I'm trying to traducir turco
37,879 traducción paralela
I'm trying to make a living now that my sister has stolen the family business out from under me.
Ablam aile şirketimizi arkamdan çaldığı için para kazanmaya çalışıyorum.
No, scratch that... I am armed. But only because someone is trying to kill me.
Pardon, silahlıyım da bu yalnızca biri beni öldürmeye çalıştığı için.
I tried to put you out of business, And now I am asking you. To find out who's trying to kill me.
Zamanında işinizi elinizden almaya çalıştım ve şimdi gelip beni öldürmeye çalışanı bulmanızı istiyorum.
Tommy's in between jobs at the moment, And I'm trying to convince him, stay in l.A. And work for me.
- Tommy şu an işsiz o yüzden LA'de kalıp benimle çalışması için onu ikna etmeye çalışıyorum.
I'm trying to apologize.
- Özür dilemeye çalışıyorum.
I do trust you. I spent a year studying you, Trying to get inside your head.
Bir yıl boyunca seni araştırıp kafana girmeye çalıştım.
Lucas, I'd rather die trying than never get a chance to see her again.
Lucas, annemi tekrar görme şansımı yitirmektense ölmeyi tercih ederim.
I'm trying to help.
Yardım etmeye çalışıyorum.
I'm trying to save Oz from them.
Oz'u onlardan kurtarmaya çalışıyorum.
I don't know what I'm trying to say.
Ne dediğimi ben de bilmiyorum.
I'm trying to salvage my marriage- -
Evliliğimi kurtarmaya...
God, I'm so flattered'cause you're crazy attractive, but I'm trying to repair my marriage right now.
Gurur duydum çünkü acayip çekicisin ama şu anda evliliğimi kurtarmaya çalışıyorum.
I'm trying to fucking blend in here, man.
Ortama uyum sağlamaya çalışıyorum.
I was trying to shoot Ray Kurtz.
Ray Kurtz'ü vuracaktım.
I understand that he's trying to piece together some charred remains of some documents you found.
Anladığım kadarıyla bulduğunuz bazı belgelerdeki bazı yanmış kalıntıları parçalamaya çalışıyor.
I'm just trying to discover if there's someone else.
Başkasının olup olmadığını öğrenmeye çalışıyorum sadece.
I'm trying to decide whether i'm happy or sad.
Mutlu muyum yoksa üzgün müyüm karar vermeye çalışıyorum.
I'm not trying to get pregnant.
Hamile kalmaya çalışmıyorum.
I'm just trying to help out a friend. What's the big problem, hmm?
Sadece bir arkadaşıma yardım etmeye çalışıyorum.
I'm not trying to resume my career.
İşe geri dönmeye çalışmıyorum.
I'm trying to be sensitive, honey.
Hassas olmaya çalışıyorum tatlım.
Yeah, well, I'm only trying to be supportive of Madeline.
Evet, sadece Madeline'e destek olmaya çalışıyorum.
And I'm certainly not trying to connect the two, but, uh, there are zoning laws that prohibit sex shops and strip clubs...
Aralarında bir bağ kurmaya çalışmıyorum ama seks dükkanları ve striptiz kulüplerine karşı imar yasaları...
But I had let myself believe, like you, that she was trying to tell me something.
Ben de kendimi buna inandırmıştım. Bana bir şeyler anlatmaya çalıştığından o mezara doğru çekilmiştim. Tıpkı sana olduğu gibi.
I'm trying to protect you.
Seni korumaya çalışıyorum.
That's what I'm trying to tell you.
Sana onu söylemeye çalışıyorum ben de.
I'm trying not to love you.
Seni sevmemeye çalışıyorum.
I'm trying to.
Anlamaya çalışıyorum.
I've been trying to find the single moment that set my life on its path.
Hayatımı bu yola sokan tek anı bulmaya çalışıyorum.
I am trying to get my dignity back here!
Burada itibarımı geri kazanmaya çalışıyorum!
Stop struggling, I'm trying to help you.
Mücadele etmeyi bırak, sana yardım etmeye çalışıyorum.
I know, I know, I know, but I'm trying to work towards this.
Tamam, biliyorum, biliyorum. Anlatmak istedigim yere getireyim.
I'm trying to help you keep your neck out of the belt.
Boynunu ipten uzak tutmana yardımcı olmaya alışıyorum.
I'm trying to get some sleep.
Biraz uyumaya çalışıyorum.
That's exactly what I was trying to do.
Benim de denemeye çalıştığım şey bu.
I'm just trying to see if you look like your name.
Adınla uyumlu musun diye bakıyorum.
- That's what I'm trying to figure out.
- Ben de onu çözmeye çalışıyorum.
And I'm trying to maintain eye contact, but it's very difficult.
Bakmamaya çalışıyordum ama çok zordu.
"and when I walk from behind the green door, " there's women there and they're trying to touch me, but I'm not gonna let them touch me'cause I'm focused. "
Yeşil kapının arkasından çıktığımda, kadınlar olacak ve bana dokunmaya çalışacaklar.
I'm trying to get to you. "
Seni almaya çalışıyorum. "
I'm trying to figure that out and, you know, make my next move.
Bir sonraki hamlemi hesaplamaya çalışıyorum.
I'm trying to be.
Çabalıyorum.
I'm just trying to understand what happened.
Neler olduğunu anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to figure this out.
Sadece olayı çözmeye çalışıyorum.
I'm just trying to look out for the kids who got hit extra hard by this.
Sadece bu olaydan, herkesten çok etkilenen çocukları gözetmek istiyorum.
I was just trying to help.
Yardım ediyordum.
Do, yeah, date night things I'm trying not to picture right now.
Kafamda canlandırmak istemediğim randevu gecesi aktiviteleri yapın.
I'm just trying to piece things together.
Parçaları birleştirmeye çalışıyorum.
I'm trying to do something, anything, which is more than any of you did.
Sizden farklı olarak bir şeyler yapmaya çalışıyorum, ne olursa.
You guys, I'm trying to have friends, you know, like you guys are always talking about.
Sizin hep söylediğiniz gibi arkadaş edinmeye çalışıyorum.
I'm trying to help the school heal.
Okulun iyileşmesine yardım ediyorum.
i'm trying to sleep 45
i'm trying to study 20
i'm trying to work 25
i'm trying to be nice 16
i'm trying to figure it out 16
i'm trying to talk to you 26
i'm trying to concentrate 31
i'm trying to help you 292
i'm trying to read 19
i'm trying to be 25
i'm trying to study 20
i'm trying to work 25
i'm trying to be nice 16
i'm trying to figure it out 16
i'm trying to talk to you 26
i'm trying to concentrate 31
i'm trying to help you 292
i'm trying to read 19
i'm trying to be 25