I've been watching you traducir turco
636 traducción paralela
I've been watching you ever since you bought your first drink from me.
Benden ilk içkini aldığın günden beri takip ediyorum seni.
I've been watching and hearing about you, and I've been worried.
Hakkınızda anlatılanlara kulak kabartıyordum ve endişeleniyordum.
I've been watching you for a couple weeks.
Seni iki haftadır izliyorum.
I've been watching you.
Seni izliyordum.
I've been watching every move that you made.
Her hareketini izliyordum.
I've been watching you for the last half hour
Son yarım saattir seni izliyordum
I've been watching you, I knew right away you were a painter.
Seni izliyordum, ressam olduğunu hemen anladım.
I've been watching you all evening... with that thought in heart and in my eyes.
Gece boyunca tüm kalbimle... ve gözlerimle sizi izliyordum.
I've been watching you, Widgren.
Seni izliyordum Widgren.
I've been watching for you.
Seni takip ediyordum.
I've been watching you for some time, and I figured something like this might happen.
Sizi izliyordum ve böyle bir şeyin olacağını tahmin etmiştim.
I've been watching you... making calf's eyes at that half-breed.
Bir süredir izliyorum seni o eksik etek melez kızdan gözlerini alamıyorsun.
I've been watching you for weeks.
Haftalardır seni izliyorum.
I've been watching you English from upstairs.
Siz İngilizleri yukardan izliyorum.
" I've been watching your work, Miss Finney, and I think you're ready for advancement.
"Nasıl çalıştığını gördüm, bence terfi etmeye hazırsın Bayan Finney."
Look, Pardo, I've been watching you... and up till now, you haven't done anything I can put my finger on.
Bak Pardo, bir süredir gözüm üstünde... şu ana kadar ters bir şey yapmadın.
Yes, I've been watching you.
Evet yapacaksın, seni izliyorum.
But I've been watching you and I'm worried.
Ama seni izliyordum ve endişeliyim.
But first, if you've been watching this program, I'm certain you all know... when we have "but first." Here it is.
Fakat ilk başta, eğer daha önce bu programı izlediyseniz... eminim izlediniz... Biz ne zaman "fakat ilk başta" diye başlarız. Buyurun, hikaye burada.
I've been watching you pretty close for a lot of years.
Uzun yıllardır seni yakından izliyorum.
But Mr. Kaji... I've been watching. You haven't been drinking.
Bay Kaji, dikkat ettim de, içki içmiyorsun.
- I've been watching you. - Oh.
Seni izliyordum.
I've been watching you, hoping you'd come over.
Buraya gelirsin umuduyla sana bakıp duruyordum.
I've been watching the road, waiting for you.
Yolu gözetleyip gelmenizi bekliyordum.
For the past two years I've been watching you get all nervous, acting wild in the eyes.
Son iki yıldır senin sürekli sinirli hallerini ve gözlerindeki hiddeti izliyorum.
well, I've been watching you when you're together, and you seem....
Sizi birlikteyken izliyorum, gay giiriinfiyorsunuz...
I've been watching you through the window.
Camdan seni izliyordum.
I've been watching you lately.
Son zamanlarda seni izliyordum.
I've been watching you as if I were seeing you for the first time.
Seni ilk defa görüyormuşum gibi izliyordum.
I've been watching you.
Sizi izliyorum.
I've been watching you since dawn.
Şafaktan beri sana bakıyorum.
Come on, I've been watching you from the sponsors'booth.
Haydi, seni sponsorkabininden izliyorudum.
I've been watching you for ten days.
On gündür sizi izliyorum.
I've been watching you for ten minutes.
On dakikadır seni seyrediyorum.
I mean, you know, I've been watching that show four or five years.
Biliyorsun, bu diziyi dört ya da beş yıldır izliyorum.
I've been here since 8, watching you.
Biliyor musun, buraya geldiğinden beri seni izliyorum.
You know, I've been watching people to see what they do with umbrellas when they come in out of the rain.
Biliyor musunuz, yağmurlu havada içeri girdiklerinde şemsiyelerle ne yaptıklarını görmek için insanları izliyordum.
I've been watching you for 10 minutes.
10 dakikadır seni izliyordum.
Yeah, I know who you are. I've been watching you.
- Kim olduğunuzu biliyorum, sizi izliyorum.
I've been watching you for some time, Zeke.
Bir süredir seni izliyordum, Zeke.
I've been standing around watching this go on between you being too civilized to fight for her.
Onun için savaşamayacak kadar medeni olduğumdan ikiniz arasında geçenlere seyirci kaldım.
I've been watching you, Thorson.
Seni takip ediyorum Thorson.
- I've been watching you.
- Seni izliyordum.
I've been watching you all morning, just sitting off by yourself and reading. You got a real strange quality.
Yani sabahtan beri seni seyrediyorum da, sen sadece tek başına oturuyor ve bir şeyler okuyorsun.
I think you've been watching those two since the bus.
Bence sen otobüsten beri şu ikisini gözetliyorsun.
I've been watching the way you appear on stage.
Sahneye çıkış tarzını izliyorum.
I've been watching you, and I've been talking to Helen.
Bir yandan sana bakıyorum, bir yandan Helen'la konuşuyorum.
Yes, you. I've been watching you.
Sana bakıyordum.
I've been watching you these past two weeks.
Son iki haftadır seni izliyorum.
You know, I've been watching you all night.
Bak, bütün gece seni seyredip durdum.
I've been watching you.
Sizleri izliyorum.
i've been there 404
i've been thinking 800
i've been busy 216
i've been there before 31
i've been waiting for you 211
i've been better 152
i've been 394
i've been trying to reach you 68
i've been thinking about you 59
i've been trying 69
i've been thinking 800
i've been busy 216
i've been there before 31
i've been waiting for you 211
i've been better 152
i've been 394
i've been trying to reach you 68
i've been thinking about you 59
i've been trying 69