English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I'm sure you do

I'm sure you do traducir turco

2,105 traducción paralela
But I'm sure you'll do it well.
Ama eminim sende bunun üstesinden geleceksin.
I'm sure you'll know what to do with them.
Eminim bunlarla ne yapsan gerektiğini bulacaksın.
My medication, do you think eventually if I keep continue this, I'm sure wed need tests, but maybe that you could take it off or lower it, if I need it.
Eğer bu gidişatı devam ettirirsem, tabiki bunları kan testleri gösterecek ama, ilaçlarımı kesmem ya da azaltmam mümkün olacak mı?
Yeah, I'm sure you do.
Tabii, eminim vardır.
Plus I'm pretty sure I blend in with the locals a little bit better than you do.
ayrica, eminim ben yerlilerin içine senden daha iyi karisabiliyorum.
I sure hope you've got something we can do at opening jam.
Açılış için umarım sizde bir şeyler vardır.
I'm sure you do.
Eminim biliyorsundur.
I tell you, for a fellow good-looking as me, I sure do get the homely girls.
Dinleyin lafımı, benim gibi yakışıklı bir adam kesinlikle çirkin bir kız bulur kendine.
I mean, I'm sure you'll do fine, Aaron, but with Ryan being the writer in the family.
Yani, iyi olacağına eminim Aaron ama ailede Ryan gibi bir yazar dururken.
Are you sure there's nothing I can do to help?
Yardım edebileceğim bir şey olmadığına emin misin?
If you do not find him I'm sure he'll find you.
- Sen onu bulamazsan eminim o seni bulur.
I'm not sure you do.
Sen hoşlanmıyorsun.
I left the car studies, but he is sure of the army. What do you want me to do?
Peşimden geliyor ne yapayım?
I'm sure you all do - you know that a gut shot is the ugliest way to do it.
Tutar seni yaşamama yeteri kadar için... deneyim Hepinizi yapmak eminim - Eğer bir bağırsak atış biliyorum çirkin yoludur bunu yapmak için.
Now, if you know anything about killing - and I'm sure that you do - you'll know that a gut shot is the ugliest way to do it.
Şimdi, eğer hani öldürülmesi hakkında bir şey - ve ben Yapmanız eminim - Eğer bir bağırsak atış anlarsınız çirkin şekilde yapmaktır.
I sure do appreciate you carrying me down here.
Beni buraya getirdiğin için çok minnettarım.
Yeah, I'm sure you do.
Evet, eminim vardır.
Well, I'm sure that Blair will do everything that he can for you.
Eminim Blair senin için elinden geleni yapacaktır.
Well, if the world's best private detectives weren't able to trace her, I'm not really sure what you expect me to do.
Dünyanın en iyi özel dedektifleri onu bulmayı başaramadıysa benden ne beklediğinizden emin değilim.
I'm sure the last thing in the world you want to do is have a conversation with me.
Dünyada en son isteyeceğin şeyin benimle konuşmak olduğundan eminim.
- I'm sure you do, it's just that...
- Eminim biliyorsun ama...
Look, I'm sorry if I was confusing this morning, but... I've... never met a man who can handle what I do and... I'm not sure you'll be able to cope, so...
Bak, bu sabah kafa karıştırıcı davrandıysam kusura bakma, ama daha önce yaptığım işi kaldırabilen bir erkekle hiç karşılaşmamıştım ve senin başa çıkabileceğinden pek emin değildim yani- -
Well, I'm sure you'll find something useful to do with it.
Eminim o parayla yapacak birşeyler bulabilirsin.
i'm sure you do.
Eminim öyledir.
I'm sure it's gotta feel weird having to do what you did.
Eminim senin yaptığını yapmak garip hissettiriyordur.
I could try those, but I'm not sure what they'd do to you under the circumstances, with your consciousness in somebody else's body.
Onu üzerinde deneyebilirim ama bu durumda üzerinde nasıl bir etkisi olur bilemiyorum bilincin başkasının bedenindeyken.
Just give me a chance to make sure she's safe, And then I'll do whatever you say.
İyi olduğunu öğrenmem için bir şans verin sonrasında ne isterseniz yaparım.
Your father told me to make sure you got to class, and that's what I'm gonna do. Now stay close.
Baban sınıfına kadar sağ salim gittiğinden emin olmamı istedi ben de onu yapacağım.
If I have to hook myself up to a ventilator machine until I turn 50 just to make sure that you don't get his money, then I will do it.
O parayı alamaman için 50 yaşına gelinceye kadar bir vantilatörde asılı kalmam gerekse bile, emin ol yaparım.
Are you sure there isn't anything I can do to help?
Yardım amaçlı yapabileceğim bir şey var mı?
I'm sure this is not what you're meant to do, but...
Bunu yapmayı istemezsiniz eminim, ama...
Whatever you do next, Shaz, I'm sure you'll be brilliant at it.
Şimdiden sonra ne yaparsan yap, Shaz, eminim ki çok başarılı olacaksın.
I'm sure you don't need me to tell you how to do that.
Eminim nasıl sikişileceğini bana sorma ihtiyacı duymazsın sen.
Look, I'm pretty sure you have to do what we say... and this food was not satisfactory.
Bak, her dediğimizi yapman gerektiğine eminim. Ve bu yemek tatmin edici değildi.
I'm not sure. I'm torn. Do I hit you or thank you?
emin değilim sana çakmalı mıyım yoksa teşekkür mü etmeliyim
Whatever you and ruby are about to conspire to do Is just as bad, I'm sure.
Ruby ile her ne yapmayı planlıyorsanız durum kötüleşiyor, buna eminim.
My father turned his first profit by the time he was 22. - I hope to do it by the time I'm 21. - Then how can you be so sure?
Babam işlerinden kâr yapmaya 22 yaşında başladı ben bunu 21 yaşımda yapmak istiyorum.
I'm sure you're very good at what you do. But I need to know about General Grix.
İşinde çok iyi olduğuna eminim ama General Grix hakkında bir şeyler öğrenmeliyim.
Are you sure there's nothing I can do to help?
Yardım edeceğim hiçbir şey olmadığından emin misiniz?
I'm sure that there are others that would be happy to do that for you.
Senin için bunu yapmaktan mutluluk duyacak başka insanlar olduğundan eminim.
- And if you really want to see, You know, you could stick around for the game. But I'm sure that would be asking way too much For you to do.
- Eğer buralarda olurda maçı izlemek istersin ama bu bile senden çok fazla şey istemek olur.
It's like, wait a minute, my mom has been working her ass off for years and if she knew all she had to do was tell you to go fuck yourself and you'd actually do your job, I'm sure she would have done that two and a half years before.
Yani annem yıllardır kıçını yırtıyordu ve yapması gerekenin Amınıza Koyayım demek olduğunu gerçekten işinizi yapacağınızı bilseydi, eminim çok önceden iki buçuk yıl önce yapardı.
Well, I'm sure you're very busy... but if you need a native to show you around, I'd be glad to do it.
Çok meşgul olduğundan eminim ama etrafı göstermesi için bir yerli istersen, bundan memnun olurum.
I got to tell you, Arlo, I'm not sure whether, uh, the things you can do for me are the things I need done these days.
Arlo, benim için yapabileceğin şeylerin... ... FEDERALLERE YALNIŞ BİLGİ VERİRİM. ... bu günlerde ihtiyacım olan şeyler olduğuna emin değilim.
I'm not really sure I want to be now, but I'm going with it because I feel like I owe it to you. I really do.
Yakalanmak istediğimden emin değilim ama devam ediyorum çünkü bunu size gerçekten borçlu olduğumu düşünüyorum.
I'm not really sure you should do that while you drive.
Direksiyon başında bunu asla yapmaman gerekiyor.
To tell you the truth, I wasn't sure I could do it.
Dürüst olmalıyım, yapabileceğimden pek emin değildim.
I'm sure you'll know what to do with five women with removable heads.
Oynar başlı, beş kadınla ne yapılacağını bildiğine eminim.
I'm sure you can do it...
Eminim olabilirsin...
I prefer Timmy. I'm sure you do, timir.
Öyle edersin tabii, Timir.
Well, you do have that whole wide-eyed Bambi thing going on and I'm pretty sure this top is inside-out.
yani, faltaşı gibi açılmış bambi gibi bakan gözlerin var Ve bluzunu ters giydiğine eminim

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]