I'm the victim traducir turco
1,077 traducción paralela
But now... when I walk into a crime scene... all I see is my little boy's face superimposed on the victim.
Ama şimdi... ne zaman bir suç mahaline adım atsam... tek gördüğüm küçük oğlumun yüzünün kurbanın yüzüyle yer değiştiği.
You convinced me yesterday, I'm the victim!
Kurban olan benim.
Hey, I'm the victim here.
Hey, burada kurban benim.
I won't hurt you, but I am the kidnapper and you are... The victim.
ama ben kaçıranım ve sen de kurban.
Because I'm the victim and you're the kidnapper, apparently.
Çünkü ben kurbanım sen de beni kaçırdın görünüşe göre.
I'm here. Jackson is with the victim's wife.
Jackson, kurbanın eşiyleyim.
I believe you also testified that you believe the final shot was fired from above the victim, is that correct?
Sanırım yine açıklamanızda son kurşunun kurbanın üstünden atıldığını söylediniz?
I'm as confused as you are, but the murder victim's played tricks twice now and you've been involved both times.
Ben de senin kadar şaşkınım ama kurbanlara iki kez oyun oynandı ve sen ikisine de dahil oldun.
The victim of my own choices and I'm just starting.
Ve daha yeni başlıyorum.
What I knew is that everything I do I do because I am not the victim.
Bildiğim şey, hayatımın her günü, yaptığım her şey kurban olmadığım içindi.
I treat the victim. I cure the victim.
Ben kurbana bakarım, onu tedavi ederim.
I'm sorry Rachel dumped you for Mark and you're the innocent victim in this.
Rachel seni Mark için terkettiği için üzgünüm burada masum kurban sensin.
No, I think he was the third victim.
Hayır. Sanırım o üçüncü kurbandı.
I'm not going to explain to you all the laws regarding sexual harassment, but the only way to avoid a train wreck where you become the victim is for Lori to call this off.
Sana bir şey sorabilir miyim? - Tabii. Hiç rüyanda beni gördün mü?
I'm the victim here.
Burada kurban ben oluyorum.
Uh, clearly I was a victim of the drug explosion... a natural street freak just eating whatever came by.
Uyuşturucu patlamasının kurbanıydım... Bir şeyler yiyen bir sokak canavarı yanıma geldi.
I was the victim of my own history.
Ben kendi geçmişimin kurbanıydım.
I'm afraid for you You could be the next victim
Bilhassa, sizin için korkuyorum.
I'm at an apartment building on the corner of 8th and Franklin where a murder occurred earlier this evening. The victim, believed to be a nurse at County General, was reportedly stabbed to death in her apartment.
8. ve Franklin caddesinin köşesinde evim var bu akşam erken saatlerde orda oldu bu cinayet kurban County General'de hemşireymiş dairesinde bıçaklanmış olarak bulmuşlar
See if I can find anything about the burns on the victim's forehead.
Kurbanların alınların ortasındaki yanıkla ilgili bir şey var mı diye bakacağım.
- Just the victim I'm looking for.
- Bir kurban arıyorum.
But if you abandon him... I am aware of the victim.
Ama onu terk ederseniz... Kurbanın farkındayım.
I found it in abundance when I sent the tox screen in on our murder victim.
Cinayet kurbanımızın zehir raporunu yolladığım zaman bol miktarda buldum.
I'm Bob, but my friends call me Ugly Bob because I have the features of a deformed burn victim.
Ben Bob, arkadaşlarım bana Çirkin Bob derler çünkü yüzü biçimsiz doğmuş bir kurbanım.
"In consequence, I'm inclined to reserve all judgments a habit that has opened up many curious natures to me and also made me the victim of not a few veteran bores."
Dolayısıyla bütün ön yargılarımı bir tarafa bırakıp, pek çok hayret uyandırıcı gerçeği görebildim. Ayrıca bu şekilde eşine az rastlanır sıkıntılara da katlanmak zorunda kaldım. Yapma, yeter artık.
When I'm tracking someone, it often helps to touch something that belongs to the victim.
Peki ya ensest ilişki, Peter?
I'm the only victim.
Ben sadece bir kurbanım.
Do you confess to the crime of which you are accused I am a victim I have nothing to confess
Bu bir çingene, bir dinsiz. Sanığı bulunduğunuz Suçu itiraf ediyormusunuz? Ben kurbanım.
Still think I'm not the victim here?
Hâlâ burada kurbanın ben olduğumu düşünmüyor musunuz? İzleyin.
See, just like I said, I'm the victim here.
Gördünüz mü, burada kurban benim işte.
" Am I the victim of
" Kurbanıyım
I spent 15 years in prisons, the victim of royal despotism.
15 yılım hapishanede geçti, korkunç bir zorbalığın kurbanıyım.
Is there anything I need to know about you or Donnie or Donnie's wife or the victim?
Bilmem gereken bir şey var mı? Seninle, Donnie ile, Donnie'nin karısıyla ya da kurbanla?
I've already prepared your room. The victim was discovered unconscious by a bus driver. He died soon after without regaining consciousness.
Odanı çoktan hazırladım bile Kurban bir otobüs şoförü tarafından baygın halde bulundu bilinci yerinde olmayan şahıs kısa bir süre sonra öldü!
When you think about it, I'm the victim here.
Düşünürsen, asıI benim kurban olduğumu göreceksin.
Sir, I'm obviously the victim of an elaborate conspiracy to frame me.
Efendim, bir komploya kurban gittiğim ortada..
I'm afraid it's a bit more complicated than that, Mr. School Counselor.You see, since the victim in this case is African-American, this is considered a hate crime.
Korkarım bu durum sandığınızdan daha karışık Bay Okul Rehberi. Gördüğünüz üzere, Kurban Afro-Amerikalı olduğundan bu suç nefret suçları kapsamına giriyor.
I wouldn't call myself a victim, and I wouldn't trade the last six years for anything.
Kendime kurban demezdim, ve geçen altı yılımı hiçbir şey ile değiştirmezdim.
Apparently, I was the victim of foul play.
Galiba, ben ihanete uğradım.
I'm the victim! I'm the victim here!
Kurban olan benim.
It seems I'm the next victim on the robbery train.
Görünüşe bakılırsa bir daha ki soygunda kurban benim.
- No, I'm waiting for the next victim.
- Sıradaki kurbanı bekliyorum.
When the fuck can your servant... ditch this foul mouthed little chucklehead... to whom I am a constant victim of his folly.
Bu zavallı hizmetkarın, ne zaman bu ağzı bozuk küçük ve kalın kafalı pislikten kurtulacak? Sürekli olarak onun ahmaklığının kurbanı olmaktan bıktım.
[Novello] I seem to be the victim of a cruel jest
Sanırım kötü bir şakaya Kurban gittim
First, I'll investigate the people around the victim.
Öncelikle kurbanın yakınlarını soruşturacağım.
I'm the victim.
Kurban benim.
I'm the victim.
Mağdur benim.
I photoed the victim's torso and imaged the tread mark- - scanned it got it running through a Tread Assistance CD ROM.
Kurbanın göğsünün resmini çekip lastik izini çıkardım. İz Yardımı CD-ROM'unda arıyorum. - Bir şey buldun mu?
I guess that's the knife you used on the victim when you found him unconscious?
Sanırım onu bilinçsizce bulduğunda kurbanın üzerinde kullandığın bıçak bu?
- So I'm thinking my head is your hit man. We still need to figure out who the intended victim is. - Could be.
- Yani sanırım bendeki kafa senin aradığın kiralık katil.
I've gotta go work on the crash victim.
İyileşeceksiniz Kaza geçiren hastanın tedavisine yardım etmeliyim. Ama Dr. Kovac sizinle ilgilenecek.
i'm the victim here 42
i'm the devil 24
i'm the boss 113
i'm there 209
i'm the king of the world 16
i'm the queen 23
i'm the lucky one 30
i'm the best man 19
i'm the one who's sorry 33
i'm the only one 38
i'm the devil 24
i'm the boss 113
i'm there 209
i'm the king of the world 16
i'm the queen 23
i'm the lucky one 30
i'm the best man 19
i'm the one who's sorry 33
i'm the only one 38