I'm trying to be traducir turco
2,907 traducción paralela
I think they're trying to suggest you left some inadmissible evidence in this smoking area to be seen by a juror. Is that what happened?
Sanırım kabul edilemeyen kanıtları bir jüri üyesinin ögrebilmesi için sigara içme bölgesine bıraktığınızı söylemeye çalışıyorlar.
I'm trying to be a good girl for once.
bir kez olsun uslu bir kız olmaya çalışıyorum...
I'm just trying to be your mom.
Sadece Anneniz olmaya çalışıyorum.
Luke, I appreciate you backing me up in front of the other guys, but don't you think we should be out there trying to stop Andy?
Luke, bana diğerlerinin yanında arka çıktığın için minnettarım ama bizim de orada Andy'yi durdurmaya çalışmamız gerekmez mi?
I'm trying to sign this fighter, and I got a tip he's going to be there.
Bir dövüşçünün menajerliğini almaya çalışıyorum.
Listen, I'm just trying to be sensitive.
Hassas davranıyorum.
I'm tired of trying so hard not to be me.
Kendim olmamak için uğraşmaktan yoruldum.
I didn't want to say anything'cause I was trying to be a good mother, but you're cheesy, and everyone hates you.
İyi bir anne olmaya çalıştığım için bir şey söylemedim ama bayağısın ve herkes senden nefret ediyor. Hayır, Jenna.
One minute I'm trying to get used to the idea that he's gone so that I'll be prepared for it, and then the next...
Bir an, onun öldüğü fikrine kendimi alıştırmaya çalışıyorum ama sonra...
That would be because I'm trying to kill the mood.
Bu ortamın havasını bozmaya çalıştığımdan olabilir.
And just to see that I'm trying to fight through it, she would be really proud of me.
Beni, bu zayıf noktamla mücadele ederken gördüğünde eminim benimle gurur duyacaktır.
I don't mean to be insensitive, but right now I'm trying to find a murderer, not get a Wesen history lesson.
Duyarsız davranmak istemiyorum. Ama şu an bir katili bulmaya çalışıyorum. Bir Wesen'dan tarih dersi almaya değil.
If someone was trying to kill me, I'd be trying to kill them.
Birileri beni öldürmeye çalışıyor olsa, ben de onları öldürmeye çalışırdım.
I swear, Tom, I am trying to be supportive, but I'm having a hard time following this.
Yemin ederim, Tom, ben destek olmaya çalışıyorum, ama bu olayı anlamakta zorlanıyorum.
I used to be in that field before I realized the lie they were trying to sell us.
Bize satmaya çalıştıkları yalanı anlamadan önce bu alanda ben de vardım.
I'm kind of a hot mess, but when you see me, I'm all made up, you know, because I'm trying to be all I can be, but I'm failing miserably because
Çünkü elimden geldiğince iyi görünmek istiyorum ama fena çuvallıyorum.
'Cause I'm just trying to be romantic, man.
Sadece romantik olmaya çalışıyorum, adamım. Hey.
I mean... look, I'm... I'm trying to explain to you that it was really messed up, but I just don't think that everything should be blown up out of proportion over something that happened once that meant nothing.
Bak, bunun gerçekten berbat bir durum olduğunu sana açıklamaya çalışıyorum ama hiçbir anlamı olmayan bir şey yüzünden, her şeyi mahvedecek kadar meseleyi büyütmemiz gerektiğini düşünmüyorum.
I've been trying to be okay with that, because I don't want to be mad at you my whole life.
Bu durumu sorun etmemeye çalıyorum. Çünkü hayatım boyunca sana kızgın olmak istemiyorum.
Don't worry, nobody's gonna be trying to kiss you. ( Scoffs ) I'm out of here.
Merak etme kimse seni öpmek istemez.
Okay, Woody, I'm trying to help you here, because if this case turns into an unsolved murder- - and it's looking more likely by the minute that it will be- - you may be out of a job.
Woody, burada sana yardım etmeye çalışıyorum, çünkü eğer bu dava faili meçhul kalırsa büyük olasılıkla işinden olacaksın gibi görünüyor.
Now, I'm sure you're trying to figure out why he's killing those journalists, but the question you should be asking is :
Neden bu gazetecileri öldürüyor sorusunu çözmeye çalıştığına eminim. Ama sorman gereken soru şu.
I've got a grown woman who has to subtract with her fingers staying up all night trying to learn economics from a PhD who could be making 20 times the money three miles downtown.
Benim parmaklarıyla çıkarma yapan ama ekonomi öğrenmek için şehir merkezine gitse kazandığının 20 katını kazanacak bir uzmandan ders alıp geceleri uyumayan yetişkin bir çalışanım var.
I'm not trying to be an asshole.
Bir pislik gibi davranmak istemiyorum.
I wasn't trying to be rude.
Sadece ilk adını kullandığım için özür dilerim.
I put on something like this and it looks like I'm trying to be somebody I'm not.
Böyle bir şeyi takıyorum ve sanki olmadığım biriymiş gibi oluyor.
Of course not, mom, because it's going to be a wild party and I'm trying to get away with something, as usual.
Tabiki buldum anne, çünkü acayip bi parti olacak bu aralar da bişelerden uzaklaşmam lazım biliyosun.
We used to be best friends then we lost touch I'm trying to get her old address
Çok iyi arkadaştık ama iletişimi kopardık. Eski adresini bulmaya çalışıyorum.
I'm trying to be with you.
Seninle olmaya çabalıyorum.
I'm just trying to get all this done because I don't wanna be obsessing about work when I'm waiting for Kristina to get out of surgery, you know?
Hepsini halletmeye çalışıyorum çünkü Kristina'nın ameliyattan çıkmasını beklerken işi dert etmek istemiyorum, biliyor musun?
- But I'm trying not to be her ex-boyfriend.
- Ama eski erkek arkadaşı olmamaya çalışıyorum.
I'm trying to make you see that if you hit him in the head one more time, could be the last one.
Eğer onun kafasına bir kez daha vurursan bunun ona son vuruşun olabileceğini anlatmaya çalışıyorum.
What do you think is going on? I don't know, I'm just trying to give you an opportunity to lie to me, Joe, just trying to be polite.
- Bilmiyorum, sadece bana yalan söyleyebilme fırsatı tanıdım kibar olmak adına.
I'm trying to be proactive about my life.
Hayatımı düzene sokmaya çalışıyorum.
And if I've got something ghastly to show, it means that I'm trying to get the message over to people that even though I like being in a war and I like being there because it's a great adventure for me, my duty is to be there for a reason, not just to have a bloody good time.
Ve eğer gösterecek kötü bir şeyim varsa bu insanlara savaşta olmayı ve orada olmayı sevdiğim mesajını veriyordu çünkü bu benim için büyük bir maceraydı görevim bir sebeple orada olmaktı, sadece iyi zaman geçirmek için değil.
And you know, I think what I'm trying to say here is trying to be honest.
Burada söylemek istediğim şey dürüst olmaya çalışıyorum.
No, I like that we have that in common, and I'm not saying that we should go overboard. It's just... it might be fun trying to get...
Hayır, ortak noktalarımızın olması hoşuma gidiyor, ve aşırıya kaçalım demiyorum ama... kontrolsüz bir şeyler yapmak eğlenceli ola...
No, I'm not trying to be helpful and concerned.
Hayır, yardımcı olmaya çalışmıyorum ve kaygılı değilim.
A bunch of kids got him into something a few months ago, and, I'm just trying to be proactive is all.
Birkaç ay önce arkadaşlarıyla bir olaya karışmıştı ve ben sadece önceden önlem almak istiyorum.
- I'm trying to help you! - Please be quiet!
- Sana yardım etmeye çalışıyorum.
I came in here to tell you you got back 150,000 viewers you lost while you were trying to be above it.
Daha fazlasının peşindeyken kaybettiğin 150 bin seyircimizi geri aldığımızı söylemek için geldim.
- Mr. Skinner, I'm trying to be as...
- Bay Skinner, ben makul olmaya..
I'm not trying to be funny, mate, but you can't be a proper Muslim, you see.
Komik olmaya çalışmıyorum, dostum, fakat tam tamına bir müslüman sayılmazsın, anlarsınya.
No matter how hard I work, I will never be you, and I think it was just my dark side trying to hide that.
Ne kadar çalışırsam çalışayım, asla sen olamayacağım, ve sanırım karanlık tarafım bunu saklamaya çalışıyordu.
I need to stop trying to be you and use my power to form the fashionistas of the future...
Sen olmaya çalışmayı bırakıp geleceğin modacılarından olmak için kendi gücümü kullanmalıyım...
Maybe it has something to do with the fact that I spent the last two years trying to be accepted by popular kids at my old school,
Belki de, son iki yılımı eski okulumdaki popüler çocuklar tarafından kabul edilmek için harcadıktan sonra, şimdi her şeye baştan başlamak zorunda olmam gerçeğiyle ilgisi vardır.
I mean, what we've been trying to do here, this whole "put down the baggage and have fun and be us again," it's- -
Yani, burada yaptığımız şey sadece sorunları halının altına süpürmek.
I'm sorry, who am I supposed to be trying to impress?
Pardon ama kimi etkilemem gerekiyor?
I'm trying to be polite towards you please don't force me to become unpolite
Kibar davranayım diyorum, lütfen beni kabalaştırma.
Maybe I should be trying to hire some new associates who can actually associate with each other.
Belki de ben, birbiriyle anlaşabilen yeni iş ortakları işe almalıyım.
I'm trying to be the peacemaker here.
Burada barışı sağlamaya çalışıyorum.
i'm trying to be nice 16
i'm trying my best 22
i'm trying to sleep 45
i'm trying to study 20
i'm trying to work 25
i'm trying 1425
i'm trying to figure it out 16
i'm trying to talk to you 26
i'm trying to concentrate 31
i'm trying to help you 292
i'm trying my best 22
i'm trying to sleep 45
i'm trying to study 20
i'm trying to work 25
i'm trying 1425
i'm trying to figure it out 16
i'm trying to talk to you 26
i'm trying to concentrate 31
i'm trying to help you 292