I've been working on it traducir turco
225 traducción paralela
I've been working on it.
Üzerinde çalışıyordum.
I've been working on a routine case for a suspicious wife. It was routine until last night.
Dün geceye kadar olağan bir davaydı.
I've been working on it like mad.
Zaten öyle görünmeye çalışıyorum.
Three years I've been working on it.
Üç yıldır onun üzerinde çalışıyorum.
I've been working on it all day.
Bütün gün bunun üzerinde çalıştım.
Well, like I say, I've been working on this thing, well, for quite a while, it's about a Chinese girl who disappeared...
Söylediğim gibi, bu konuda çalışıyordum, bir süre önce, kaybolan bir Çinli kızla ilgili...
Well, you know, I've been working on that, and I think I can fix it.
Pekâlâ, bunun üzerinde çalışıyorum, sanırım bunu düzeltebilirim.
This is what I do. It's my Ph. D. Thesis. I've been working on it for five years.
O benim doktora tezim... 5 yıldır üzerinde çalışıyorum.
I've been working on it for a year.
Bunu yapmak için yıllarca uğraştım.
Gosh, they've been working on it I don't know how long. Every country I show up, they're always there.
Baştan beri işin içinde Amerika'nın olduğunu görünce çok şaşırdık.
It's a step I've been working on at home.
Evde çalıştığım bir adımdı.
- Tell me about it. I've been working on it for two days now. - Enjoy your very nice morning.
İki gündür bu konuya çalışıyorum.
It's this little idea I've been working on.
Üzerinde çalıştığım ufak bir fikir var.
A thing I've been working on. We'll detonate it this evening at an event the whole world will be watching.
Onu bu akşam patlatacağız, tüm dünyanın seyrettiği bir etkinlik sırasında.
- I've been working on it.
- Ben onu çalışıyordum.
- Oh, well, thanks. - I've been working on it.
- Üzerinde çalışıyorum.
It has to do with a murder I've been working with Exley on.
Exley'in araştırdığı bir cinayetle ilgili.
I don't know where we're gonna get it. I've been working on this for days.
Nereden bulabileceğimizi bilmiyorum.
It's based on a very complicated formula that I've been working on since day that you were born.
Son derece karışık bir hesap ama sen doğduğun günden beri üzerinde çalışıyorum.
I've been working on it for a year and I can't make any real progress unless a star is involved, and someone like you, it would be...
Bir yıldır üzerinde çalışıyorum ve eğer senin gibi bir yıldız projeye dahil olmazsa ilerleme kaydedemiyorum. Bu...
I was working on it for five months, and then we've been vacationing.
Sonra da tatile gittik. Tanrım!
I've been working on it all day.
Bütün gün onun üstünde çalıştım.
It's a theory I've been working on.
Bu, üzerinde çalıştığım bir teori.
I've been working on some jujitsu moves that, you know, just- - - also, it'd be great... to just walk you home.
Ben de birkaç karate hareketi üstünde çalışmıştım, bilirsin, sadece herkes için en güvenlisi bu olur ve ayrıca seninle birlikte yürümek çok güzel olabilir.
It's almost too easy! I've been working on the business plan for a year.
Hersey kolay sayilir 1 senedir bu is plani ustunde calisiyorum
I mean, heck, I've been working on it for a hundred years.
Üzerinde yüz yıIdır çalışıyorum.
I've been working on pure adrenaline but, yeah, it feels pretty good.
Adrenalin sayesinde çalışıyordum ama evet, bana da iyi geldi.
Two and a half years I've been working on this hype, and that's it?
İki buçuk yıl boyunca bu yutturmaca üzerinde çalıştım.
It's just this big case I've been working on. I think I just had an epiphany on how to win it. Forgive me.
Sadece büyük bir dava üzerinde çalışıyorum.
Yeah, well. Nobody's perfect, but I see you've been working on it.
Kimse mükemmel değildir ama bunun için uğraştığını görebiliyorum.
Well, it's just that I've been tryin'to walk, you know, Allen and Arthur on the same day, and it just hasn't really been working out and--and I feel like I need to make a choice.
- Ailen ve Arthur'u aynı günde gezdirmeye çalışıyorum ve pek başarılı olamıyorum.
- Thanks, I've been working on it.
- Teşekkür ederim. Bunun için çalışıyorum.
I've been working on it forever.
Kendimi bildim bileli bende.
I've been working on it.
Bu konuda çalışmalarım sürüyor.
I've been working on it in my free time.
Onunla boş zamanımda ilgilendim.
I've been working on it for years.
Yıllardır üstünde çalışıyordum.
It's true and the other thing is, my sister had a baby and I took it over because she passed away and then the baby lost its legs and its arms and now it's nothing but a stump but I still take care of it with my wife and it's growing and it's fairly happy, but it's difficult'cause I've been working a second shift at the factory to put food on the table, but all the love I see in that little guy's face makes it worth it in the end.
Kardeşimin bir bebeği oldu ve ona ben bakıyorum çünkü kardeşim öldü... ve sonra bebek bacaklarını ve kollarını kaybetti... artık sadece gövdesi kaldı ama yine de karımla ona bakıyoruz... ve gittikçe büyüyor, oldukça da mutlu... ama işim kolay değil, karnımızı doyurmak için ikinci bir işte çalışıyorum ama o bebeğin yüzünde gördüğüm mutluluk bizim için her şeye değiyor.
- Show me what? It's a promotional thing I've been working on for when we go global.
Globalleştiğimizde kullanacağımız bir tanıtım videosu.
Oh, hey, Alan. I've been working on... this new sorting program for the Guillotine... and I would really love to get your feedback on it.
Alan, Guillotin için yeni bir sıralama programı... üzerinde çalışıyorum.
I've been working on it.
Bir süredir üstünde çalışıyordum.
You guys done? I've been working on this gene therapy for months, forgive me for wanting to celebrate the fact that it worked, on the first human trial.
Bu gen terapisi için aylardır çalışıyordum, ilk insan deneğinde işe yaradığı gerçeğini kutlamak istiyorsam beni affedin.
I've been working on it, but it's tough.
Üzerinde çalışıyorum fakat çok dayanıklı.
So it was very exciting to finally see the environment that I've been working on for over a decade.
Sonunda, on yıldan fazladır üstünde çalıştığım ortamı görebiliyorum.
No, it's just somebody about a case I've been working on.
Çalıştığım bir dosya hakkında konuşuyordum.
I've been working on an analogy, for men that is, and it's hot off the presses, so it might be a little raw.
Bunun erkekler için nasıl bir duygu olabileceğini düşünüyordum. Hemen şimdi bir benzeşme yaptım. Duymak ister misiniz?
And I've really been working on it.
Ve uzun zamandır bu konu üzerinde çalışıyorum.
I've been up all night working on it.
Bütün gece üstünde çalıştım.
I've been working on it for years.
Uzun süre üzerinde çalıştım.
I've been working on it.
Üzerinde çalışıyorum.
I've been working on it since the last meeting of the poetry club.
Şiir kulübümüzün son toplantısından beri üzerinde çalışıyordum.
Well, it's a project I've been working on for some time.
Peki, üzerinde bir süredir çalıştığım bir proje bu.