sure that's not true. But it is.
- Eminim ki bu doğru değil.
i'm sure 2891
i'm sure you are 126
i'm sure you will 140
i'm sure of it 474
i'm sure you're right 87
i'm sure you do 212
i'm sure that 41
i'm sure i will 55
i'm sure you can 67
i'm sure it's fine 69
i'm sure you are 126
i'm sure you will 140
i'm sure of it 474
i'm sure you're right 87
i'm sure you do 212
i'm sure that 41
i'm sure i will 55
i'm sure you can 67
i'm sure it's fine 69
i'm sure you didn't 34
i'm sure it'll be fine 42
i'm sure you understand 67
i'm sure it was 53
i'm sure you did 74
i'm sure he is 63
i'm sure you would 49
i'm sure it does 36
i'm sure it's nothing 87
i'm sure he will 50
i'm sure it'll be fine 42
i'm sure you understand 67
i'm sure it was 53
i'm sure you did 74
i'm sure he is 63
i'm sure you would 49
i'm sure it does 36
i'm sure it's nothing 87
i'm sure he will 50