I've been shot traducir turco
461 traducción paralela
But, during this quiet little weekend in the country... my family's been threatened... I've had a knife thrown at me, I've been shot at, I've been suspected of murder.
Ama şehir dışında geçirdiğimiz bu sessiz hafta sonu... ailem tehdit edildi... bana bir bıçak fırlatıldı, üzerime ateş edildi ve cinayetle suçlandım.
You know, I've been on the force for 20 years, almost time for me to retire, and I haven't shot a gun once, except on the range, of course.
Al. Biliyorsun, 20 yıldır teşkilattayım. Neredeyse emeklilik zamanım geldi ve şimdiye kadar silahımı hiç ateşlemedim.
He's been shut up in that hut- - l could have you shot. I've tried to see you for three days.
Üç gündür buna uğraşıyorum.
I got a bad feeling and asked who'd been shot.
Kötü bir hisse kapıldım ve kim olduklarını sordum.
I've been shot at before.
Bana daha önce de ateş edilmişti.
This is the first time I've been shot in the back.
İlk kez arkamdan vuruldum.
I've just been thinking seeing how you control all the gambling in this town and I get 10 percent of the take what would happen to my livelihood if you went out and got yourself shot?
Ben düşünüyordum da kasabadaki kumar oyunlarını kontrol altında tutuyorum ve kazançtan % 10 alıyorum eğer sen gider ve bir yerlerde vurulursan, ben geçimimi nasıl sağlarım?
Well, to be honest, I've been shot just a little.
Doğrusunu söylemek gerekirse, vuruldum. Ama biraz.
He could've picked up that stick of dynamite and thrown it back at me before I shot him. Now, that would have been a miracle.
Dinamiti daha hızlı kapıp ve ben onu vurmadan benim üzeri geri atsa işte bu bir mucize olurdu!
I've been shot in it 14 times.
14 kez vuruldum.
I've been damned near bitten... shot at, peed on and robbed.
Beni lanetledi, lanetlendim ve neredeyse ölüyordum... üstüme ateş edildi, işendi ve soyuldum.
You knowed damn well I've been shot there twice before.
Daha önce iki kez aynı yerden vurulduğumu gayet iyi biliyordun.
I just wanted to tell you that we checked out those two guns in your office and Ballistics says they've never been shot.
Ofisindeki şu iki silahı da araştırdığımızı sana söylemek istemiştim ve Balistik onların hiç kullanılmadığını söylüyor.
The windscreen was shot away and I'd been wounded in the forearm, the shoulder and the head.
Uçağın ön camına kurşun isabet etmişti ve ben de kolumdan omzumdan ve başımdan vurulmuştum.
I could've shot you down when you landed but that would've been ridiculously easy.
İndiğin zaman seni vurabilirdim ama bu çok kolay olurdu.
I've been in a car that was shot at, and the guy next to me was killed.
Üzerine ateş açılan bir arabada bulundum ben, yanımdaki adam öldü.
I've been slapped, scratched, punched, knocked unconscious, drugged and shot at looking for Velma... so quit tryin'to make a milkshake out of my insides.
Velma'yı ararken tokatlandım, yaralandım, yumruklandım, bayıltıldım, uyuşturuldum ve vuruldum. Bu yüzden içimi dışıma çıkartmayı bırakır mısın?
I've been shot once tonight.
Bu gece bir kez vuruldum.
But he has been shot... and I do not carry a gun.
Ama vurulmuş... ve ben silah taşımıyorum.
I haven't been shot by your poisonous spear
ve önlem almıştım!
If I'd have killed that kid... it would have been the best shot I ever made... and the dirtiest trick I ever done.
O çocuğu ben öldürmüş olsaydım... bu, ömrümde yaptığım en iyi atış... ve en aşağılık şey olurdu.
Oh, no, I've been shot!
Vuruldum!
Tell her I've been shot.
Ona vurulduğumu söyleyin.
Can't you see I've been shot?
Görmedin mi vuruldum işte?
I've been shot.
Vuruldum.
- I've been shot!
- Vuruldum.
Yeah, yeah, yeah, I've been kidnapped, I have been shot at, I'm just... I just need some air. Am I a prisoner or what?
Evet, evet, evet, kaçırıldım, bana ateş edildi, ben sadece sadece biraz havaya ihtiyacım var.
Dr. Shen, I have been slugged, dumped, shanghaied and shot at.
Dr. Shen bakın dayak yedim paketlendim kaçırıIdım ve kurşunlandım.
I've been shot at once tonight, and that's once too often.
Bu gece vurulmuştum. Daha önce de.
- I've been shot already.
- Ben şimdiden vuruldum bile.
It is the first time I've ever been grateful that James Bond is a good shot!
Bunu ilk defa yapıyorum. James Bond'un iyi nişancı olmasından memnunum.
Since I met you, I've nearly been incinerated, drowned, shot at, and chopped into fish bait.
Neredeyse yandım, boğuldum ve balık yemine dönüyordum.
"I've been shot before..."
"Daha önce de vuruldum..."
I've been shot before.
Önce bir iki kurşun yedim.
Father, I've been shot.
Peder, vuruldum.
Already I've been shot at.
Hemen üzerime ateş edildi.
I've been shot in the butt.
Kıçımdan vuruldum.
I've been shot!
Vuruldum!
I've been thinking since Willie Red's, what if you got shot?
Kızıl Willie'den beri düşünüyorum.
I've been able to help the cause of justice, no, not by a long shot.
Adalete daha öncede yardım etmiştim. Çok uzun zaman olmadı.
Well, listen. Since I have taken this job, I've been shouted at, I've been bribed, I've even been shot for you people!
Bu işi aldığımdan beri, üstüme ateş açıldı rüşvet teklifi edildi, hatta sizin için vuruldum bile!
I've been gun-shot, arrow-shot 17 times.
Tam 17 kez kurşun ve ok yarası aldım ben.
I have been stabbed, shot, poisoned frozen, hung, electrocuted and burned.
Bıçaklandım, kurşunlandım, zehirlendim donduruldum, asıldım, elektriğe çarpıldım ve yandım.
I have been shot eight times this year... and as a result, I almost missed work.
Bu sene 8 defa vuruldum ve ve sonuç olarak yattığım günlerde dükkanı açamadım.
I've been here 10 minutes and I've already been shot at.
10 dakikadır buradayım ve şimdiden bana ateş edildi.
I've been shot before, but it's no big deal.
Daha önce vuruldum ama önemli değil.
Oh, my God, I've been shot!
Aman tanrım, vuruldum.!
- Like I've been shot.
- Vurulmuş gibi.
Six years in that - I've never been shot.
Altıncı yılım ve hiç vurulmadım.
I think I've been shot.
Sanırım vuruldum.
Gentlemen, Without wishing to embarass anyone in particular, I must tell you that I have been send here... to take over the investigation, because of it's poor focus and slip shot execution
Beyler, kimseyi utandırmak gibi bir niyetim yok... Buraya yetersiz odaklanma ve uygulamadaki eksikliklerden dolayı bu soruşturmaya el koymak için gönderildiğimi söylemeliyim.
i've been there 404
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've been busy 216
i've been waiting for you 211
i've been there before 31
i've been better 152
i've been 394
i've been thinking about you 59
i've been trying to reach you 68
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've been busy 216
i've been waiting for you 211
i've been there before 31
i've been better 152
i've been 394
i've been thinking about you 59
i've been trying to reach you 68