I've been thinking about you traducir turco
1,234 traducción paralela
I've been thinking a lot about our situation and you asking me, and I didn't wanna just dismiss it without thinking it through.
Bizim durumuz ve senin sorun hakkında çok düşündüm ve uzun uzun düşünmeden reddetmek istemedim.
Sitting here, trapped in a freezer, waiting to die, you know what I've been thinking about?
Buzlukta kapana kısılmış bir halde burada oturup, ölmeyi bekliyoruz. Aklıma ne geldi, biliyor musunuz?
I'm glad I'm seeing you, because I've been thinking about you.
Seni gördüğüme memnun oldum, çünkü seni merak ediyordum.
I'm really glad that I have run into you because I've been thinking about you.
Sana rastladığıma çok memnun oldum çünkü seni düşünüyordum.
Since I dropped you off, I've been sitting in the parking lot thinking about how when someone says something you don't understand you're suddenly faced with this limited window of opportunity in which you can ask the person to explain or spend the rest of your life pretending you understood them.
Seni bıraktığımdan beri otoparkta oturup düşünüyordum. Biri sana anlamadığın bir şey söylediğinde, sınırlı bir fırsat penceresiyle karşılaşırsın. Ya o kişiye ne demek istediğini sorarsın, ya da hayatının sonuna kadar onu anlamış gibi yaparsın.
I've been thinking about it since the minute you asked me.
Ben sorduğun dakikadan beri düşünüp duruyorum.
I've been.. thinking about what you said earlier.
Bir süredir... bana evvelce söylediklerini düşünüyordum.
I've been thinking about you in a very different way.
Seni çok farkı bir şekilde düşünüyordum.
I've been thinking about, uh, Wade's proposal... and it makes sense, you know?
Wade'in teklifini düşüyordum mantıklı geliyor, biliyor musun?
You know, I've been thinking about it...
Uzun süredir üzerinde düşünüyorum.
Uh, I've been thinking about what you were saying about James.
James için söylediklerin hakkında düşündüm.
You know, I've been thinking about what you said, about uh...
Ona bir şans daha tanıma hakkında söylediklerini düşündüm ve...
The reason I asked you to brunch is because I've been thinking about my maid of honor.
Sizi yemeğe çağırmamın sebebi kimin nedime olacağına karar vermekti.
I mean, this is something that you've been thinking about since you were, what, 14?
On dört yaşından beri falan sanırım.
Things haven't been great with us, and I can't stop thinking about you.
Evet ama son zamanlarda aramız pek iyi değil ve seni o akşam yemekte gördüğümden beri aklımdan çıkartamıyorum.
We met. I've been thinking about the tape, and I don't see you having to turn it over to the prosecution.
- Tanışmıştık. Bütün gece kaseti düşündüm. İddia makamına vermeni istemiyorum.
You know, I've been thinking a lot about your relationship... with my only daughter.
Kızım ile olan ilişkin hakkında epeyce düşündüm.
I've been thinking about what you said... about moving in here, and...
Buraya taşınmakla ilgili söylediğin şeyleri düşünüyordum ve...
You know, the truth is, doctor... that I've been thinking about a career in medicine.
Gerçek şu ki doktor ben ilaçlar konusunda kariyer yapmayı düşünüyorum.
When you hit that mound I feel like crying, thinking about what we've been through.
Sahaya ayak bastığında yaşadıklarımızı düşündükçe, içimden ağlamak geliyor.
- I've been thinking also about something you said.
- Ben de senin söylemiş olduğun birşeyi düşünüyordum.
I can't stop thinking about you... and thinking what a fucking idiot I've been.
Seni aklımdan çıkaramıyorum... ve çok büyük bir salaklık ettiğimi düşünüyorum.
Gail, I've been thinking about you a lot. And I want you back.
- Gail seni çok düşündüm ve geri dönmeni istiyorum.
I've been thinking about it a great deal. The truth is, I think you'd make a very fine princess.
Yaptığımız anlaşmayı düşünüp duruyorum ve gerçek şu ki bence sen mükemmel bir prenses olursun.
Ohh. I've been thinking about this whole friendship thing. I've never had a friend... who cared for me the way you do.
Cindy, şu arkadaşlık olayını düşünüyordum da bana bu kadar ilgi gösteren arkadaşım hiç olmamıştı.
I've been thinking about you.
Her zaman seni düşünüyorum.
- Right. Look, Luther... I confess I've been thinking about what you proposed to me last night.
Bak, bana ne amaçladığını düşündüğümü itiraf etmeliyim.
- I've been thinking about you.
- Geçenlerde seni düşünüyordum.
Alicia, I've been thinking about it... and I do realize that my behavior... and my inability to discuss the situation with you... must have appeared insane.
Alicia, çok düşündüm. Fark ettim ki davranışlarım... ve olan biteni sana anlatamayışım... seni delirdiğime inandırmış olmalı.
I've been thinking about you all day long.
Seni bütün gün aklımdan çıkaramadım.
I've been thinking about how you were like then.
Son zamanlarında Nasıl olduğunu hatırlıyorum
You know, Dylan, I've been thinking about Ortiz.
Ortiz hakkında çok düşündüm Dylan.
Um, I want to put this as gently as possible. I've been thinking a lot about the future, And you're not in it.
GeIeceği düşünüyorum ve sen içinde yoksun.
You know, Mr. David, I've been thinking about this.
Bay David, bunu düşündüm.
I've been doing some thinking about you and me.
İkimiz hakkında biraz düşündüm.
You know... I've been thinking... about us.
Biliyorsun... bir süredir bizi... düşünüyorum.
- I've been thinking about what you said.
- Söylediklerin hakkında düşündüm.
I've been thinking about you a lot, Miss Choksondik.
Sizi çok hayal ettim Bayan Choksondik.
I've been thinking about your offer... and I want you to know, I made a decision.
Teklifin hakkında düşündüm ve bir karara vardığımı bilmeni isterim.
I've been thinking about you all day Hi
Bütün gün seni düşünüyordum.
I've been thinking a lot about you, Agent Doggett.
Sizin hakkınızda düşünüyordum Ajan Doggett.
I've been thinking about how we might help you get some engagements.
Sana nasıl birkaç buluşma ayarlayabiliriz diye düşünüyordum.
I've been thinking about it a lot, you know... especially after what happened to the block.
Bu konu hakkında düşünüyorum, biliyor musun... özellikle de blokta olanlardan sonra.
I know I shouldn't be here... but I've been thinking about you a lot... and I had to see you.
Burada olmamam gerek, biliyorum. Ama seni düşünüp durdum ve seni görmem gerekiyordu.
I've been thinking about you, and... I don't know.
Seni düşünüyordum, ve... bilmiyorum...
I've been thinking about you.
Seni düşünüyordum.
I've been thinking about things and how much you mean to me... and how little time you and I have spent together... these last few years and all of a sudden...
Olayları gözden geçirdim ve senin benim için ne kadar önemli olduğunu düşündüm. Bu son birkaç yılda birlikte ne kadar az zaman geçirdiğimizi fark ettim.
I've been thinking about you a lot lately, Chuck.
Son zamanlarda seni çok düşündüm, Chuck.
Because I've been thinking about life and what's meaningful, and I keep thinking about Mom, and ever since she died, how me and you and Dad, you know, we don't seem to be real normal.
Hayatı ve neyin anlamlı olduğunu düşünüyorum. Annemi düşünüyorum. O öldüğünden beri ben, sen, babam aslında normal değiliz gibi.
I know you've been thinking about it just like I have.
Bu çok saçma.
I've been thinking about you a lot lately, Chuck.
Son zamanlarda seni çok düşündüm Chuck.