I'm the one who's sorry traducir turco
92 traducción paralela
Master, I'm the one who's sorry - for not having been able to do more.
Usta, elimden bir şey gelmediği için asıl üzgün olan benim.
We'll soon see who's the sorry one, when I'm put in charge here as housekeeper.
Yakında kim pişman olacakmış göreceğiz, ben kahya olduğumda görürsün sen.
I'm the one who's sorry!
Esas ben dilerim!
- I'm the one who's sorry.
- Ben de çok üzgünüm.
I'm the one who's sorry, Hadass.
Üzgün olan biri de benim, Hadass.
I'm sure it was my fault. Oh, no no no, I'm the one who's sorry.
Hayır, bilakis ben çok üzgünüm tamamen benim yanlış anlamam...
- No, I'm the one who's sorry.
- Hayır, üzgün olan benim.
No, I'm the one who's sorry.
Hayır, özür dilemesi gereken benim.
I'm the one who's sorry.
Özür dilemesi gereken benim.
I'm the one who says he's sorry.
Üzgün olması gereken kişi benim.
- No, I'm the one who's sorry.
- Hayır, Üzgün olan benim.
I'm the one who's sorry.
Üzgün olan benim.
I'm the one who's sorry.
Siz affedin.
I'm the one who's sorry.
- Üzgün olan sadece sen değilsin.
And I'm the one who's sorry because you wasted a trip to Washington.
Ve esas özür dilemesi gereken benim, çünkü Washington'a boşuna geldin.
- No, I'm the one who's sorry!
- Hayır, Üzgün olan benim!
And the mess that you've made, well, i'm sorry sid, But you're the one Who's going to have to clean it up.
Pisliği sen yarattığına göre, üzgünüm Sid ama temizleyecek olan da sensin.
Look, I'm the one who's sorry.
Bak, özür dilemesi gereken kişi benim.
No, I'm the one who's sorry.
Hayır, üzgün olan benim.
I'm the one who's writing Kevin's book. I'm sorry.
Kevin'ın kitabını ben yazıyorum, üzgünüm.
I'm the one who's sorry.
Asıl üzgün olan benim.
No... I'm the one who's sorry.
Hayır, üzgün olan benim.
I see your grief. However, I feel sorry to see your desire to be one of the suicide bombers who make the world think that Muslims are terrorists.
Acını anlıyorum kızım ama müslümanları dünyaya korkunç insanlarmış gibi gösteren canlı bombalara heves ettiğini görünce üzülüyorum.
No, I'm the one who's sorry.
Hayır, asıl üzgün olan benim
No, I'm the one who's sorry.
Hayır, asıl ben özür dilerim.
Dad, I'm sorry I have to say this, but you're a fat-ass who's completely incapable of performing the simplest tasks, but you're also my father, and you're the only one I'll ever have,
Baba, en basit görevlerde bile.. ... işe yaramaz koca kıçlı bir ahmak..... olduğunu söylemek istemezdim. Ama...
No, I'm the one who's sorry.
Hayır, üzgün olması gereken tek kişi benim.
Fire. Well, I hope it's not a bad one,'cause the faggot who's been saving your sorry asses is now, thanks to you, working on another shift. Let's go!
Umarım kötü değildir,... çünkü üzgün kıçlarınızı kurtaran o nonoş sayenizde artık başka vardiyada çalışıyor.
I'm the one who's sorry.
Asıl üzülen benim.
I'm the one who's sorry.
Üzgün olan kişi benim.
I'm so sorry. It all just got away from me. And I ended up hurting the one person who's always been at my side.
Konu benim çok dışımda gelişti, ve en sonunda her zaman benim yanımda çalışan birine zarar verdim.
Well, you're worthless. I'm the one who's sorry I hired your ass.
Seni işe aldığım için esas ben üzgünüm.
I'm the one who's sorry!
Tabii ki özür dileyeceksin!
No, darling, I'm the one who's sorry.
Hayır, hayatım. Asıl üzgün olan benim.
Guys, guys, I'm the one who's sorry.
Başka kimi eleyebiliriz? Kendine bunu yapacağını da sanmıyorum.
Besides I thought you would already be aware. I'm sorry, I don't understand. Well, the only person who's examined our files was one of your men.
Ne zaman bir yaygara kopsa demiryolları hemen uygun bir yanıt verme gereği hissediyordu.
I'm just sorry I wasn't the one who did it.
Üzüldüğüm tek konu onları öldürenin ben olmayışım.
If I'm the one who fucked up, I'm really sorry
Bunları gözden kaçırmışım, çok özür dilerim.
I'm the one who needs to say he's sorry.
Özür dilemesi gereken benim.
No. I'm the one who's sorry.
Sorun değil.
No, I'm the one who's sorry, because...
Hayır, üzgün olan benim, çünkü...
He's the only one who can invite you in. I'm sorry.
Seni sadece o davet edebilir.
I'm the one who's sorry
Özür dilemesi gereken benim.
Now I'm the one who's sorry.
Şimdi de üzgün olan benim.
I'm the one who's sorry.
Asıl özür dilemesi gereken benim.
No, "I'm sorry" doesn't cut it because now I'm the one who's got to go tell this girl's parents that we just lost the only link to her killer.
Hayır, "Üzgünüm" kesmez, çünkü bu kızın ailesine gidip katiliyle ilgili tek bağlantımızı kaybettiğimizi söyleyecek olan benim.
yeah, he told me that, and i was like, "i'm sorry. who's the one living at home with his mother, unemployed?"
Evet.. bana da söyledi.. üzgünüm evde kim olacaktı ki dedim
Hey, I'm the one who's sorry.
Özür dilemesi gereken benim.
I'm the one who's sorry.
Asıl ben özür dilerim.
I'm the one who's sorry.
Asıl ben üzgünüm.
I'm the one who's sorry.
Özür dileyen benim.